alışılamayan
benden yeryüzünü istediniz ben sizde gökyüzünü keşfettim. ne kadar da karanlık oysa bilmediklerimiz. uzaktan mı bakmalı ne aynaya, olsun aynada kim oluyor ki karşısında ben yada sen dururken. ne gördün en tenha yerinde bana da söyle. sustum bak, tiksindim hayalimden, ötede duran bir sandalye, bir plak gezindi düstursuz ve sürüncemede.... sustum ve gökyüzüne döndüm, özgürlüğün sancılı biryerlerinde stres yüklü imkansızlığımızı sorguladım. halbuki yargılamaktı niyetim sanırım cesaret edemedim. uzanır mısın her ne kadar melankoli dolsa da zenginliği ruhunun, küçücük bir sus işareti olmak isterim burnuna değen. anlamsız algılanan bir diyalog oluveririm kafalar milyonken. biri çıkar belki gökkuşağını boynuna dolamış, ufak bir cesaret beliriverir. şimdi bir bak desem kıyabilir misin aynaya bakmaya yada bana. renkler kaybolacak desem dans ettiğin pisttin tüm buzlarını erittim. şimdi sustum bir daha söylememeye yeminli. şimdi tekrar yemin verdim, gözlerindi tüm hedefim ve tükendim. halbuki sana göğü vadetmiştim...