- 430 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇOÇUKLUGUMUN MEYVESİ:NAR
Hiç büyümeyecek olan bu çoçugun hayelleri,umutları ve kocaman özlemleri vardı.Yuvarlanıp gidiyoruz derken de ne çok şey anlatırdı.Oynarken,koşarken,uyurken bile herşeyi yapar yapar tekrar başa sarardı.Ne kalpten kovmayı nede kovulmayı bilirdi.En çokta o sarı elbisesini ve o sarı şapkasını severdi,amaen çok sarı rengi sevmezdi.Onun rengi maviydi.Özgürlügün mavisiydi.Ellerini yukarı kaldırdıgında gördügü maviydi.bide okyanus mavileriydi.Bide unutmadann o siyah rugan ayakkabılarını çok severdi.En çok siyahı sevmezd. ama dedim ya maviyi severdi.Meyvelerden en çok kirazi severdi.Tabi unutmadan bide narı.Ona göre narda büyük hikmetler vardı.Dıştan bütün görünen ama en küçük darbede tanelere ayrılan nar.Dışı sert, kabuklu ama içi paramparça.İşte inci’nin çoçuklugu böyle geçti.Sonra zaman denen o devasa makine hızla çalışmaya başladı.Zaman geçti çoçuk genç oldu.Geçti geçti görmedigi bilmedigi yollardan geçti.İlk aşkının ellerini tuttu gözlerine baktı.İlk ayrılıgı tattı.Sonra gene aynı şeyler ve aynı sonuçlar.İnci’nin o sarı elbisesi çoktan yırtılmıştı.büyüdügüne pişman degildi ama bu aşk denen illet...O siyah rugan ayakkabısı varya o çok tozlandı.Büyüdükçe o çoçukluk meyvesi nara daha da çok benzemeye başladı inci.’’DIŞTAN SERT,KABUKLU,SAGLAM AMA İÇİ PARAMPARÇA’’...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.