- 3438 Okunma
- 29 Yorum
- 0 Beğeni
Hep çocuk kalsam !
HEP ÇOCUK KALSAM !
Herkes iyi okusun masalını, aynısı bir daha yazılmayacak çocukluğumuzun !
Ne zamandır bir yol bulup kaçsam hayattan hep aynı yerde alıyorum soluğumu; çocukluğumda. Tekrar yaşayabilme ihtimalim olmayan çocukluğumu özlemem ne garip.
Yoksul ve kimsesiz bir çocuğun eline tutuşturulan ebem kuşağı renklerinde halkalı şekerin mutluluğuna aç değildim ki ben, her şeyimiz vardı ! İçimdeki o haylaz çocuk, ayağını direse de yorulmuş olmalı; artık büyüyorum istemesem de…
Peki hayat, şimdi beni mutsuz eden yanın ne?
Sürekliliğin verdiği bir alışkanlıkla kurulu düzene uymak boynumuzun borcu gibi geliyor artık. Bir şeye bağlanmak ve olmadık bir zamanda onu aniden kaybetmek nasıl bir boşluğa düşmektir unutuyoruz çoğu zaman hayat koşuşturmacasında. Acılarımızın, kırgınlıklarımızın yerini hep boş bırakıyoruz, görmemezlikten geliyoruz belki de.
Unutuyor muyuz, biriktiriyor muyuz bilinmez bu dargınlıkları !
Bu aralar hep karanlıkta oturmak istiyorum. Yıldızların cılız ışığı dahi gözlerimi kamaştıracak gibi. Zannettiğimden daha derinlerdeyse şayet kırgınlığım, biraz az kalmışlığımın hissiyle devam edeceğim yaşamaya…
Denizliğimizdeki martıların kanatlarında ısıtıp tüm şiirlerimi, göz kapaklarıma kına yakıp uyumak istiyorum bu gece ve rüyamda hem Hazerfan’ dan çalıp kanatlarını Galata’ dan Kız Kulesine düşeyim diyorum. Kimsenin bilmediği fırtınalarımı dindirmek düşler ülkesini andıran çocukluğumun kıyılarında gezinirken, rüyalarda olsa da güzeldir herhalde !
Ve uyanmak, sadece mutluluk yazdığında kalem …
Yine anılarımdan taç yapsın saçlarıma annem uyanınca, babam yine uydurmaca masallar anlatsın bıkmadan . Hani diyorum tekrar çocuk olsam, bu bedenimdeki düşman tanır mıydı, bulur muydu beni? Şaşırır mıydı kahrolası grade’ler yollarını, kaybettirir miydim izimi, unutturur muydum ismi mi, cismi mi?
Her bakışımda bebeklik fotoğraflarıma, ruhumu bir şeyler tamir ediyor hissediyorum. Babamın İtalyan kuyruklu yaka dar kesim gömlekleri, marul gibi açılan kısa kravatları, annemin giymeye sabırsızlandığım uzun topuklu ayakkabıları, salon salomanje misafir odamız ve balkonumuzun simsiyah ferforjelerinden mısır koçanlarıyla süslenmiş bahçemize sarkışım geliyor aklıma, ne çabuk büyüdüğüm sonra !
