AĞIT
ANNESİNDEN ELİF’İNE
Bir cumartesi sabahı acı haberin geldi. İnanamadım.
Nasıl dayansın bu annenin yüreği.
Daha akşam konuşmuştuk. Anneciğim ben iyiyim demiştin.
Geceleri uyuduğunda nefes alıyormusun diye seni yoklardım.
Nefesini duyamazsam hemen seni dürterdim, uyan diye.
Seni diğer çocuklarımdan daha çok düşündüm.
Onlar sağlamdı kendilerini kurtarabilirlerdi.
Ama sen ameliyatlıydın yavrum.
Bu zamana kadar senin için çalıştım.
Kimseye muhtaç olma diye uğraştım.
Ama sen mücadele etmemeyi seçtin.
Yanımdan seni hiç ayırmasaydım, gurbetlere göndermeseydim.
Anneciğim işten çıkarıldım. Herkes soru soruyor.
Küçük çocuğun bile bakmasından
utanır oldum. Buralarda kalamam dedin.
Ama temelli geri döndün.
Benim açmamış çiçeğim, açmadan soldunmu.
Muradına ermeden göçüp gittin mi?
Yavrum, birtanem seni çok özledim.
Annem annem deyip sarılıp öpmeni, konuşmanı, gülmeni
Senin herşeyini çok özledim yavrum.
Bak arkadaşların birer birer yanıma geliyorlar.
Bir şey duyduk doğrumu? Diyorlar.
Ağlamaktan cevap bile veremiyorum.
Arkadaşlarını gördükçe yeniden yeniden yıkılıyorum.
Elifim yavrum benide ellerin sırasına kattın.
Elifim ben sana kıyamazdım. Elifim Elifim
Ağlamaktan haykırmaktan seslerim gitti yavrum.
Elif Elif desem yinede sesimi duyarmısın?
Köyü istemezdin ıssız korkardım derdin.
Şimdi ıssız, karanlık yerde yatıyorsun.
Sudan ve yağmurdanda çekinirdin.
Bak şimdi üzerine yağmurlar yağıyor.
Yeni yuvan belki de sular içerisinde kaldı
Benim açmadan solan çiçeğim
Yeni yuvan huzurlu, sıcak ve aydınlıktır inşallah.
Seni çok seviyorum, dualarım her zaman senin yanında olacak YAVRUM. 17.10.2005
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.