- 1258 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇiĞ TANESI..( Sayfa 3 ) Not: Bu Hikayade Anlatılan Kişi Ve De Kurumlar Tamamen Hayal Ürünüdür.. ..
Cuma Sabahı 2012... İstanbul..
Şebnem iş yolunda telaş içinde, hızlı adımlarla yürüyordu.. Evden acele ile çıkmıştı.. Dün akşam işten sonra, evinin yakınlarında park yeri bulamamış ve arabasını evden uzakça bir yere park etmek zorunda kalmıştı..
" Hay aksi şeytan; beni hep böyle acelem varken yakalıyorsun" diye söylendi..
Kolunda ki saate baktı,
" Yahu sende; bir dur be zaman !!! Ne acelen var, anlamadım ki ? Dört nala koşarsın. Sabah sabah kan ter içinde kaldım... Neredeydi şu başımın belası arabam benim, bu kadar uzağamı parketmiştim ben seni ya ? ! "
Söylene, söylene yürüyordu yolda.. Elini çantasının içine attı, arabanın anahtarını arıyordu, omuzunda büyükçe bir çanta taşıyordu..
" Al işte! Çanta değil bavul mübarek, içine ben bile sığarım bunun, bu eziyeti kendime neden yapıyorsam, neymiş efendim; modaymış, tak koluna küçük ama bol gözlü bir çanta kurtul şu işkenceden kızım artık.. Yok, yok !!! Bulamıyorum, nerede bu anahtar? !..
Birden olduğu yerde kaldı ve anımsadı...
"Ayyy, inanmıyorum ! Komodinin üstünde kaldı.. Off ! Şebnem of !!. Tam zamanıydı şimdi bunun "..
Tekrar Saatine baktı.. Yok, yetişemem ! Eve gidip geri dönersem olmaz, en iyisi şurdan bir taksi bulup binmek ".. dedi. Gözü yoldan geçen arabalarda, taksi bakınıyordu. " Buralarda bir yerde taksi durakğı olacaktı, diye geçirdi içinden.. Şu ara sokaktan gidiliyordu sanırım, diye düşündü ve o sokağa girdi.. Sokak okul yolu üzerindeydi. Çocuklar tenefüste, sağa, sola koşuşuyor, sesleri birbirine karışıyor, sokakta yankılanıyordu.. Şebnem birden duraksadı...
" Bizde bir zamanlar sizler gibiydik, çocuk olmak vardı yeniden, ne güzeldi o yıllar ".. diyerek derin bir nefes aldı.. Tam bu sırada karşı kaldırımda sekteliye, sekteliye yürümeye çalışan bir kedi yavrusunu fark etti..
" Ay annem kıyamam sana " diyerek kedinin yanına doğru koştu..
" Gel bebem gel, uf mu oldun sen ? Ne şeker şeysin sen böyle, " dedi yavru kediyi ellerinin arasına aldı.. Içinde bulunduğu halet-i ruhiye onu birden çok uzaklara götürdü...
Sene 1990.. İstanbul
Şebnem annesinin sesi ile uyandı,
" Kızım tatlım haydi kalk, okula geç kalıcaksın "
Şebnem yataktan fırladı
" Ben çoktan uyandım anne, Sen asıl Taylan`ı uyandır.. diye kıkırdayarak erkek kardeşini kızdırdı..
Taylan " Hayır yalancı ! Ben uyumuyorum, asıl ben senden önce uyandım...dedi,
Aralarında çekişmeye başlardılar..
" Tamam o zaman hadi yarışalım, kim önce banyoya gidecek" dedi Şebnem...
Taylan " Tamam ama bu sefer hile yapmak yok, geçen ayağımı burktum diyerek, beni kandırdın abla, bu sefer gerçekten burksanda dönüp bakmam, haberin olsun ! ".. Dedi, dudaklarını büze, büze..
Şebnem" Tamam, tamam mızıkçı, hadi bir, iki, üç "
Başladılar üst kattan aşağı merdivenlere doğru koşmaya..
Anneleri " Çocuklar yavaş düşüceksiniz, bu ne her sabah, ? Yapmayın şunu ! .. diye söylenmeye başladı ikisine de..
Şebnem " Önce ben girecem ! " ...
Taylan " Ya hayır ! Önce bennn !! "
Anneleri " Kime diyiyorum ben, yapmayın diye ! Biryerlerinizi incilteceksiniz, hiç dinliyorlar mı beni ? ! Babanıza şikayet edeceğim artık sizi.. diyerek kızdı..
