- 942 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
"Gece Susmaları"
O gece karanlık Ankara semaları, karanlığına yıldızları sığdıramıyordu. Dillere konuşma yasağı ezelden getirilmişti sanki. Herkesin ağzı sus pus, yanlarında bir valiz dolusu suskunluk taşıyacak kadar yük vardı…
Bütün suskunluklar bir avuç mavi kadar uzaktı. Koyu gri gece düşmüştü omuzlarına ve perçeminde bir tutam yalnızlık sarkıyordu kadının… Adam sen sus ben konuşurum diyordu cümleleri kendi sesine dönüşürken… Ve kadın öyle güzel susuyordu ki, herkesin ondan öğreneceği en suskun binlerce harf bulunuyordu… Adam ondan çok şey öğrenmişti…
Ve adam Ankara’nın karanlığında ceplerinde taşıdığı iç beş umuda ne de sıkı sarılmıştı…
Kadının gözleri parlıyordu... Umudu delik ceplerinde değil, engin yüreğinde taşıyan ve bakışlarını dünyanın bakışlarına satmayan bir adam vardı… Varlığı huzurun adıydı...
Kadın Huzur demişti, adam bir düş boyu takip ettiği yolda evini bulmuştu… Şimdi kulaklarında kadının suskun kelimeleri yankılanıyordu… Bir an için adam kadın gibi yapıp susmaya meyillense de onun gibi susmayı beceremiyordu…
Ve kadın yine susuyordu…
Adam sorgusuz sualsiz koynuna almıştı kelimeleri… Dilinin ucuna ne kadar harf varsa çöreklenmiş ki, “Ankara’nın dünlerinden bozma karanlığına öyle bir bağırmalıyım ki müptelası olduğum şehrin her köşesinden toplanabilmeli sözcüklerim” diye iç geçirdi…
Kadın yine susuyordu… Dilinde acı bir tat vakti… Ve adam kızın saçlarına kelimeler takıyordu gece mavisi tokalardan…
Adam sessizlikle geceye konuşmayı ne çok alıştırmıştı kendini; yüz görümlüğü istemeyen gece de adama…
Adam düşlerken düşmüştü gecenin ellerine… Gece dilleniyordu, hani suskun olan o adama… Adam da en sessiz harflerle geceye seslenmek istiyordu… Kıskanıyordu geceyi adam… Ya gecenin katili olmalıydı, ya da ölmeliydi adam…
Adam ölmesin dedi Kadın… Umudu saçlarına bahar çiçeği gibi takan adamın elleri değimliydi…
Ama kadın yine susuyordu…
Çünkü konuşursa biliyordu ki gece alev alırdı…
YitikHatıra/Recep Güneş-BRS
Tarih: “kalu bela”
Not: Dost yüreğin eksik olmasın… Yüreğimin yanından, cümlelerimin yanından…
YORUMLAR
Adam koynuna attığı kelimelerin ona sızan ıslığında yakalıyordu rüzgârın kanadını...
Kadın gecenin parmak ucundaki uçurumdan atmak istiyordu yüreğindeki çığlığın muammasını...
Yaşam, med-cezir şefkatinin sükûn doğuran soykırımında yangınlar doğuracak olanlara uzatıyordu katmerli sancılarını!...
Gönülden tebriklerr...
recepguness
Sizin eksik olmasın cümleleriniz, cümlelerimin yanından ki, ben tamamlanayım...
saygımla...
Mehtap ALTAN
An gelir tamamlayan azalır...
En güzeli eksilene yoldaş olmak olsun yüreğimiz hep...