- 3174 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Oktay Güzeloğlu ile son romanı ‘AKTÖR’ üzerine sohbet…..
Bir romancı ile söyleşi yapmak için yola çıktım, çünkü karşımdaki yılların sokakta ne kadar insan varsa, onların derdini dinleyen onların yaşamını öyküleştiren, kitaplaştıran, bir yazar. Benim çok ciddiye aldığım yazarlardan biridir. Orhan pamuk, yaşar kemal, Orhan kemal, Bekir yıldız, seyit alp, Ömer Polat, bu günde bunlar kadar değerli olan dostum arkadaşım kardeşim Oktay Güzeloğlu ile bir köşede çaylarımzı içerken sohbet ettik.
Nuri Kaymaz - seni çok tebrik ediyorum. Bir roman çıkardın. Oktay kardaş romanın konusu nedir?
Oktay Güzeloğlu – nuri, canım kardeşim nerden başlasak, benim yazılarım tek bir eşas üzerine gitmiyor, bu romanın konusu bir darbe döneminde, bu darbenin hangi darbe olduğunu koymadım. Bir darbe dönemi diyorum. Tiyatrosu dağılan bir aktörün travmaları, hani olaylar vardır ya biz insanlar üzerinde travmalar yaratır. Aradan zaman geçse de bu travmalar zaman zaman bir olayla tekrar günyüzüne çıkar, işte bizim tiyatrocunun ayakları farkında olmadan, istemeyerek bilinmeyene yürür, bir müzik sesiyle uyanır, kerhane önündedir. Devrimci oyuncu kerhaneye girmekle girmemek arasında durduğu yerde kendisiyle cebelleşir ve sonunda girer. Kerhane sokağında kapkara gözlü bir kadın, yüreğini delecek biçimde buna bakmaktadır, o da bakar. Ama utanır, kafasını öne eğer yürür geçer ama ayakları dolanmaya başlar, çünkü gözetlenmektedir. Bilirsin Nuri kardeşim gözetlenen insanın ayakları birbirine dolanır, birbirine girer ve acele acele yürüyerek kerhaneden çıkar. Ama vurulmuştur.
Nuri Kaymaz- Oktay kardaş, zaman zaman benimde bu tür rahatsızlıklarım vardır. Travmalar yani, çünkü ben hala asansöre binmekten korkarım, makarna yemekten ayran içmekten yoğurt yemekten, tiksinirim ve bu arada sizin romanınızdan dikkat çeken, ( dikkatle okudum, kitap çıkmadan bana okuttunuz ) burada en hoşuma giden yanı aktörün kendi kendisiyle hesaplaşmasıdır, bizim seksen öncesi kuşağımız, eleştiri ve özeleştiri yapan bir kuşaktı. Bu yüzden aktör beni çok etkilemiştir. Anlatır mısınız bu hesaplaşmayı.
Oktay Güzeloğlu – Nuri, şöyle bir şey bu. Hesaplaşma derken devrimci bir tiyatrocu küçük bir tiyatro sahibi, hani hayalleri var, ülkesinin en iyi yerlere gelmesi, devrim hayalleri, yaşının üstünde büyük büyük laflar etmiş, oynadığı oyunlar öyle, Nazım’dan, Orhan Kemal’den, Aziz Nesin’den, Kerim Korcan’dan, vs. oyunlar oynamış, etkilenmiş, bir devrimci tiyatrocu. Sefil günlerinde sevgilisi kerhane kadınından aldığı harçlıklarla yaşayan, kendine yabancılaşarak, fakat kadına olan aşkından ötürü ondan ayrılamaması, kendi iç dünyasında zedelenmelere sebep olmaktadır, onun için kendisiyle iç hesaplaşmaları başlar, bu bir şey değiştirmez. Yalnızca bu sefil asalak hayatını kimseyle paylaşamaz. Çünkü insanın satışına karşı çıktığı dünya görüşüne ihanet etmektedir. İç hesaplaşması budur Nuri kardeşim..
Nuri Kaymaz- Oktay kardeşim seni tanıdığım kadarıyla bu romanda senden bir parça var. Biliyorum seninde her romancı ve yazar gibi hayallerin düşlerin var. Bu romanda senden bir parça var mı?
Oktay Güzeloğlu - şimdi Nuri bak, her yazar her yönetmen kısaca her üreten insan da mutlaka kendisinden parçalar vardır ürettikleri içinde, tabi ki vardır, zaten hayalleri olmayan insanlardan bir bok olmadığı gibi yazar mazar da olmaz, kısaca bu.
Nuri Kaymaz- Oktay sen bu romanda daha çok neyi anlatmak istedin.
Oktay Güzeloğlu – ben bu romanı yazarken çok şeyi içi içe anlattım. İnsan ilişkileri, sevgili ilişkileri, sınıfsal çelişkiler ve birazda biz devrimcilere eleştiriler getirdim ama yıkıcı değil yapıcı eleştiriler. Kitapta dahi en basiti şudur. Bir kerhane kadını ile aşk yaşıyor, koynuna giriyor, yemeğini yiyor, kadının verdiği harçlıklarla yaşamını sürdürüyor, fakat çevresine karşı da birisi görecek birisi bilecek diye çok korkuyor. Şimdi Nuri kardeşim, bu ne yaman bir çelişki değil mi? kerhane kadının verdiği nimetlerden yararlanıyor. Ama bu kadını kimseyle tanıştırmıyor, kimseyle görüştürmüyor, utanıyor, kendi kendine yüklediği bir misyonu çok önemli bir şey gibi hem nimetini görüyor, hem aşağılıyor. Kısaca Nuri kardeşim gerisi okuyanlar kitapta okusunlar, benim yaşama bakışım bu şekil, sana da çok teşekkür ederim. Kitabı önemseyip ayaküstü bu konuşma fırsatını bana verdiğin için.
DESTEK YAYINLARI , ( AKTÖR) KERHANE AŞKI. 300 SAYFA
OKTAY GÜZELOĞLU
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.