- 1502 Okunma
- 6 Yorum
- 0 Beğeni
HAY MAŞALLAH -6-
Maşallah Okşan’la buluşacakları Pazar gününü - ip bulamadığı için- halatla çekti. Okşan’ın ise aklı tamamen Lepiska Ali’de olduğu halde o günkü buluşmadan kendisini alamıyordu bir türlü. İnsanların başına gelen her şey iki sebepten geliyordu zaten..Birincisi merak, ikincisi ise zaafları. İşin içinde hamburger, kızarmış patates ve kola olmasaydı Okşan’ın o randevuya gitmesine imkan yoktu ama ahhh aaahhh… Ne yazık ki Amerikan emperyalizmi ve vahşi kapitalizm Onu da pençesine almış durumdaydı. Gözü kör olsundu o Mc Donalds denilen dümbüğün.
Pazar günü Maşallah , eğrelti, ısırgan, ebemgümeci, ışkın, evelik, yemlik , kuzu kulağı ve benzeri otlardan güzel bir angajman yaptırdı. Yâr-ı güzininin yanına çiçeksiz gidemezdi tabii ki. Eh ne de olsa bir davete gittiği için Okşan da süslendi püslendi. Dudaklarına eflatun bir ruj, tırnaklarına sarı oje, kaşlarına rastık , poposuna bir yastık koyarak Maşallah ile buluşacağı mekana gitti.
Okşan ve Maşallahı gören mekanın patronu neşe ile ellerini ovuşturdu. Gözleri kelepir bulmuş Yahudi gözü gibi parladı. Diğer müşteriler ise Okşan ve Maşallah içeri girer girmez bir iddia başlattılar. ‘’ On taneden fazla yiyemez ‘’ diyenler ile ‘’ En az yirmi tane götürür ‘’ diyenler arasında kıyasıya bir rekabet başladı.
Masaya oturmadan önce Maşallah elindeki çiçek angajmanını Okşana uzattı.
-Bu otları siye getirmişem…Hepsi de tazedir.
-Ay sahi mi? İlk defa bir erkek biye ot veriy biliy misen?
-Hangi erkek..Kim?
-Lo siye diyem öküz…
-Lo öyle desene…Erkek deyince bir anda adapte olamamışam.
Neyse efendim bu faslı fazla uzatmayalım. Çünkü bu ilk buluşmada Okşanın tek amacı hamburger yemekti ve de bu amacına ulaştı. İddiayı ise ‘’En az yirmi tane götürür ‘’ grubu kazandı.
Okşan kaldığı yurda geldiği anda unutup gitmişti Maşallah’ı…Onun aklında fikrinde sadece ve sadece Lepiska Ali vardı…Amaaa…Pazartesi günü Okşanın tüm hayalleri alt üst oldu.
O gün üçüncü ders Lepiska Ail’nin dersiydi. Okşan her zaman olduğu gibi bölgeler haritası yerine yine dünya haritasını getirmişti sınıfa…( Koskoca çoluk çocuk sahibi kadın oldu ama hâla bölgeler haritası ile dünya haritasını ayırt edemez…) Lepiska , bu sefer Okşan’ı geri göndermedi ‘’Git doğru harita getir ‘’ diye…O gün çok neşeliydi nedense…Okşan tam haritayı asmak üzereydi ki Lepiska Ali neşesinin sebebini açıkladı:
-Çocuklaaa deyieverin bene bakem..Ben niçin neşeliyim böğün?
Okşan yırtık çoraptan çıkan baş parmak gibi çıkıverdi ortaya
-Çünkü gerçek aşkı buldunuz?
-Efferin gııı…Neren biliveedin gariii?
Kayıkçının küreği, tıp tıp eder yüreği, akşama fincan böreği, yesin yesin otursun, içsin sı.sın batırsın…
Yav pardon daldık yine tekerlemeye, şekerlemeye…Yani efendim Okşanın yüreği tıp tıp etmeye başladı birden bire…Büyük aşkı Lepiska Ali tüm sınıfın huzurunda ona olan aşkını ilan edecekti demek ki. Gözleri Hocasının dudaklarında beklemeye başladı…Lepiska Ali seneler gibi geçen o iki saniyeden sonra bombayı patlattı.
