- 704 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLDÜRÜLEN ŞAİRLER(20): Cihânî
Mustafa CEYLAN
******************************
Bir Gazel’inde demiş ki:
“Şems-i Tebrîzî serin aldı eli âyesine
Kim irer rızk u riyâ ile anın pâyesine
Merd-i meydânı olan ma’reke-i irfânun
Felek-i pîrezenün bakmadı pîrâyesine
Şevki artar dün ü gündür gibi aşk ehlinin
Benzer ol hâceye kim germ ola sermâyesine
Tâliüm necm-i saâdet ile kırân eyledi
O güneş saye salup gelse bu hem-sâyesine
Derdile şöyle zaîf oldı Cihânî benden
Gizlenür ger düşse bir perr-i mekes sâyesine”
*
XV. Yüzyılın son çeyreğinde yaşamış olan Cihânî, ilim ehli bir şairdi. Sultan Selim Han tarafından, rüşvet alarak halka ve memlekete zulmeden idarecilere, emirlere, kadılara ve valilere yapılan bir kıyım sırasında, saraya yakın olduğu ve idareci olduğu için öldürülmüştür.
Sehî Bey ve Lâtifî, Cihânî hakkında bilgiler vermişlerdir.
Lâtifî, Cihânî şiirlerine örnek olsun diye şu beyti ele alır :
“Didüm ey hûnî bulaşma gel rakîbin kanına
Didi kandan âdem oldı olda kimdir kanı ne”
*
Cihânî hakkında fazla bir bilgimiz yok. Kaynaklar, tafsilatlı bilgiler aktarmamış. Gazelleri’ ne de Câmiu’n Nezâir veya Pervâne Bey’in mecmuasında rastlanılmıştır.
*
Şiir böyledir işte. Şairini kesenin, veznenin, benzin pompasının yanında tutarsa, korkun o şiirden. En kısa sürede, tabandan tavana yapılan yağ yüklü, övgü dolu söz ve sözcükler bitecektir ve hakikat gün ve güneşe çıkıverecektir. Şiir, zaten hakikatın bayraktarıdır. Hakikatin aynasında yüzünü yıkar şiir. Yalancı aynalar ve yalancı saatlere aldanan şairin hali kötüdür.
*
Demiştir ki:
“Kıldı firkat ben garîbi âh cânândan cüdâ
Cism-i bî-rûhum ki kaldım hsretâ cândan cüdâ
Yâr ise nâ-mihribân derdim bilür bir kimse yok
Ara yirde kalmışam biçare dermândan cüdâ
Leşker-i eşküm perîşân oldı her sû sensiz
Kande cem’olur şu asker kala sultândan cüdâ
Derd-i eşkiyile kıldı ben fakîri muğtenem
Lâyık-ı devlet değil kul ola cânândan cüdâ
Sen gül-i nev-resteden ayru Cihânî âh ider
Nâle eyler her nefes bülbül gülistândan cüdâ.
*
SON SÖZ, CİHÂNÎ’den BİR GAZELLE OLSUN :
*
"Bana mesken bulunur mu der-i dildâr gibi
Bülbüle yer mi olur kûşe-i gülzâr gibi
Bir gün ol yüzü güneş bana tulu’ide deyu
Kûyı içre dururam sâye-i dîvar gibi
Sâde-rû çok bulunur âlem içinde ammâ
Bulmazsan arasın yâr olıcak yâr gibi
Şark ile garbı tulu’itse ider nûrânî
Ârızı ol güneşin matla-ı envâr gibi
Ne kadar varsa uşşâk Cihânî şimdi
Sebziyâ hasta iden ol gözi bîmâr gibi. "
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.