Kırmızı Kar
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Gizli saklı zaman aralıklarından bakar gözlerim, ne yana dönsem bir yerde hüzün yakalar bakışımı. Deli yalnızlıklara düşman satırlarım. Üşür mü sanırsın buzlara sarılı güllerimi, onlar bülbül sesiyle sevişip buzları eritmedi mi?
Kalem karası parmak uçlarım, satırlarıma katranını katmadan hüzünden arınamam. Biliyorum kızarsın, içten içe üzülürsün şu halime. Satır satır nakış gibi işliyorum seni, bedenim hasretinin narında. Yağmurum, yangınım sönmez uzağında.
Duvarlarımda asılı duruyor yokluğun, ceylan bakışların olmadan renklenmez dünyam. Karanlıklarda ateş üzerinde yürüyorum, temelsiz ahşap evler kadar yorgunum, özlemine alışamadım.
Sensiz ıssızım, yokluğunun gizeminde prangalanmış sürgündeyim. Sönmüş bir yıldızın göz kırpan anına muhtacım, rüzgârın sesi ile söyleşiyor, saçlarıma değen ellerine sarılıyorum. Avutuyorum kendimi çiçeklerle. Papatyaların sarı yüzlü hüznünde, vuslata gün sayan özlemin sarar beni. Söyle kar çiçeğim vuslat yakın mı?
Yağmurun türküsünde düştün sazıma
Dinle sesimi yol almasın mesafeler
Sen içinde söylen turnalara
Sakın ha
Kanma ayrılıklara
Yorgun bekleme bu, kara kış baharı teninin altında saklıyor, sobelendim, yalnızlık beni bırakmıyor. Lalezar hangi mevsim renklenecek, hangi sabah gözlerim seni görecek. Bahar çiçeğim uyan beyaza yenilmeyelim.
Kırmızı kar
Kaç yakamozlu gecenin sırrını saklar
Gözlerinde pusuya yattım
Kalbimde hasretinin mayınları patlar
Dalgalarla yarış yapan martıları izliyorum, düşlerimi asıyorum kanatlarına, gagalarına veriyorum türkülerimi, ödünç tebessüm olup dönüyorlar dudağıma. Sazımın teli, sesine dokunabildin mi?
Ben seni hep güneşe benzettim, gecemde bile yüzümde hissettim. Gölgelerde üşüdüm ateşimi sana gönderdim… Isındım, can buldum, seninle hayata karşı durdum. Kalbim ağrıyor, sol yanımda adın sancılı kanıyor. Hayat sensin, gitmişsen bu ten bu yürek nefesi ne yapsın. Sevdiğim sensiz nasıl yaşanır öğretmeden gittin. Kanadı kırık serçeden yok farkım, güneşim seni çok özledim.
Bir tutsan ellerimden
Ki
Kanayacak şarkılar
Anıların izini sürüp gider rüzgâr
Gözlerin duruyor gözlerimde
Sakın ha
Gözlerini ağlatma
Özlemini çektiğim kadın, kapı açık çık gel yalnızım. Yaralı ellerime değsin yüreğin, öp avuçlarımda vuslatı. Bir mektubun yok sinemde uyutayım, sızı bırakır sesin. Sevdalı gözlerin durur aklımda kirpiğimden bir akıtsan hasret zehrini, kapat benim de gözlerimi. Kelebeğim, kefenini ver giyeyim.
…
Gün batımı yine ağıtlarım başlayacak, Her seferinde ‘derinleşmeyeceğim’ diyorum, uçurumlardan hep derinlere düşüyorum. Anla uçurum kenarında yürüyorum. Serin bir hisle düşeceğim bir gün, ayaklarının dibinde büyük sevdamla nefessiz kalacağım. ‘Seni seviyorum, seni seviyorum” demek istiyorum…
Beyaz başlı serçe gagasında
Öpüş gönderdim vuslat tadında
Sakın
Sakın ha
Serçeleri vurma
Nevim Karahan (Beceriksiz Ellerim / Yeni Düzenleme)
YORUMLAR
"Bir tutsan ellerimden
Ki
Kanayacak şarkılar
Anıların izini sürüp gider rüzgâr
Gözlerin duruyor gözlerimde
Sakın ha
Gözlerini ağlatma"
geç okuduğuma üzülerek kırmızı kurdeleye layık görenlere de teşekkür etmek gerek...
canımsın Nevim şimdi ne desem ki sana...
Tebrikler...
Sevgimle.
sevdaya, sevilene yüreğin ağıtıdır bu yazı...çok güzel bir yazı...tebrik ederim...yazıyı okurken yine kanasa da yüreğim...