Ve büyükbabamın hayattaki tüm kötülükleri ve gereksiz çıkıntıları yontacağına inandığım rende tezgahı bahçenin sağ tarafında duruyor sanki her evimizin önünden geçtiğimde…
Bisikletimden düşmeyi, leblebi tozunda boğulmayı, istop oynarken topa yetişme çabasıyla nefes nefese kalmayı özlüyorum çoğunlukla…
Şimdi annemin babamın kucağına otursam tekrar ve bir fotoğraf daha çektirsek, şöyle monokrom bir fotoğraf… Babamın faulleri almış başını gitmiş olsun, annemin sarı bukleleri değme sanatçılara taş çıkartsın yine, ben hayattan bi-haberken tek derdim ağzıma tutturulmuş emziği düşürmemek olsun…
Biraz büyüsem ve yine balkonda koordinat belirleyip, sırf “ akşam güneşi güzele değermiş ” desin diye babam, hep aynı yere otursam diyorum…
Yukarıdan baktıkça, içine düşmek istediğim aydınlık bir kuyu gibi çocukluğum ve hatta korkulu masallardaki kötü adamları tekrar anımsayıp korkmak istediğim, Pamuk Prensese o kırmızı elmayı yedirmeye uğraşan kötü kalpli cadıyı özlediğim en naif hayat kesitim…
Hem nasıl bir yoldur ki, bir ömür çocukluğunun kaldırım taşlarında yürür de, yorulmaz, usanmaz insan.. Hayat yolunda sağlam adımlar atmanın en güçlü müsebbibidir hafızamıza güzel yazılan bir çocukluk masalı…
Biricik canparemin dediği gibi “ Anne hep, hep çocuk kalsam olmaz mı ?”
Fotoğraf: snky
Hadi yorumu boşverin, herkes çocukluğunun en mutlu anını yazsın yorum kısmına...
YORUMLAR
(( Seçil Nimet ))
Çok beslemiyorum büyümesin diye !
Teşekkürler...
Ne zamandır bir yol bulup kaçsam hayattan hep aynı yerde alıyorum soluğumu; çocukluğumda. Tekrar yaşayabilme ihtimalim olmayan çocukluğumu özlemem ne garip.
Yoksul ve kimsesiz bir çocuğun eline tutuşturulan ebem kuşağı renklerinde halkalı şekerin mutluluğuna aç değildim ki ben, her şeyimiz vardı ! İçimdeki o haylaz çocuk, ayağını direse de yorulmuş olmalı; artık büyüyorum istemesem de…
Peki hayat, şimdi beni mutsuz eden yanın ne?
Kuzenlerimden uzak olmak
"Memleket ne insanın doğduğu yerdir ne de doyduğu yer.. Memleket insanın çocukluğunun geçtiği yerdir." demiş Ara Güler. Herhalde bu yüzden hayattan kaçmak istediğimizde hep aynı yerde alıyoruz soluğu, çocukluğumuzda..
(( Seçil Nimet ))
Teşekkürler, en azından benim için öyle olduğunu söylemek istedim...
Yorum yapacaktım ki sonunda ki anılarınızı yazın kısmını gördüm..
Evet çocukken annemizin topuklu ayakkabılarını giymek, sandıktan naftalin kokan gelinliğini çıkarıp gizlice giymek ve en çokta masumane, arkadaşlarımız bize gelecek diye sabırsızlanıp geçmek bilmeyen saati ileri almak :)
Ne kadar saf temiz duygulardı onlar...Art niyet yok, fesatlıklar yok, her şey çocuk bakışında, çocukca saflıklarla yapılan tatlı yaramazlıklar..
Keşke o günlerde ki saf , temiz kalsaydı her şey.
Kutlarım sevgili Seçil...Güzel günleri anımsattın bize yazında...
Öyle derinlerden yol bulup sızmış ki kalemden bu yazı, ince ince derinlere işliyor.Ben zamanın olmadığı bir yer hayal ediyorum ve mekanın sınırlamadığı bir hayat...çocukken sahiptim buna,büyüyünce parmaklıklarca sarmaya başladı dünyanın bu iki ayrılmaz gardiyanı adımlarımı.Çocukken daha güçlüymüşüm demek ki,büyüdükçe diş geçirilmeye daha müsait olmuşum.Teşekkürler sevgili Seçil,gücünü hissettiren yüreğin sağolsun...
(( Seçil Nimet ))
Kurtulamazsın bir çocukluk masalını anlatmadan !
mehmet abdırgan
/ Biraz büyüsem ve yine balkonda koordinat belirleyip, sırf “ akşam güneşi güzele değermiş ” desin diye babam, hep aynı yere otursam diyorum…/
ağlattın beni
babamı
ö
z
l
e
d
i
m...
