- 969 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
DELİ Mİ VELİ Mİ?
2002 Yılı Mayıs ayının ortalarında kah güneş açtığı, kah yağmur yağdığı günlerdeydik.Geçici olarak çalıştığım Kamyonu Mobilya ve Koltuk ile doldurup İstanbul da Mobilya Mağazalarına dağıtmak üzere Arkadaşım Hacı Özden ile gece saat 01.00 sıralarında İnegöl’den çıktık.Saat 03.00 ila 03.30 sıralarında İzmit - Gölcük te İhtiyaç molası verdik.Çayımızı Çorbamızı içtikten sonra Teheccüd Namazlarımızı da kılarak yola koyulduk.Aklımızdan! Sabah Namazını ilk varacağımız Gazi Mahallesinde kılmak olarak kararlaştırdık.Sorunsuz bir yolculuktan sonra İlk adrese vardığımızda saat 05.45 sularıydı.O saatlerde Mağaza kapalı havada yağmurlu olduğundan Kamyonun içerisinde Sabah Namazını kılmayı unutarak yorgunluktan sızıp uyuya kalmışız. Uyandığımız da saat neredeyse 09.00 a varmak üzereydi.Ama hala Mağaza kapalı idi. Mağaza sahibi nereden çıktıysa aniden önümüzde belirdi.Meğer Mağazanın hemen üstünde İkamet ettiğini sonradan öğrendik.Kendisine İnegöl’den Koltuk takımı getirdiğimizi söyledik.
- Ne zaman geldiniz? diyerek sert bir ses tonuyla sordu.
- Saat 06.00 sıralarında geldik.
- Neden bana telefon açmadınız?Gelip Mağazayı açardım.Dedi.
- O saatte Rahatsız etmek istemedik.
- Olur mu canım bakın yağmur yağıyor,ya Koltuklar ıslanırsa.
- Islanmaz Çadırı açmadık.
- Gelin dükkana Yağmur dinene kadar birer Çay içelim.Diyerek bizleri içeri davet etti. Çaylar içildikten sonra Kamyondaki üç- dört takım koltuğu indirip Mağazanın içerisine koyduk.İndirme işlemi bittikten sonra Nakliye hesabını beklerken birer çay daha ikram etti.Çaylarımızı içerken Mağazanın kapısında 20 - 21 yaşlarında olduğu belli olan Yakışıklı ve güzel bir genç içeri bakmaya başladı içeri gelip bizlerle tanışmaya adeta hücum ediyordu.Mağaza sahibi ;
- Siz ona pek yüz vermeyin.Mahallenin delisi.Dedi.
Bizi kendisine yakın olarak görmüş olacak ki tanışmak için can atıyordu.Özellikle Hacı Özden arkadaşım Sakallı olduğundan ona daha fazla yaklaşmaya çalışıyor ve bazı sorular soruyordu.
- Hacı ağabey bak Gözlerimde Sürme var.Nasıl yakışmış mı? Hacı Özden de;
- Yakışmış.Ama Kalın çekmişsin.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de Sürme çekerdi ama ince sürerdi.Diyerek karşılık verdi.
- Olsun ben Peygamber(S.A.V.) Efendimizin Sünnetini yapıyorum ya sen ona bak.Dedi.Hacı Özden;
- Tamam ama bir daha ki sefere ince çekmelisin.
- Olur Hacı ağabey bir daha ki gelişinde söz ince çekeceğim.Diye karşılık verdi.
Bu arada üçüncü posta çaylarımız da gelmişti.Mahallenin Delisi Çaylarımızı getiren çaycı Çocukla da şakalaştı Mağaza sahibinin Deli dediği o yakışıklı genç.Mahallenin Delisiyle tanışma merasimi bitmişti.Arada ki yabancılık kalktıktan sonra Hacı Özden’e dönerek.
- Hacı ağabey Teheccüd Namazınızı kıldınız mı?Diye sordu.Hacı Özden de;
- Allah u Teala Kabul ederse kıldık.Diye karşılık verdi.
- Ne güzel Teheccüd Namazınızı kılmışsınız.Allah u Teala kabul etsin.Ammaaa Hacı ağabey sabah Namazını kaçırmak var yaaa ne kadar kötü bir şey biliyor musun?
O anda Hacı Özden in suratının ne hal aldığını görmek lazım dı.Ben o dehşetli sözden sonra kendimi dışarı zor attım.Mahallenin Delisi! bizim Sabah namazını kaçırarak kılmadığımızı nereden bilebilirdi ki.
Kısa bir süre sonra tekrar Mağazaya girdiğim de Mahallenin Delisi gözüyle bakılan O yakışıklı güzel Delikanlı Hacı Özden i hala sıkıştırıyor du.
- Hacı ağabey sen hangi bahçenin Gülüsün? Hacı da;
- Biz Meydanlık gülüyüz.Bizim bahçemiz yok.
- Yok Hacı ağabey ne olursun söyle Hangi bahçenin Gülüsün?
Hesabı Mağaza cıdan nasıl aldık Gazi Mahallesinden Nasıl çıktık.TEM Otoyolunu Esenyurt a kadar nasıl hiç konuşmadan gittik On yıl geçmesine rağmen hala anlamış değilim.
YORUMLAR
Allah deli dediklerimizin gönül gözünü açıyor herhalde. Allah imandan ayırmasın
tebrikler
Saygılar