ZZ ANA MADDE MAHKEMESİ ZZ
Yüzyıllardan beri tartışılması yapılan, büyük filozofların yorumlarına gark olmuş bir konudur varlığın ana maddesi. Dört element olarak birçok alanda konu edilmiştir bu maddeler. Su, hava, toprak ve ateş elementleridir bahsini ettiklerim. Herakleitos’a göre varlığın ana maddesi “ateş”tir. Her şey ateşten var olmuştur ve yine ateşe dönüşecektir. Thales’e göre varlığın ana maddesi “su”dur. Her şey sudan meydana gelmiştir ve sonunda yine suya dönüşecektir. İbrahim Figen’e göre ise varlığın ana maddesi hava’dır. Ama her şey yaratıcıdan gelmiş ve yine ona dönecektir…
ANA MADDE MAHKEMESİ
1.DURUŞMA
1.FASIL
Hâkim: Evet! Sessizlik lütfen. Sırayla hepinize konuşma hakkı vereceğim. İlk olarak gönüllü konuşmak isteyen varsa dinliyorum.
Ateş: Efendim varlığın ana maddesi benim. Bakın izah edebilirim. Örneğin şu dağlar taşlar nasıl şekillendi biliyor musunuz? Benim sıcaklığımla eriyen bu küre soğudukça değişti. Gördüğünüz o görkemli dağlar benim sıcak volkanlarımla yükseldi.
Su: Efendim ateş sizi yanıltıyor. Bakın yeni doğan bir bebeğin %90’ı sudur. Dünya yüzeyinin %80’i sularla kaplıdır. Kutuplardaki buzullaşmış suları ve havadaki suyu saymaya gerek var mı Hâkim Bey? Ayrıca bir salatalığın %96’sı da sudur. Tüm canlılar suyla yaşar. Ben olmazsam hiçbir canlı yaşayamaz.
Hava: Hadi canım sen de. Asıl ben olmazsam hiçbir varlık yaşayamaz.
Toprak: Ben olmasaydım varlık nerede konuşlanacaktı? İnsan topraktan yaratılmadı mı? O halde varlığın ana maddesi ben değil miyim?
Ateş: Benim volkanlarım soğumasa sen olmayacaktın. Yani senin de ana madden ben sayılırım. Hem ben olmasam dünya buz kütlesi olur ve tek bir canlı yaşamazdı.
Su: Hop hop! O bahsettiğin akışkan volkanların da bol mineralli su olduğunu unutuyorsun. Evet, senin sıcaklığınla bir şeyler değişiyor ama ana madde benim.
Hava: Ben dünyayı çepeçevre sarmasaydım diğer vasıfsız gezegenlerden farkı kalmazdı. Yani ana madde benim Hâkim Bey.
Toprak: Hâkim Bey itiraz ediyorum! Su, volkanları kendinden sayıyor. Ben kutuplardaki buzulların toprak olduğunu iddia ediyor muyum? Kendisinin katı hali varsa benim de akışkan sıvı halim olamaz mı yani? Gördüğünüz gibi sıvı halim bile var. Tüm mineraller ve enerji kaynakları benim vücudumda saklı. Beni savunan da savunmayan da vücudumda ayırım yapmadan saklıyorum. Onlar benden geldikleri için yavaş yavaş toprak oluyorlar. Yani ana madde benim. Varlık benden geldi ve yine bana dönüyor hala anlamıyor musunuz?
Su: hayır bence sen anlamıyorsun! Her şey benden geldi ve benim katılaşmış, şekil değiştirmiş halimdir. Hâkim Bey küçük bir fidan düşünün, beni içerek koskoca ağaca dönüşüyor. Daha sonra benim yağmurlarım ve zamanın etkisiyle bu ağaç çürüyüp tekrar suya karışıyor.
Toprak: Tabi tabi ben de o fidan büyürken onu dik tutmuyor, köklerinin vücudumda dolaşmasına müsaade etmiyordum öyle değil mi? Sen tam bir sahtekârsın, o ağaç çürüyünce sana mı karışıyor bana mı?
