Makyaj ve Adalet
Makyaj ve adalet arasında nasıl bir bağ kurulur ki. İlk bakışta imkansız gibi geliyor.Son yıllarda makyaj ve photoshopta o kadar abartıya gidildi ki gerçeği ile allanıp-pullanmışı arasında hiç benzerlik yok. Tenhada karşınıza çıksa hortlak görmüş gibi korkacağınız kadın magazin sayfalarında rüyalarınızı süsleyecek bir ahu olmuş.
Bugün itibarı ile bu durumdan muzdarip olan var mıdır, bilmiyorum ama bundan üç yüz yıl kadar önce 1700 yıllarında İngiltere’de sorun olmuş. Adam; baloda, tiyatroda veya bir etkinlikte bir güzel görüyor. Dolgun kalçalar, göğüsler, boy-pos, al dudaklar, ipek saçlar, incecik bel, inci dişler, cilve desen zaten var. Haydi vuruluyor kadına ve akabinde izdivaç. Ama kadını bir de gerçek haliyle evde görünce sukut-i hayal.Boşanmak da zor o tarihlerdeki yasalara göre.Şikayetler artınca parlamento toplanmış ve bir yasa çıkarmış:
"İşbu kanun tasdik edilip yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bakire kız, kadın ve dulların yaş, unvan ve sınıfları ne olursa olsun birini suni güzellik vasıtaları ile ayartarak izdivaca zorlamaları yasaktır. Baştan çıkarıcı ve hile ile izdivaca zorlama suçunu parfüm,boya,takma diş,takma saç,korse, yüksek topuklu ayakkabı ve doldurulmuş kalça ve göğüs kullanarak icra edenler yürürlükte olan büyücülük kanunu ile cezalandırılacak ve bu tür izdivaçlar hükümsüz sayılacaktır."
Ne kanun ama demi. Benzeri bir kanun günümüzde de gerekli gibi geliyor.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.