-Ben dün akşam Hammamizade İsmail Dede Efendi’nin gızı Muhayyer Kürdî ile nişanlanıveedim garii..
Dünya haritası…Pardon dünyanın bizatihi kendisi Okşan’ın başına yıkıldı. Sınıftan hıçkırıklarla çıkarak kendisini tuvalete kapattı ve hem beddua etti, hem söylendi.
-Allah belayi vere e mi Ali… Ben siye ne güzel Nişa -börekler hazırliydim. Sen gittin Muhayyer Kürdî’ye tav oldun ha? Cigeriy ağzıya gele…Kıl yuta da urgan çıharasan ,
O pazartesi gününden sonra Okşan tamamen değişti…Kendisini alkole verdi…Laboratuvardaki bütün etil ve metil alkoller ile sülfirik, hidroklorik asitleri, aseton, tuz ruhu, çamaşır suyu bütün sıvı maddeleri mideye indirdi. Kendini iyice dağıttı o günden sonra…En kötüsü ise hapçılığa başlamasıydı. Artık tüm derslerde hap alıyordu bol bol…Her ders, ama her ders elini burnuna sokuyor, çıkardığı kurumuş sümükleri büyük bir itinayla hap haline getirip arkadaşlarının ve öğretmenlerinin öğürme sesleri arasında .yutuyordu tek tek... Tam bir keş olmuştu vesselam.
İnsan bir kere kötü alışkanlıklarla tanışmaya görsün…Hapçılıktan sonra sigara sarmaya da başladı. Sokaktan topladığı at fışkılarını kurutup gazete kağıtlarına sarıyor bir taraftan yaptığı haplarla, öte taraftan bu uyuşturucu madde içeren sigaralarla kendini zehirliyordu durmadan.
Her zaman olduğu gibi o sene de Rüknettin Ağa’nın baskı ve zorlamaları ile nihayet Lise diplomasını alan Okşan’ın O sene üniversite sınavlarından da sıfır puan çekince iyice yıkıldı dünyası. Artık ne bahçelerindeki kazlar, ne öküzler ne de bir başka şey ilgisini çekmiyordu. Yaz mevsimi boyunca bütün gün hap yapıp yutmaktan başka bir şey yapmadı. Hatta bu yüzden sık sık midesi ağzına gelen babası Rükneddin Ağa’dan bol bol dayak yedi...Dahası, bir seferinde ağa beş şarjör mermi boşalttı Okşan’ın topuklarına ama nafile…
Kış mevsimi gelince Okşan’ın huyunda yeni bir değişiklik olmaya başladı… Mart ayına kadar devamlı düz duvarlara tırmanan kızımız , Mart ayından itibaren damlardan inmez oldu. Gerek baba Rüknettin, gerekse anne Ramize bir kurtarıcı beklemekteydi.
O kurtarıcı Temmuz ayına doğru yanında yaşlı bir öküz ve yine yaşlıca bir inekle birlikte Rüknettin Ağa’nın ağanın kapısını çaldı. Maşallah’tı gelen…Ve anne-babası…
Hiç beklemediği bir anda Maşallah’ı karşısında gören Rüknettin Ağa da Okşan da heyecanlanmışlardı.
Maşallah’ın Babası Homo Sapiens Haydo Ağa hemen lafa girdi.
-Ağam biz buraya hıyarlı…Pardon hayırlı bir iş için gelmişek.
Annesi Anofel Asiye de söze girdi…
-He ağam biz buraya sizin malı bizim öküze almaya gelmişek…
Eeee Kız evi naz evi demişler…Rüknettin Ağa da nazını yaptı tabii ki…
-Vallah babo ben prensip olarah öküze gız vermiyem…Hem benim gız ne avugadlara, tohtorlara, mühendislere vermedi …Pardon, yani varmadı demeh istiyem.
