- 655 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
bilim adamları zümresi- ardahan öyküleri 286
Bilim Tarihi. Batılı düşünürler tarafından kuruldu.
Onlar belli yöntemler üzerinden Blimin tarihini değerlendirirler.
Buna görede Dünyada ve Doğuda ve Asyada bilimin yükselişi ve düşüşü üzerine belli kuramları başlatırlar.
Bahse konu Cengiz Özakıncının kitabında Aristonun karaderili olduğunu öğreniyoruz.
Bilim Tarihi için farklı kuramların olması normaldir.
Aristo zenciymiş.
Mısırda başlayan bilim ve onun tarihi karaderili ve o muhitin düşünürlerince bölgelere taşındı.
Bu kişiler rahat ortam aradı. Özgür iklimlere ve gördükleri izzet- ikrama göre dolaştılar. Bu bilim tarihi için bir katalizördür.
Katalizör’ün önemli simalarını karaderili, Arap, Yahudi veya Akad kavimleri bilginleri ve değişik dönem ve yöre kişileri eklemlenerek kar topu gibi artırmanın yanında bir lonca benzeri topluluk oluştu.
Bu tahlukat Bağdat’a gitti. Semerkant’a ve sonra Endülüs’e gitmeleri hep rahat etme ve çalışma saikiyle mi oldu?
Geçen zaman zarfındaysa bilim büyüdü. Rönesans’ın, Aydınlanmanın, Avrupanın, Eski Yunan’ın klasize olması hep bu topluluğun marifetidir.
Sovyetler Birliğine akmaları. Oradan hoşnut olmamaları sonunda: Amerikaya geçiş ve orayı ve küresel bilimi zirveye taşımaları.
Bu meyanda Atatürk’ün Onları Almanyadan; rahatsızlık neticesi gelmelerini desteklemesi.
Ve o sayede ülkemizin bilimsel gelişmede sıçrama yapması.
Bilim Tarihine bu pencereden bakmak: Tez olarak öne sürdüğümüz yaklaşım değişiktir. Görüşler ne denli çoğalırsa o denli gerçeklik, büyük gerçeğe doğru yönelebilir.
Büyük gerçeklik yönelmeler ve yönsemelerin çokluğu, çoğalması ile yakınlaştıkça uzaklaşır.
İşte bu serüven biliş serüvenidir. Uygarlığın, kültürün uğraşı bu.
Bilmede kesin ve bitmiş şey yoktur.
Kesin bilgi insanca elde edilmiş olamaz. Hayatın ölmesi ile belki; kesin biliş olur.
Oluş halindeki hayatı, bildikçe bilmek isteriz.
Zihin zayıf bir yazılım gibiyse. Yazılım gelişmek, geliştirilmek isteyen proğramdır.
Bilim Tarihi üzerine türlü teori okumuşuzdur.
Bilim Yapan kişiler uygarlıklarda nedense bir zümre gibidir.
Bu zümreye lonca da diyebiliriz. Eski Mısır’a değin izlerini sürebilsekte. Daha eskiye gitmek ihtimal dahilindedir.
Bilgi erk ise şayet; Bu zümre, erk’ini muhafaza ve sahiplenmekte ustalık ve performans gösterecektir. Doğal görmemiz doğaldır.
Eski Mısır’dan dağılan Karaderili veya kahverenkli bilginler zümresi daha rahat edecekleri mekanlara gitmişlerdir.
Nerelere gitmişlerdir. Bu çalışma ayrıca yapılmalıdır!
Bilimsel çalışma ile nerelere gittikleri araştırılmalıdır!
Kroki şeklinde bir tasnifle: Bağdat, Semerkant, Kafkasya, Rusya, Sovyetler, Eski Yunan, Avrupa, ve Amerika diyebiliriz.
Bu kaba krokileştirme bilimsel olmaz tabiki.
Günümüzde; Mesala Amerika, rahatlık çekim merkezi olmasıyla bu zümreyi kendi merkezine topladığını görmekteyiz. Bu Amerikan bilim tarihi midir?
Bilim adamlarının ve bilimin tarihi midir?
Bilim Tarihi ve bilim adamları bir zümre olarak Eski Mısırdan başlayarak evrensel tavırla gitmek istedikleri yerlere gitmişlerdir. Kendi rahatlıkları sözkonusudur. Onlara saygı duyan ve rahat ettiren otoriterlerde önemli unsurdur.
İnsanlık tarihi ve uygarlık tarihi, bilim adamları zümresiyle gelişmiştir.
Bilimciler her devir oluştur. Yeşerdiği yerlerden ayrıldığı gibi yeni yerlere gitmiştir. Kökenden gelen isimleri muhafza ettiği gibi yeni devşirdiği kişilerde olmuştur.
Zümre yapısını, lonca halini, kast durumunu korumuştur.
Evrensel bilim adamları... bunların Newton, Einstein, Freud, Darwin, Weber, Bergson olmaları ve oluşlarındaki benzerlik tarafları bizleri şaşırtmıştır.
Şaşkınlığımızı belki dağılacaktır. Yukarıdaki arayışımız; bilim tarihi koridorlarında ki aramalarımızla.
Bilim ve sanatta Patronaj sistemini çoğu düşünür kabül eder. Himaye, sponsorluk gibi isimlerlede anılır. Bu sistem bilimcilerin zümre halinde yaşadıkları ve yerkürede dolaştıklarını tanıtlamaktadır.
Bilim adamlarından yararlanmak veya bilim adamları yetiştirmek gayesinde ki toplumlar, esas ve usul’en bilim adamları ve bilim tarihindeki bu yasaları, değişmezleri iyi tesbit etmeleri gerekir.
Bilim ve sanat adamları rahatlık ve rahat çalışmak ortamı ister.
Beyin göçü diyede birazcık olsun görebildiğimiz bilim adamları zümresi rahat edeceği yere göçer.
Kendi yerine diyarına yine vardığı yerden icatlarıyla hizmet eder.
Yine hizmeti insanlık üzerinedir. İnsanlara hizmeti hakk’a, evrensel değerlere hizmet ile yerine getirir! Yine getirir!
Edison ampulü bütün yer küreye buldu.
Robert Koch verem aşısını bütün yerküre için buldu.
Bilim zümresi daha çok bulmakla, rahatlığı orantısı arasında gider- gelir.
Hak ve halk’a yapılan hizmetlerle bilim adamların yerküre için çalıştıkları ve uygarlık için çalıştıklarını görmekteyiz.
Bilim Tarihini açıklamada Bu ekolün katalizör vazifesi gördüğünü ama tamamını teşkil etmediğinide peşinen söylemeliyiz. Bu tez netice olarak bir teoridir...
İş bu özgün tez Noter onaylı bir çalışmadır.
Y. Yılmaz
Ressam
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.