NE KADAR KOLAY...?
Hangi beden acısı geçmedi ki...! o an bağıra bağıra ağladığımız, sanki hiç dinmeyecek gibi sandığımız... hangi birinin izi kaldı? kaçını hatırlıyoruz düşündüğümüzde..?
Keşke, yüreğimizi parçalara bölen, aklımıza her geldiğinde aynı acıyla, sanki o anları tekrar yaşarcasına hissettiğimiz o ’’Aşk’’ acılarını da bu kadar kolay unutabilseydik..!!!! Evet... hepimiz mutlaka adına Aşk dediğimiz bir çokduyguyu zaman zaman yaşadık ama; mutlaka hep EN UNUTULMAZI, YÜREĞİ EN ÇOK YAKANI, DÜŞÜNDÜĞÜNDE İÇİNİ SIZLATANI ve en önemlisi /YARIM KALMIŞI/ olmuştur.... Bu yarım kalmışlığın sebebi ne olursa olsun, kalpteki yeri asla dolmaz, hep aynı duyguyu arar ve her aşığım dediğiniz insanda O/nu ararsınız....
Hele ki, ayrılık bir MECBURİYET olduysa...! İşte en büyük aşkınızı da böyle bırakır gidersiniz; içiniz yana yana , kavrula kavrula.. her an hasretiyle yok olduğunuzu hissederken, bir köşe başında, otobüste, bir cafe de göz göze gelip, sanki hiç ellerine dokunmamış, kokusunu ciğerlerinizin içine kadar çekmemiş gibi, bir yabancı gibi... ondan gözlerini çevirmek..!!!! Ne kadar kolay olabilir..?
Yüreğinde hala Onun yüreğini taşırken, kokusu hala teninde saklıyken, suskun dilin çığlık çığlığa O nu sayıklarken, yerine hiç kimseyi koyamazken.... Bu AYRILIK Ne Kadar Kolay Olabilir ki...???
YORUMLAR
O kadar güzel özetlemişsinki...Kolay olması mumkun degıl hatta ımkansız..
Her nereye baksan bır koku hissetsen hep o sanır yüreğimizin yarım kalmış yanı...
Hele ki, ayrılık bir MECBURİYET olduysa...! Acı 4e 8 e katlanır..
Not:
Bu arada bu yazını okurken Ahmet kaya ''kum gibi''parçasını dınlemeyın benım gıbı dağılırsınız...