-Ağam iki gönül bir olunca samanlıh seyran oliy…
-Lo bu lafı hangi öküz demişse öküzler için doğru demiştir ha…Ama sizin Maşallah için baya da uygundur hani…Neyse…
Sonra Okşan’a seslendi.
-Gıııızzz.. hele bize birer gayfe yapasan…Sonra da bostandan bir karpuz seç getir. Yarah, yiyek
Neyse efendim uzun konuşmalardan sonra sıra nihayet başlık parası mevzuuna geldi. Okşan aslında hiç de istemiyordu Maşallah’a varmayı…Nasılsa babası dünyanın başlık parasını isteyecekti biricik kızı için. Maşallah’ın ailesi de veremeyecek ve bu iş burada bitecekti.
Homo Sapiens Haydo sordu?
-Ne kadar başlıh parası istiysen Rüknettin Ağam.
-Ağırlığınca altın istiyem…. Diye cevap verdi Rüknettin Ağa
Haydo Ağa bir Okşan’a baktı, bir karısına ve…’’Ağam etme eyleme gurbanın olam..Türkiyenin tüm kuyumcularında yohtur o kadara altın’’ deyince. Rüknettin Ağa göbeğini tuta tuta gülmeye başladı:
-Ne başlığı lo…Alın götürün…Yalnız üzeriye para filan isterseniz vermem ha…
Okşan’ın bir kez daha tüm dünyası yıkıldı. ‘’ zaten beni hiç kimse sevmiyor ‘’ diye ağlamaya başladı…Onun için artık tek şans kalmıştı: Maşallah…Öyle de oldu. O günün akşamında Okşan artık nişanlı bir kızdı.
Kendisini Maşallah’a alıştırmak için o geceyi ilk aşkı Tosun Paşa’nın ahırında, onunla baş başa geçirdi..
Valla bana sakın sormayın aralarında bir şey oldu mu diye…Hikayenin bu kısmını ben de bilmiyorum.
Not: Maşallah İle Okşan’ın Nişan resmi…Zavallı maşallah bakın nasıl iğne ipliğe dönmüş…Ama merak etmeyin…Şu anda yine ‘’ Hay Maşallah ‘’ modunda…
YORUMLAR
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Evet! "Gözü kör olsundu o Mc Donalds denilen dümbüğün." :) Hem obezliğin mimarı hem de kendi işletmesini başkasına satıp yükselişini izleyen bahtsız bedevi.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
hocam gönlünüze sağlık tebessüm ettirdiniz bizleri içinde birazcık iğrençlik olsada sanırım oda yazının tuzu olsa gerek hoşdu beğeniyle okudum emeğinize sağlık saygılarımla selamlar
sami biberoğulları
İğrençliğin farkındayım lakin olayların gelişimi biraz da öyle oldu...
Rabbim gülmekten ayırmasın..
Selam ve sevgilerimle.
sen bu konuda teksin hocam tek...... kalemin hiç susmasın can.... hep yazsın...sevgiler
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Sevgili Hocam
Sizin mizah yazılarınızı özlemiştim. Hay Maşallah geri geldi Maşallah öküzden ziyade yolunmuş hindiye benziyor ama eminim okşan ellerinle besler ve adının hakkını vermesini sağlar. Hapcılığın tarifi iğrençti burnundan he ıyyyy
Sevgiler
sami biberoğulları
Okşan Maşallah'ı fena halde besliyor zaten...İleride tam bir montafon olacak yine o konuda merakın olmasın.
Hapçılığın tarifi evet çok iğrenç oldu ama bence çok da güzel oldu.
Selam ve sevgiler.
Hocam iyi ki varsın bu sıcak günlerde gidememişken bir yere,tek eğlencemiz Saminin yeri açık oluyor okuyan problemlerini unutuyor,
Tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Saminin yeri hep açık...Üstelik servis ğücreti filan da yok...Buyurun . Baş üzre yeriniz var her zaman.
Selam ve sevgilerimle.