- 774 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
AŞKLA BARIŞAMADIK
AŞKLA BARIŞAMADIK
Ne istemişiz ki; sade, ılımlı, dingin, derinden kuşatan, anlayan, anlatan karşılayan, karşılık veren bir aşktan başka. Sevdik; dediysek kâinatın dengesini mi bozduk? Bunu söylediğimiz için şirazeden mi çıkmış olduk.
Yürek yangınımıza bir çare umuduyla çaresizlik içinde söyledik. Eğilip, bükülüp yokmuş gibi davranıp yüreğimizde besleyip yüreğimizde mi öldürseydik. İyi de o kadar güçlü değiliz ki hangi yüreğe sığdıracaktık. Yüreğimizin sesi değil miydi dillendir diye naralar atan. Neticede aşktan bahsediyoruz. Mayasında yangı, coşku, hüzün korku, ümit ümitsizlik kısaca var oluşun tüm özellikleri yok mudur?
Kırdık döktük yok mu oldu? Neticede aşktan bahsediyoruz. Her ufalama, her yok etmeye dönük hareketimiz kıvılcım olup zihnimize çöreklenmiyor mu? Evet, aşkla barışamadık. Belki de aşkı; anlayamadık, kavrayamadık, idrak edemedik korkarım dilini de çözemedik.
Hani bir ses vardı büyülü, duymak için can attığımız, hayatın, güzellik adına her ne varsa anlamını içine koyduğumuz; o ses değil miydi sesimizi titreten ne söyleyeceğimizin karmaşasını yaşatan, hazırlanmış en etkili cümlelerimizi çocuk saflığının tadında kırık dökük hale getirip gülümseten.
İşte o ses, bakışların tebessümünde nefessiz kaldı.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.