GÖBEK ADI SELMA -4-
Eğer bir genç kadın sokağa çıktı ise ve de köyün büyükleri karşıdan geliyorsa asla onları geçemezmiş.Usulca ve edeplice bir kenara çekilip yol vermeliymiş.Yoksa aile büyüklerinin kulağına gider saygısızlık olarak nitelendirilirmiş.
Selma,da aynen öyle yapmış.Yoksa dedesini kulağına gider, dedesi onun davranışından hem üzüntü duyar hem utanırmış.
Zaman hızla ilerliyor.Selma,da artık genç bir kız olmanın yolundaydı...Bu toyluk onu hiç koparmamış gördüğü ve bildiğinden.
Yeni bir yaz tatiline daha girmişlerdi.Hemen soluğu köyde almışlar.Malum iş çok.
Bu kez Selma köyün okuyan, hatta liseyi bitiren ilk kızı olarak gelmişti köye.
Dede öylesine gururluydu ki demeyin gitsin.
Hep öğlen ile ikindi arasında köyün tek kahvesine taş oynamaya giderdi dede.Ama bu sefer yalnız çıkmadı evden.O vakte kadar hiç görülmemiş bir şeyi deneyecekti.Tüm gelenek ve göreneklere aykırı olarak Selma,yı koluna taktı ve kahvenin yolunu tuttu.
Zaten tek bir yoldan ibaret olan çarşıya oradan da kahvehaneye gittiler birlikte.Selma al al,mor mor olmuştu.Utanıyordu.Bir genç kızın kahveye gelmesi ne alakaydı.
Yaz sıcağı bastırdığı için kahveci masaları kapı önüne koymuştu.Köyün belli başlı ekabir tipleri oyun oynıyorlardı.Masaya yaklaşınca dede Selma,yı bir adım daha öne çekti ve bu benim torunum.Bu yıl Liseyi bitirdi dedi ve özenle bir tahta sandalyeyi çekip torununu oturtu.Birde tavşan kanı çay ısmarladı.
Gözüne öyle mutlu bakıyordu ki Selma tüm şaşkınlığına rağmen dedesine bir gülümseme attı.Masadakilerden önce bir ooooo...sonra biraz övgü ve nasihat faslıyla sohbete devam etti.
Aynı manzarayı ilk işe girdiğinde yaşamıştı birde...
Şimdi,
Hikaye dedeyle torun arasında geçiyormuş gibi gelmiştir size.
Ana baba ve kardeşleri nerede bu Selma,nın demişsinizdir.
Selma,nın öğretmen bir babası,ev hanımı bir annesi,bir ağabeyi ve kendinden küçük dört te kızkardeşi vardı.Babanın bir öğretmen maaşı şükürler olsun yetiyordu.Arada sıkıntıları oluyordu elbet ama baş edebiliyorlardı.Ehhh.Biraz babanın idealleri,el açıklığı birazda ailesine desteği vardı.
Tek beceremedikleri şey çekirdek bir aile olmaktı.Öylesine etraflarına açıklardı ki yanlarında hep birileri barınırdı.
Hala,dayı amca ve onların çocukları hep aile içindeydi.Onlarda kalıp okula gidiyorlardı..
O zamanlar köylerde ortaokul yoktu.Baba eğitimci ya...insanlara bir şeyler katmak arzusuyla dolup taşıyordu.
Ne kadar köy öğretmeni varsa hepsinin çocukları onlarda kalıp eğitimlerini sürdürüyorlardı.Ev yemekhanemi,yatakhanemi,dershanemi belli değildi.Kısacası henüz kurulmamış olan yatılı bölğe okullarının ilk resmi olmayan temeli Selma,ların evinde atılmıştı.
Üstelik hayrat.Yani ücrete tabi değil.Arada iki avuç bulgur ile üç beş yufka getirmeye teşebbüs edenlerin kaydı siliniyordu adeta...
Devamı gelecek...
Çimdik.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.