İki yaramaz " tamam anne, bak koşmuyoruz, kızma ".. dediler
Anneleri " Aferim, azıcık söz dinleyin bakayım, elinizi yüzünüzü yıkayın, kahvaltı yapın, okul servisi gelecek birazdan, geç kalıcaksınız, çabuk olun, Şoför Bey amcanızı kızdırmayın, sizi bekliyor hep.. " dedi
İki yaramaz " tamam anneciğim, hazırlanıyoruz hemen " dediler..
Anneleri beslenme çantalarını hazırlarken, biryandan da camdan bakıp, okul servisinin gelip gelmediğini kontrol ediyordu.. Ve işte mavi münübüs yaylana, yaylana geliyordu uzaktan..
" Çocuklar okul servisiniz geldi, hazır mısınız ? ! " diye seslendi anneleri..
" Evet, hazırız anne !! " diye cevap verdiler..
Kapının önünde anneleri önlüklerini ve de önlük yakalarını kontrol edecekti ki; Şebnemin hazır olmadığını gördü
" Ah kızım ah ! Yine saçlarını toplamamışsın, biliyorsun ki ! okulda saçlarını salıp gezmek yasak, niye böyle yapıyorsun annem sen ? ! Bu halde gidemezsin okula. Hemen koş git, saç tokalarını getir bana ! Hazırım diyiyorsun bir de sorduğumda. Nerede senin saçına taktığımız beyaz kurdelen ?! Onu da getir oyalanma Şebnem, haydi çabuk ol bakayım ".. diyrek kızdı kaşlarını çatarak annesi Şebnem`e..
" Ama ! Anne ".. dedi Şebnem suratını ekşiterek..
" Yok aması, maması, acele et kızım ! Oğlum sen de çık dışarıya söyle Şoför Bey Amcana, beklesin ablanı geliyor hemen "..
Taylan " tamam anne " dedi ve okul servisine gitti.
Şoför kornaya bastı aralıklı, aralıklı..
Annesi Şebnem`e " Gördün mü bak yaptığını, yine bekletiyoruz adamcağızı ".. diyerek suratını asıp, başını sağa, sola oynatarak sitem etti..
Şebnem annesinin boynuna sarıldı, yanaklarından öptü, " küstün mü bana anneciğim ? " diye sordu..
Annesi "henüz değil, ama böyle yapmaya devam edersen küseceğim " dedi..
Şebnem " tamam anneciğim söz, bundan sonra hergün zamanında toplayacağım saçlarımı, sen üzülme, küsme bana yeter ki " dedi annesinin gözlerinin içine bakarak ..
Annesi " birtanem, güzel kızım benim aferim sana.. Anlaştık o zaman, haydi bakalım kardeşin sana emanet, onada kendinede dikkat et, Allah zihin açıklığı versin ikinizede ".. dedi ve yolcu etti Şebnem`i..
Şebnem koşa, koşa gitti, münübüsün kapısından içeri girerken başı omuzuna doğru yatık, yüzünde suçluluk ifadesi ile ..
" Şoför Bey Amcacığım; seni beklettiğim için özürdilerim ".. dedi..
Şoför Bey Amcası ona sitemkar gözlerle bakarak,
" Niye zahmet ettiniz Prenses hanım, hiç gelmeseydiniz" dedi yarı şaka yarı ciddi.
" Ben anlamam Şebnem Hanım ! Cezalısınız... Bize şarkı söyleyeceksin.. diyerek ekledi lafına..
Şebnemin gözlerinin içi ışıl, ışıl oldu, çehresinde bir tebessüm belirdi " Olur, tabii söylerim Şoför Bey Amcacığım, sen yeterki affet beni " dedi hevesle..
O halde başla bakalım söylemeye , en sevdiğimiz şarkıyı istiyorum senden ilkin.. dedi Şoför Bey Amcası sırıta sırıta..
Çocuklar hep bir ağızdan" Söyle, söyle " diye tezahürat yapıp el çırptılar..
Herkes sussun bakayım ! Prenses şarkı söyleyecek.. " dedi Şoför Bey Amcaları onlara doğru dönüp, kollarını yukarı aşağı sallayarak..
Şebnem başladı buğulu sesi ile şarkıyı söylemeye...
" Çekirgemin kanadı,Çekirgemin kanadı, pek yamandır inadı ,pek yamandır inadı seni gidi seni gidi Çekirge seni gidi seni gidi Çekirge arpa buğday kalmadı arpa buğday kalmadı Çekirgemin dışleri Çekirgemin dışleri pek yamandır işleri pek yamandır inadı seni gidi seni gidi Çekirge Seni gidi seni gidi Çekirge arpa buğday kalmadı arpa buğday kalmadı "
Hep beraber şarkılar eşliğinde, güle oynaya, okul yolunu tuttular ...
DEVAM EDECEK...
YAZAN: GÖNÜL ÇEŞLİ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.