.....
(( Seçil Nimet ))
Hadi çocuk olalım, özlediğimiz herkes orada... :9
soulmate
bizim sokağa gidelim sen bebeklerini al benim hiç yoktu
bir kilim serip kapnın önüne mahallenin bütün çocuklarını toplayalım oyun oynayalım
(( Seçil Nimet ))
Geliyorum annem ekmeğime sarelle sürcek sanada hazırlasın mı? :)
Merhaba...Aslında büyümek istemediğimizi büyüdüğümüzde anlarız...Zaman geçmiştir...Oysa her çocuk büyümeye can atar...Ateşe koşan pervanelerdir her biri...Ahhh..büyümeden bu gerçeği söyleyebilse anneler(kimimizin doğuşta annesi bile olmaz)...O'nlar bu gerçeği bilir ve fakat yine de çocuk isterler...Çünkü bu hayatın döngüsüdür...belkide insanlığın en bariz içgüdüsüdür çoğalmak,nesli idame ettirmek...Diğer yandan da dünyayı zindan eden bizleriz...Masum biz...suçlu biz...Ne denebilir ki...Güzeldi değerli kalem...Duygularınıza bir demet çiçek serptim...saygılarımla efendim...
(( Seçil Nimet ))
Bir çocukluk anısı borçlusun bana :)
Teşekkürler...
Ben de yazarı kırmayıp bir çocukluk anımı yazmak istedi yorum yerine..
Ve aklıma ilk gelen , annemin beni babama postalarken bir kerecik sarılmayıp, öpmemesi, veda etmemesi geldi...Üzüldüm yine.. Ve yine de inadına, ben de dönmek isterdim tüm kalbimle çocukluğuma. Tüm sefaletime, acınası hallerime rağmen yine de versinler tekrar çocukluğumu, razıyım aynı sefalete ve acınası hallerime..
Çok güzeldi çocukluk arzusunu dile getiren yazınız..
(( Seçil Nimet ))
Hadi anlat lütfen, en mutlu çocukluk anını, ama en mutlusunu NAr...
HAdi... :'(
Nar-ı Çiçek
Annemin saclarima beyaz kurdele taktigi okul yillarim, birgün ani olarak anlatacagim...
sen
mutlu ol gül! ben senin gülmeni cok seviyorum..
(( Seçil Nimet ))
Ama ben senin hasret nar'ı ile yanmanı sevmiyorum, sol yanımda bir yerlerim kül oluyor :'(
(( Seçil Nimet ))
Evet bir cahil, birde çocukluk cesareti olsun yeter ! :)
Teşekkürler...
Seçil ne hoş, ne naif, ne sıcak bu yazı, ılık ılık yüreğine dolu veriyor insanın...
Ben çocukluğumu unuttum. Güzel olan bir anım varmıydı bilmiyorum ki.
Sadece Almanyadan izine gelen annemin, bir gece vakti başımın ucunda oturması ve yengemin beni uyandırması, uyanınca başımın hemen kenarına oturmuş ve saçımı elleriyle okşayan anneme bakıp, uyku sersemliğiyle teyzem zannetmem ve yeniden uyumak için arkamı dönerek hoş geldin teyze dememle birlikte, annemin " ana gurban sana, beni teyzen mi sandın" demsiyle yataktan ok gibi fırlamamın ve sevinçten şaşkına dönmemin dışında aklımda kalan olmamış.
******
Sevgimle daima Canım.
(( Seçil Nimet ))
Of bayıldım ben bu anıya....
Teşekkürler, sevgiyle kalın... :)
Ben büyümeseydim sen,
Sen büyümeseydin o fotoğraftaki güzellik olurmuydu sanıyorsun...