Su: Esas sahtekâr sensin! O fidan sen olmadan da büyürdü. Islak pamuk içinde her türlü bitki büyüyebiliyor. Sen ana madde olmadığın için olmasan da oluyor yani.
Toprak: Sen öyle san! O pamuk, içindeki mineralleri senden mi aldı da benim işimi yapabiliyor? Tabii ki benim bir parçam olduğu için bana ait özellikler taşıyor. Yani ana madde benim.
Hâkim: Sessizlik! TAK! TAK! TAK! Herkes sırayla konuşsun, bu iddiada bulunan yalnız siz değilsiniz anladınız mı? Evet, Sayın
Ateş, söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Ateş: Olmaz mı Hâkim Bey, tabii ki var. Mesela bir kütük uzun yıllar toprak altında kalınca kömür olarak çıkıyor değil mi? Yani benim görünmeyen yanım da var. Her şey bana dönecek bir gün çünkü ana madde benim.
Hava: o kütükler benden yoksun kaldığı için kömürleşmiş olmasın sakın? Hakim Bey, inanmayın ateşe. Siz Zerdüşt değilsiniz değil mi?
Hâkim: Eğer bir daha saygısızlık yaparsan salondan atarım seni!
Hava: Ölmek istiyorsanız atabilirsiniz!
Hâkim: Tekrar edersen seni bir balona hapsederim!
Hava: Korktuğum için değil ama konuya açıklık getirmek için sizi dinleyeceğim. Ancak kütükler benden yoksun oldukları için kömürleşmiştir.
Toprak: Benim basınç uygulayarak toprağa dönüştürme çabamdan dolayı kömürleşti kütükler. Ayrıca ben olmasam ne ateş, ne su ne de sen barınamazsın! Çünkü ana madde benim!
Su: Efendim burada kütükten konuşmak istemiyorum. Anlamanız gerekir ki ben canlı olan her şeyin hayat kaynağıyım. Bitkileri gereken yöntemle sıkınca ortaya ben çıkarım. Etin bile %60’ından fazlası benim. Ben olmazsa olmazım. Sıcaklığın normal olduğu zamanlarda sıvıyım, aşırı sıcakta gaz ve aşırı soğukta katı bir hal alırım. Ama bu benim su olduğum gerçeğini değiştirmez. Ben varlığın ana maddesiyim. Hâkim Bey, bu konuda yeterince konuştuk, daha da konuşulur bu ama bir karara varmanın zamanı geldi.
Hava: Değerli arkadaşlarım, sayın Hâkim Bey, bilmenizi isterim ki insanlar topraktan aldıkları besinleri yemede günlerce yaşayabilirler. Su içmeden de günlerce yaşayabililer; ama ben olmadan 5-7 dakikadan fazla yaşayamazlar. Şimdi biraz daha açayım konuyu. Yıldızlar, uzaydaki gazların uzun yıllar sürerek, bir araya gelip sıkışması sonucu oluşur değil mi? Güneş de bir yıldız ama yakınlığından dolayı biz ona özel bir isim verdik. Yani güneş de diğer yıldızlar gibi gazların bir araya gelmesiyle oluştu. Peki ya dünya? Dünya da diğer gezegenler gibi güneşteki büyük patlama sonucu güneşten koptu ve uzayda soğuyarak bugünkü şeklini aldı. Şimdi gerçeği anlamış olmanızı umuyorum. Varlığın ana maddesi benim. Ol deyince olduranın emrindeyim...
Ateş:...?
Toprak:...?
Su:...?
Hâkim: Karar! Gereği düşünüldü. Hava varlığın ana maddesidir. Bu konuda başka iddia söz konusu edilmeyecektir. Bundan böyle herkes Hava’ya gereken önemi verecek ve kaynağını kirletmemeye özen gösterecektir. Hava yağmurlu, sıcak, soğuk ve hatta kötü de olsa ona lanet okunmayacak! Hava’dan Su’dan konuşanlar, Hava hakkında ileri geri konuşmamaya dikkat edecek! "Hava’n batsın!","Hava’nı alırım!" ve buna benzer Hava’yı kötü niteliklere bürüyen her türlü deyim, atasözü tedavülden kaldırılacaktır.