ZEKANI UNUT, DAİMA ÇALIŞKAN OL!
Gençlik ne durumda ve nereye gidiyor? Kimileri başıboş oradan oraya savrulurken, kimileri de sımsıkı hayata tutunmaya çalışıyor. Tutunmak isteyip de tutunamayanlar ise hep isyankar…
Hem çok dışa dönükler, çok sosyaller ve her yerdeler. Sinemada, tiyatroda, sergilerde, konserlerde, sporun her alanında aktifler ve başarılılar. Hem de çok içine kapanıklar, asosyaller. Göz ardı edilmemeli ki; evlerinde, okullarında, çevrelerinde, aile ortamlarında az konuşan, kendini fikirlerini ifade etmekten çekinen, özgüveni olmayan zamanının çoğunu bilgisayar başında ya da bir kahve köşesinde oyun oynayarak geçiren, işi gücü olmayan bir gençlikte var. Onları da topluma kazandırmak bizlerin elinde…
Ya çok özgürler ya da çok baskı altındalar. Aykırı giyimleriyle, dinledikleri müzik tarzıyla, hayata bakış açılarıyla fazlasıyla özgürler. Hadi, onlar özgürler diyelim. Bir de baskı altında olan ve o, özgür grup gibi olmak isteyenlere ne demeli? Arkadaş çevresinde özgürlüklerini kanıtlamak istercesine kendi kişiliklerinden ödün verenler, aile ortamını işkence gibi görenler, özgürlük dışarıda deyip farklı arayışlar içinde olanlar, ailesine karşı isyan edenler, özendiği yaşama kavuşmak için evden kaçanlar, aile baskısından kurtulmak için karşılaştığı ilk erkekle evlenenler. İşte onlarda bizim gençlerimiz…
Batıda gençler özgürlüklerini alabildiğince yaşarken, doğuda ise yaşları kaç olursa olsun, onlar adına kararları hep aileleri veriyor. İtiraz etme şansları ve hakları yok, maalesef. Özellikle genç kızlarımızın işi daha da zor. Bu sisteme isyan edenler, üniversiteyi kazanıp, hayatlarına yeni yönler veriyorlar. İyide yapıyorlar, bence. Çünkü okumak; özgürlük demek, yeni ufuklar demek, yeni bir yaşam tarzı demek, yeni bir çevre ve sosyal hayat demek.
Biz ebeveynler hayat mücadelesi verirken, çocuklarımızla yeterince ilgilenemiyoruz. Sevgimizi göstermekten çekinirken, söz baskı uygulamaya geldiğinde o çekinmenin yerini sanki bir hakimiyet egosu alıveriyor. Keşke almasa da, çocuklarımızda ellerimizin arasından kayıp gitmese…
Sevgisizlik ve baskı birçok kötü alışkanlığın başlamasına neden olur. Sevgiye aç gençlik, başka ortamlarda başka şekilde aramaya başlar, sevgiyi. Doyumsuzdur ve belki de durmak bilmeyecektir. Kötü arkadaşlar edinme, sigara, içki, uyuşturucu, çetelere dahil olma, şiddete eğilim gösterme, işte bu açlık anında onu, savunmasız şekilde yakalayacaktır. Ama o kendine neler yaptığının, farkında bile olmayacaktır. Gencin elinde, sağlam bir sebepte vardır, artık. Bütün davranışlarının faturası anneye veya babaya kesilecektir. Çünkü; ona yanlışı yaptıran, onun gözünde ebeveynleridir.
Gençlerimizi önemsemeliyiz. Onlar bizim geleceğimizin emanetçileri, gün gelip sırtımızı dayayacağımız çınar ağaçlarımız olacak. Tabi tüm iş ailede bitmiyor. Devlet; onlara eğitim alma, iş edinme, sosyal ve kültürel alanlarda faaliyet gösterme imkanı sunmalı. Sunuyor ama yeterli mi? Tartışılır…
Batı ve doğuyu kıyaslama yaptığımızda, doğudaki gençliğin birçok imkandan yoksun ve mahrum kaldığını görebiliriz. Unutmayalım ki, “ne ekersek onu biçeceğiz”. Gençliğe yapılacak her yatırım bize aydın, modern, gelişmiş bir Türkiye olarak, geri dönecektir…
“Türkiye Cumhuriyetinin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk Çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin! Bu belli. Fakat zekânı unut! Daima çalışkan ol”... M. Kemal ATATÜRK
Sevgili gençlerimiz, zekanızdan asla şüphemiz yok… En kısa zamanda üzerinizdeki anlamsız uyuşukluktan kurtulmanızı ve Sevgili Atamızın sizlere olan güvenini boşa çıkarmamanızı diliyorum…
NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE…
Asi Armes
YORUMLAR
bilgelik dolu bir yazı.
Türk gençliği üzerinde oynanan oyunların sonucu bu.Sadece dinleyen emir alan biat eden bir gençlik,yada toplumdan kopuk,sevgisiz ve ilgisiz gençlik.
Memleketimizin geleceği çok parlak değil çünkü insana yatırım yapamıyoruz veya yaptırmıyorlar.
tebrikler.