Yaşam sahip olduğumuz güzelliklerle anlam taşır ya da yaşamaya değer.Bizde onları muhafaza etmesini bilmek zorundayız.Yeni mutluluklar yakalayabilmek için...
Güzeldi canım.
Kutlarım.
(( Seçil Nimet ))
Anne'mmmmm...
O zaman sen çocuk ol, ben tekrar olayım ve Burak Kandemir kuzusuyla oynayalım parkta...
Olmaz mı?
Öpüyorum... :)
çimdik
Elimde kalana bakarım hep...
Hem hiç parkta oynamaya vaktimde olmadı.Bırak bildiğim yolda gideyimde tökezlemeyim canım.......
Davidoff
Bak nasılda annesini baştan aşağı pembelere boyadı
pisss
:(
(( Seçil Nimet ))
Annem toz pembe bakmaz hayata, en gerçekçi bakandır biliyor musun...
Ondandır ki, boyayayım dedim canım...
Pisim ben pisssss.... :)
Çocukluğumdan aklımda hayal meyal kalan ama hala babamın en sevdiği anneminde bugün olmuşcasına sinirlendiği anımı anlatayım o halde :)
Efenim bendeniz küçükken babaya çok düşkün ne kelime adeta aşık bir kız çocuğuydum. Bir gün annem ve babamla bir vapur yolculuğu yaparken babama olan aşırı ilgim ve sevgim diğer yolculardan bir hanımın dikkatini çekmiş ve babama " Bu hanım bu çocuğun öz annesi mi? " sorusunu sordurmuştu. Ay kıyamam ya canım annem babamın hala ve birazda annemi kızdırmak için abartarak anlattığı bu olaya o an nasıl üzüldüğünü yıllar sonra anladığımda gidip gönlünü almaya çalışmıştım.
Hep çocuk kalsamıydık? Yok sevgili Seçil inan istemezdim eğer öyle olsaydı şimdi annelik gibi kutsal bir duygudan ve 2 altın damlamdan mahrum olacaktım.
Kutluyorum. Sevgiler...
(( Seçil Nimet ))
Canım hoşgeldin çocukluğuma...
o zaman kuzucuklarımızla beraber tekrar çocuk olalım mı?
Sevgiler...
Gülen yüzün ve o güzel gülüşün eksik olmasın... :)
Hamuş-71
Benim çocuklarım o konuda çok şanslı zaten. Çünkü en az kendileri kadar afacan, haylaz mı haylaz bir anneleri var zaten :)
Hatta zaman zaman " anne bilmem farkında mısın sen bizim annemizsin" diyorlar :)
Çocuk kalmanın en güzel yanı da bu sanırım... Kendi çocuklarınla çocuklaşa bilmek.
Amiinnn sevgili Seçil. Cümlemizin yüzünden gülümseme eksik olmasın. Teşekkür ediyorum güzel sözlerine.
(( Seçil Nimet ))
Ya niye yazmadın çocukluk anınıııııı?
Hadi yaz daha bi ısınalım :))
O qué
Annem bize bişeyler yazırlamıştı. abimin de benim de ayrı ayrı küçükl iki piknik çantamız vardı. Ama annem tembihlemişti "Aman ha kendiniz yiyin kimse elinizden almasın aç kalırsınız" diye.
Aslında çantada öyle çok bişeyde yoktu annem çalıştığı için öyle kekler börekler vsler yoktu:) haşlanmış yumurta içeçecek vs bişeyler vardı.
Çok arkadaşım yoktu zaten ilkokul birinci sınıf falandım.Öyle tek başıma oturuyodum. Bi tana benden büyük bi abla herhalde bana acıdı benden üst sınıflarda işte :)))))
dedi ki : gel sende bizimle ye, çantandakileri de açarız bizdeki herşeyden de yersin. Hemen abimi bulup sordum, o tabiki git beraber ye dedi . Ama annem bana "aman kimseye çantandakileri verme" dedi ya. Bir türlü ikna olamadım . Kız baya ısrar etti abim de sonunda kabul ettim.
