Kim evlenebilmiş ki, üç çocuk yapabilsin
Değerli dostlar, insan hayatında galiba evlilik olayından daha önemli bir hadise yoktur. Düşünün ömür boyu beraber yaşamaya karar verdiğiniz iki insan eksisiyle artısıyla ortak bir yaşama imza atıyorsunuz ve üstelik çocuklarınız oluyor anları yetiştirme çabası,yeni yeni akrabalar arası ilişkiler vs. ancak bir o kadar da barınabileceğiniz iyi kötü bir ev ve evin döşemesi, üstelik düğün masrafları say babam say bazen insanın yedi yılını alıyor.
Malumunuz bir toplumun huzur ve başarısı ailenin huzur ve başarısına bağlıdır, eğer vatandaş geceyi evinde mutlu geçirmiş ve sabahleyin mutlu bir şekilde selam ve dua ile hayata başlarsa günün rengi değişir, etrafa mutluluk saçar ve hayat katkı verir. Öyleyse böyle bir yuvanın kurulması için kimin elinde ne geliyorsa yapmalıdır.Hele hele aile ve sosyal politikalar bakanlığının birincil görevi arasında yer almalı evlilik olayı gençleri medeni bir şekilde bir araya getirerek bir yuva kurma.
Kız babası, oğlan babası, dost ahbap, komşu her kime ne düşüyorsa esirgememeli, yani demek istediğim evlenme müessesesini hayat geçirmek canlandırmak ve cazip hale getirmek lazım, bu müesseseye can vererek, kan vererek geleceğimizi daha mutlu ve müreffeh bir çizgiye taşıyabiliriz.
Bu konuda elini taşın altına bırakacak paydaşlardan biri de devlet olsa gerek devlet bu sosyal hayatın bir parçası olmak durumundadır.
Nasıl mı?
1-İsteyen yeni çiftlere 1+1 mini ev enaz beş yıllığına cüzi bir kira karşılığı verebilir.Bu süreden sonra çıkmazsa normal kira ile kalabilmelidir,
2-Yasal evlenme akdini belediyenin hegemonyasından çıkararak köy ya da mahalle muhtarlarına imamın da nezaretinde dualar eşliğinde kıyılabilmesine yasal imkan sağlayabilir.
3-Evlenen çiftlere asgari ücretin %75’i düzeyinde bir aylık ücret tahsis edebilir.
Böyle bir çalışma yapıldığı takdirde toplumda ciddi bir rahatlama olacağına inanıyorum bu 5 yıllık süre içinde evli çiftlerin kendine bir çeki düzen vereceklerine, sosyal bir aile durumuna gelebileceğine ve bu konuda en az %70-80 başarı kazanılacağı ihtimali yüksektir.
Böyle kalıcı işler yaparsanız, millet size minnettar olur, tıpkı sağlık alanında özürlülerin bakım ve rehabilitasyonu hususunda, tarımda olduğu gibi; ama ne yazık ki eğitim alanında ciddi bir başarı elde edemdik, tarımda da alınan teşvikler çoğunlukla mideye indiriliyor sıcak para olarak kayıp oluyor, çünkü yarını düşünecek kadar nitelikli olan vatandaşlarımızın oranı hayli az çocukların şartlı nakit parasına göz diken babalar var, maalesef.
Galiba toplumumuzun yaş itibariyle şişkin nüfusu 15- 35 yaş arasına tekabül ediyor işsizlik oranımız şayet genelde %10 ise de neredeyse bu kuşak düzeyinde %50’yi buluyor, dolayısıyla bu kuşak, şu haliyle nasıl mutlu olacak soruyorum.
Bu münasebetle bu yaş grubuna her yönüyle sahip çıkmak durumundayız, üstelik bu kuşak 12 Eylül 80 sonrası kuşağı olup iyi bir kaliteyle yetişmemiş, sıkıntıları bertaraf edecek niteliğe de sahip değildir.Bu kuşağa sahip çıkmalıyız sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum.
Önce onlara bir yuva kuralım, sonra üç çocuk yapmak kolay diye düşünüyorum.Bu konuda katkılarınızı bekliyorum, siz de katkı yapın değerli Haber x okuyucuları…..
Saygılarımla, mutlu yarınlar diliyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.