- 7763 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
Kırgınlık mı, kızgınlık mı daha çok yaralar insanı?
Durup düşündüm de, biz insanlar zaman zaman kızar, zaman zaman kırılırız. Peki, kimedir bu kızgınlığımız veya kırgınlığımız?
Elbette sevdiklerimize…
Peki, neden?
Bu soruyu çok sorarım kendime; neden kızarım, ya da kırılırım? Durduk yere değil elbette. Çok sevdiğim için. Çok güvendiğim içindir bütün kırgınlıklarım, ya da kızgınlıklarım.
Sıradan insanlar isteseler de incitemezler beni. Nasıl olsa sıradandır benim için onlar.
Ya sevdiklerim?
İşte, onlar için her şeyi yapmaya hazır ve amade hissederim kendimi. İstekleri emirmiş gibi yüksünmeden seve seve yaparım. Yapmaktan zevk alırım. Bilirim ki, ben de onlar için öyleyimdir gözlerinde. Ya da ben öyle sanırım.
Onlar benim için öyleler ya…
Peki, neden kızar insan?
Bu duygu hepimizde var olan anlık bir duygudur. Bize göre yanlış olan bir şeye ani parlamalarımız olur ve kızarız.
Peki, geçer mi bu kızgınlık?
Geçer elbet…
Nasıl mı? Bir ateş düşünün, alev alev yanarken yanından yöresinden geçemezsiniz. Nasılsa söndürmeye gücünüz yetmiyor bırakın yansın. Bir süre kendi halinde yanan ateş, alevi bitince köze döner. Zaman içersinde közler de küle… daha sonra bu küllerin içinden yeni bir dostluk, hatta eskisinden daha güçlü bir bağ kurabilirsiniz. Birbirinizin nelere daha çok tepki verdiğini artık öğrenmişsinizdir. Buna, huyu suyu da diyebiliriz.
Gelelim kırgınlığa; kime kırılırız?
Elbette çok önem ve değer verdiğimiz insanlara kırılırız. Çünkü onlardan asla beklemediğimiz bir davranış sergilemişlerdir bizi kırmak için. Belki olayın ehemmiyetini kendileri bile bilmiyorlardır. Hatta niye kırıldığımızı bile anlamamışlardır. Oysa onlar bizim için nasıl önemliyse, biz de onlar için önemli olduğumuzu düşündüğümüzdendir bu kırgınlık.
Kırılan bir sürahiye tekrar su doldurmak mümkün müdür sizce?
Bence hayır!
Ne kadar onarmaya çalışırsanız çalışın, bir yerlerinden sızar artık dostluk dediğiniz olgu. Bir türlü eski rayına oturtamazsınız.
Oysa kızmış olsaydınız, bir süre sonra soğurdunuz değil mi?
27.06.2012/ Emine UYSAL
YORUMLAR
hayatımızda hep olan ve var olduğumuz sürecede yaşanan olaylar ve davranışlardan meydana gelen kırgınlıklar keşke hiç olmasa insan sevdiğini değer verdiğini v.s. kırmasa. ama maalesef ki olağan şeyler sözlü anlatırız olmuyor kırmamak adına.. umarım şu dizelerinizden sonra kırmak yada kırılmak adına ders çıkarırız... kaleminiz daim olsun... sevgiyle muhabbetle..
Emine UYSAL (EMİNE45)
selamlar...
Güzel ve anlamlı bir yazıydı.
Kimseleri kırmamak ve kimse tarafından kırılmama dileklerimle...
Selam ve sevgiler.
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve saygılarımla
Önemsediklerimiz bizi kırar ya da inciltir, diğerleri önemsizdir...tebrikler-güzel bir yazı okudum.
Emine UYSAL (EMİNE45)
selamlar...
dal rüzgarı affederde bir kere kırılmıştır...dersimizi aldık ustam saygılar
Emine UYSAL (EMİNE45)
selamlar...
Merhaba hemşehrim. Güzel bir dikkat çekmeydi yazınız. Dostun kahrını çekmek zordur derler. Sosyal ilişkilerimizde hatalı hal,hareket ve davranışlarımız vardır mutlaka. İnsan uyarılmak istiyor, hatırlatma yaptığında da yanlış anlaşılmayacağından emin olmak istiyor.İnsanlar konuşa konuşa anlaşır sözünün gereğini yapmıyoruz ve en basit olanı seçiyoruz;kırgınlıklar, dargınlıklar geliyor peşi sıra...
En büyük eksiğimiz güven vermedeki eksikliklerimiz ve güven duymada yaşadığımız kötü tecrübeler...
Erdemli insan öfkelendiğinde belli olur demiş bir düşünür ve çok doğru bir söz. Böyle bir hayat felsefesi her insan tarafından uygulanırsa her şey nasıl da güzel olur öyle değil mi! Günümüzde tek taraflı maalesef ve fedakarlık hep bir tarafın işi...
Paylaşımınızı en kalbi duygularla kutluyor, gönül dolusu selam ve sevgilerimi sunuyorum...
Emine UYSAL (EMİNE45)
selam ve sevgilerimle...
Emine UYSAL (EMİNE45)
SEvgimle can.
Kızgınlık geçer de kırgınlık kalır. Sevdiklerimizin en ufak hatalarını nedense affedemeyiz. Yapmamalıydı deriz. Bazan de yanlış anlarız o anki psikolojik durumumuzla kızgınlık geçince farkına varırız. Güzel bir sorgulama arkadaşım, tebrikler,sevgiyle.
Emine UYSAL (EMİNE45)
SEvgimle Can.