Ben bi yumurda verdim, fiuvvv onların sofrayı görceksin börekler kekler sarmalar neler neler ... Ama yine de içimde bi tereddüt işte annem öyle dedi de yapmadım diye..
Ama çocukluk işte ben bundan neredeyse bir iki sene vicdan azabı duydum:)))) Neymiş annem öyle demiş ben de aksini yapmışım diye ...
böyle bi anım vardı
(( Seçil Nimet ))
Huh huuuuuuuuu!
Ne güzel anneciğini dinleyen bir kuztiymuşsun sen....
Ben annemin canına okurdum okul pikniklerinde...
Çalışıyordu hemde çok yoğun ama elinden gelenin fazlasını da yapardı benim Sergül'üm...
Serkül gibi...
Öpüyorrre sinonananino... :)
inci*
O qué
annemin hangi sözüne hayır desem sahiden sonra ben pişman oluyorum
ama işte bazen yine de ;D
(( Seçil Nimet ))
Ama siz çocukluk anınızı yazmamışsınız... .)
güzel bir yazıydı ve anlamlıydı...
bende bir şiir yazmıştım bu konuyla ilgili
'keşke büyümeseydim hep bir çocuk kalsaydım'
kimimizin öyle güzel geçmiştirki çocukluğu en güzel yıllar olarak değerlendirir maziyi
kimileri içinse asla dönmek istemeyeceği, kabus dolu yıllar olarak kazınır beyninin her bir hücresine...
keşke tüm çocuklar güzel geçirebilseler çocukluk dönemlerini keşke...
gönülden tebrik ediyorum çalışmanızı
selam ve saygım ile
(( Seçil Nimet ))
Gönülden teşekkürler o vakit...
Ama çocukluk anınızı yazmayı unutmuşsunuz... :)
Peki yazayım ..
Balkonumun çocuk masalları vardır benim.Her gece balkonda oturup kaçardım asi bir denizin derinliğine ,o derinliklerde deniz atlarım olurdu benim.Sonra o deniz atlarımı alıp kaçardım köy kokulu incir ağacının dallarına olmuş olmamış ne varsa silip süpürürdük ta dudaklarımız yara oluncaya kadar..
Bir gün büyük anne dedi ki bana '' kızım incir ağacından düşen ölür.Yine bir gün incirleri süpürürken düştüm ağacın üstünden ,uzanıp ölmeyi bekledim.Baktım ki ölmemişim yeniden kalkıp incir ağacına tırmandım ve yemeye başladım..
Hala devam ediyorum .Seviyorum incir ağaçlarını ve seni .Büyümese miydik ne..
Çok güzel
(( Seçil Nimet ))
Ah tatlımum !
Bende dut ağacını hortumla sular yıkar öyle tırmanır yerdim dutları...
Hemde karadut ağacını...
Ağaçtan indiğimde katliamdan çıkmış gibi olurdum üzerim kıpkırmızı lekelerle dolu...
Aysu sevgiler karşılıklıymış be kuzum...
Yorum yerine herkesin çocukluğuna yolculuk yapmasını istedim...
Sevgiyle öpüyorum...
:)
Davidoff
Çocukluk dedikleri bu olsa gerek. Elimden kan akıyordu, ayakkabıya değecek diye ödüm patlıyordu. O gün bugündür ölemedim gitti namuzsuzum.
O qué
Daha karpuzlar olgunlaşmadan karpuz yemeğe kalkıp bir tarla karpuzun en büyüklerine üçgen delikler açsam içine baksam beyazsa kapasam..Sonra da öfkelenen büyüklere ben kırmızı karpuz aradım desem....
(( Seçil Nimet ))
Süpermiş ama buuuuuuu...
Bende dedemi eşeğe bindirmezdim hayvancağız seni taşıyamaz diye biliyor musunuz?
