- 883 Okunma
- 4 Yorum
- 0 Beğeni
ONURU SOKAKTA ARAMAK
Ne zaman duygularıma düşüncelerime ahlak anlayışıma onuruma dokunan ve beni insanlığımdan utandıran bir yazı dolansa kalemime “Tamam. Bu son.” Diyorum kendi kendime.
Ve ömrümün geri kalanını elektriğin dahi olmadığı bir dağ başında yaşamayı hayal ediyorum gözlerim kapalı ve ağzım yanaklarıma doğru gittikçe genişleyerek…
Fakat bunu hala başaramadığımı görüyorum.
Ama bir gün Mutlaka!..
1 Temmuz Pazar günü yitirilen insan Onurunu sokaklarda arama günüymüş.
O günün heyecanı şimdiden sarmış yürüyüşe katılacak olanları. Hazırlıklar hızla sürmekteymiş. Genç-yaşlı. Çoluk-çocuk İstiklal Caddesi’nden sesleneceklermiş hep bir ağızdan: “Yitirdiğim onurumu geri istiyorum!” diye.
Bir katılımcı şu sözlerle dile getiriyor çağrısını:
1 Temmuz Pazar günü benim İstanbul’daki ikinci Onur Yürüyüşü’m olacak ve herkesi de katılmaya davet ediyorum. Geçen seneki Onur Yürüyüşü inanılmaz bir gündü ve tezahurat edip yürüyerek çok güzel vakit geçirdim. Çarpıcı bir şekilde, geçen seneki yürüyüşte tacize uğradım. Kocaman bir bina büyüklüğünde bir bayrağı taşıyarak İstiklal’de yürürken geçen biri bana tükürdü. O zaman kafama takmayacak kadar mutlu ve enerjiktim ama şimdi dönüp o anı düşünüyorum. Taciz çirkin ve iğrenç bir şeydir ve o gün tanımadığım biri benim hayat tarzım olduğunu düşündüğü bir şeyden dolayı veya benim değerlerime karşı olduğu için bana tükürdü. Ciddi ciddi soruyorum – nasıl birisi bana katılmadığını benim kişisel alanımı ihlal ederek belirme hakkını kendine bulabiliyor? Ağızları yok mu? Karşılıklı insan gibi bir diyalog kuramıyorlar mı? Hayır. Bu ve bunun gibi bir dolu tacizcinin kendilerine ters düşen fikirlere ne tahammülü ne de saygısı var.
***
Bir çokları Sevgili Erkin Koray’ın “Çöpçüler” şarkısını hatırlarlar.
Hala çok severek dinlerim kulağıma her ulaştığında.
Aşktan yana şansım yok
Ağlıyorum derdim çok
Aşkımı kaybetmişim
Sordum sordum bulan yok
Dün gece çok aradım
Aradım bulamadım
Kör olası çöpçüler
Aşkımı süpürmüşler
İnsanın son nefesine değin koruması gereken en büyük insani değer olan Onurunu sokaklarda araması…
Yahya Kemal Beyatlı: “İnsan Hayatta Hayal Ettiği Müddetçe Yaşar” der.
Ne güzel ne doğru bir sözdür bu bence.
Bir zamanlar hayal bile edilemeyecek buluşların, icatların, eylemlerin temelini oluşturan hep o hayaller değil midir?
Çocukların hayal dünyası alabildiğine renkli ve kocaman olsa da, benim hayallerim hala onlarınkinden daha zengin belki de…
Ve beni yaşama bağlayan en önemli güç.
Kendimi at sırtında köy-köy.Dağ-bayır dolaşan yiğit bir Kadın Kaymakam olarak düşlememin…
Hemen tüm derslerimden on üzerinden sekiz-dokuz aldığım halde matematik dersinden iki-üçün üstüne çıkmayan notumun hiç olmazsa sınıfta kalmayacak bir ortalamaya yükselmesini hayal etmemin üstünden yıllar geçti…
Daha sonraları içinde ıhlamur, ceviz, iğde ağaçlarının olduğu bahçeli küçük bir kulübeciğin hayali.
Okullardaki onca emeğime karşın kızımın bir İzci Kampına gitmesi hayalimin bile gerçekleşmemiş olması.
Bizim ailece ekonominin/paranın ne anlama geldiğini hiç anlamadığımızın ve toplumun çoğunluğu reel bir yaşamın ardından koşarken. Bizim hala hayal dünyasında boş hayallerle avunduğumuzun çok açık bir göstergesi değil de nedir?
Elimde değil…
Bakın şimdi yine öyle güzel hayallere daldım ki güzel yurdum adına bir bilseniz…
Oysa…
Gelenin gideni arattığı. Devlet idareciliğinden, ülke yöneticiliğinden insan ahlakından habersiz onca idarecinin/sorumlunun hükmünü sürdürdüğü.
Meclisteki yetkililerin suç dosyalalrının arşı-alalalara yüksediği.
Yapılan akıl almaz kötülüklerin yapanın yanına böylesine kar kaldığı.
Toplum ahlakının. Ülke onurunun yerle bir olduğu.
İnsanların onurlarını sokaklarda yaptıkları yürüyüşlerle aramaya çıktıkları bu kabuslar ülkesinde benim kalemimden dökülen, dilimden süzülen o güzelim hayaller, o şiirsel dilekler ne kadar can bulabilir dersiniz…
YORUMLAR
Dilerim gerçekleşir hayalleriniz, yazdıklarınızla hayata güzel dokunuyorsunuz ve hayata bakış açınız güzel.
Kutlarım.
Selam ve sevgimle.
TÜLİN ÖZTUNÇ
Yorumlarınızı sayfamda göemek beni çok güçlendiriyor ayrıca.
Sağolun.
Selamlar.
Yaşamın döngüsü içinde mutlaka birgün hayaller gerçek-yıkılan gurur ve ayak altına alınan onurlar gerçek değerini bulacaktır...güzel bir yazı okudum-tebrikler.
TÜLİN ÖZTUNÇ
Sözlerinizle bir umut fidesi diktiniz yüreğime.
Sağolun
Tülin Hanım,
Bende Ülkem için Hayaller kurmaktayım. En güzelinden.Bu düşlerimi sesli yorumlamaktayım sizin gibi ve gerçekleşeceğine yürekten inanmaktayım.
O=nurumuz sokağa düşmedi henüz ve düşmeyecekte. Sokakta Onur arayanlardan olmayalım hiç bir zaman.. Umudum ve hayallerimden birisi bu işte.
Ayrıca sizin şu; dağ başı yanlız yaşama düşünüz var ya, o da bende düş olarak hep takrar ettiğim hayallerdendir.. Çogunlukla kızgın olduğumda öylesi bir güzelliği hayal ederim. "Tek başına bütün modern ve çağın getirilerinden uzak, ilkel ve mutlu yaşamak, bahçemde çiçeklerim ve evcil hayvanlarımla"
Sevgimle daima...
TÜLİN ÖZTUNÇ
Sayfama uğramanız büyük incelik. Ayrıca hayalimin devamını tam hayal ettiğim gibi sürdürmüşsünüz. Ne güzel. Şimdi aynı dili konuşan kaç kişi kaldı ki ...İçtenlikle...
Benden de kocaman sevgiler.