CAN

• 29 Haziran 2012 Cuma 17:08:29

Cânı kim cânânı içün sevse cânânın sever
Cânı içün kim ki cânânın sever cânın sever
Fuzuli

Hayat merdivenlerini usulünce tırmanırken yanıbaşımızda olan,attığımız adımlara yarenlik eden,muhabbetimizin rüzgarıyla raks eden ,derdimizi heybesinde,neşemizi tebessümünde gizleyen aşıktır, can.Gecenin dostu,ayın ,yıldızın sırdaşı,gam meclisinin müdavimidir,can.Uğrumuza çölleri aşan ,dağları delen ,ateş denizlerini geçen, vefa fanusunu boynunda taşıyandır ,can.Çirkinliğimizi muazzam bir güzelliğe dönüştüren eksiğimizi,kusurumuzu gece gibi örten bir yarım gülüşümüze dünyayı paralayan, ülfet sahibi kişidir,can.Aşık Karun kadar zengin ,Reşit kadar ihtişam sahibi,Süleyman kadar muhteşem bir zat değildir.Tek sermayesi canıdır.Canını da onu umursamayan ,aynanın karşısında sadece güzelliğiyle meşgul olan,küçük dağların sahibesi gibi davranan biz zalim sevgililere hibe etmiştir.Sevgisinde sınır olmayan,samimiyetine hile karıştırmayan,mayasında bozukluk olmayan bu canlar,cananları için tenlerinden vazgeçerler de bir ah etmezler.
Sevgilinin çeyrek nefeslik inayetiyle uzakları yakın eden bu aşıklar, günler ve geceler boyunca azap çekerler,gam denizinde yüzerler,ateş çemberinden geçerler,ızdıraptan kan tükürürler de yine sevgilinin kulu olmaktan vazgeçmezler.Yokluğumuzda içlerinden dikenli teller çekilen,varlığımızda bir gün gideceğimiz endişesinde saclarda çevrilen aşıklarımız,ömürlerini ömürlerimize sözde değil can damarlarıyla dikerler.Bizlere bu kadar düşkün bu kadar meftun, tarifsiz iştiyak içerisinde her daim dille damakları arasına yapıştırdıkları ismimizi zikretmeleriyle canlarımız olmayı hak etmiyorlar mı?
Varlıklarını benliğimizde yok ederken aşkın deryasında örselenen yüreklerini öyle muhafaza ederler ki taşıdıkları emanete halel gelmesinden korkarlar.Dünyanın bütün hazinelerini teklif etseler değil sevgilinin bir yan bakışını, gözlerinin aynasındaki siluetini bile vermezler.Sevgili can yakar,bir geceden diğerine acı devşirir,görüneni görünmez kılar,murat gönülleri bermurat eder ama canlar bunca acıyı bala dönüştürür.Bizden payına düşenlere rıza gösterir,bunlarla övünür,rakiplerine kulp takar ve onlarla eğlenir.
Mürşit aşıktır, mürit ise candır.Aşk hırkadır, can lokmadır.Can mürşidin dergahına sıtk ile bağlıdır.Sadık bir köpek gibi her an hizmet eder.Himmet beklemeden,azık istemeden,mevki makam düşünmeden gayret eder.Canın sevgisi,muhabbeti ,ünsiyeti karşılıksızdır ve dalga dalga büyür.Kapısına kul olduğunda huzur bulur,sıkıntı,elem,keder,gönül mabedine uğramaz.Derviş gibi alçakgönüllü ,sevgiyle yoğrulmuş, bütün kötülüklerden münezzeh münzevi bir yaşamı vardır.Çilehanesi aşk nuruyla ışıldar,ibadeti aşkla yapar,bütün masivaya aşkla bakar.O candır ve tende ancak bir güzelin aşkıyla vücut bulur.
Aşkın gölgeliğidir can,bazen yoldaşı,geceleri çoğu kez sırdaşıdır.Bir batından doğan ikiz gibidir.Biz sevgililer canın cananı olmuşsak eğer,can çoktan cananı için canından vazgeçmiştir.İki beden bir canda birleşip renkli güzel bir kıyafet olmuştur.O aşkına ruhunu katmıştır,gönlünü bir güzelin avuçlarına bırakmıştır.Can, koşulsuz teslimiyetin timsalidir.Sevgilinin dizinde olmazsa kollarında can vermeyi kendine ülkü edinmiştir.Şayet bu büyüklüğün farkında değilse sevgili, ziyandadır,ziyandadır,ziyandadır.Bu aşkın yüceliği karşısında sevgililer aşıklarına’ CAN’ diye seslenmeleri gayet yerindedir düşüncesindeyim.O halde gelin canlar bir olalım.