Eşek, dedem ve ben yürürdük köy yolumuzdan üzüm bağlarımıza.... :)
Teşekkürler...
Biraz büyüsem ve yine balkonda koordinat belirleyip, sırf “ akşam güneşi güzele değermiş ” desin diye babam, hep aynı yere otursam diyorum…
...
Dua ile okunur bu cümleler vesselam...
Kaleminize nazar değmesin YGD:)
Tabi ne diyoruz Söyletene Şükürle....
...
Müzikte benim en güzel çocukluk anılarım, bana çocukluğumu sorduklarında "Süper BABA" diyorum... İlkokul 2. sınıftaydım o dizi başladığında cuma günleri olurdu televizyonun karşsından hiç ayrılmazdım:(
(( Seçil Nimet ))
Evet çocukluğumun dizisi; Perihan Ablaydı KD...
Sevgiler kocaman yüreğine... :)
Müzik için teşekkürler...
Kendi çocukluğumu yaşadım sanki, film şeridi gibi geldi geçti gözlerimin önünden.
Nedense, işyeinde masamın başında olduğumu bile unuttum bir an, sanki hiç büyümemiş gibi hissettim kendimi seni okurken ...
Ne güzelmiş çocuk olmak, çocuk kalmak hala özlüyoruz...
Okurken, unuttuğum anılar bile canlandı gözlerimde... Ahh yüreğim, hala çocuk aslında ama yine de özlüyorum, büyüyemediğimi hissediyorum bazen. Küçüklüğümden beri hep zor olduğunu duyardım büyümenin, belki de bu yüzden büyüyemiyorum, korkuyorum biraz da sanırım...
Çocukluğumdaki anılarım bitmez ki,
8 yaşıma kadar Üsküdar-Selamsız'daki ahşap evimizdeydik, tek odalıydı, hatta elektriğimiz bile yoktu, bir gaz lambamızı unutamam, akşamları şekil yapardık karanlık gölgede, elimizle, bir de sabahları uyandığımda, kış sabahları ama gürül gürül yanan teneke sobamız vardı, onun üzerinde dilim dilim kesilmiş ekmekler dizilirdi, ahh kokusu hala burnumda, bunu unutamam... Her an düşünmem gereken onca şey olmasına rağmen bunlar hiç çıkmaz aklımdan...
İstiyorum gaz lambamı, leğene doldurduğum kardan adamları, eriseler bile istiyorum...
Teneke sobamızı istiyorum...
Bu kadar işte tüm isteklerim...
Adaş'ım, yüreği ile de Adaş'ım,
Sevdim yazını çoook, içimdekileri de ortaya döktüğün için, sonsuz teşekkürler,
Öpüyorum yüreciğinden, güneş gözlüm...
(( Seçil Nimet ))
Canım...
Bu masalı seviyorum ben...
Çocukluk Masalım... :'(
Kıpkırmızı
Hatta ben de yazarım belki, bir çocukluk masalı :) İlham oldunn :))
Davidoff
E yeter artık... yani ben çok konuşmayı da sevmem aslında, senin yüzünden çenem düştü.
(( Seçil Nimet ))
Delisin gülüyorum yaaaaa...
Bisikletini al gel, ikeaya gidelim hakkaten...
Ya da aatalım kendimizi havuza be yaaaaaaa! :)
Davidoff
:)
Davidoff
:))
(( Seçil Nimet ))
Hah hah haaaaaaa...
BAkarız kuzummmm...
Hem yastık alıym mı sana gelirkene, yada bir avuç boncuk... :))
Tatlısın seeeeeen !
Davidoff
:)
Değerli kalem fevkalade güzel bir konuyu tema olarak almıssınız,keşke dediğim tek şeydir hayatta çocuk kalsaydım diye,harika bir anlatım ve uslub,kaleminiz daim olsun
saygılar
Bilal YILMAZ
(( Seçil Nimet ))
Bir çocukluk anınızı yazmayı unutmuşsunuz ama ! :)