- 1219 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
Çıldırış Günlüğü 2
Koyu bıkkıntı bulutlarının zikrimi bunalttığı, çocukluğuma mektup yazıp yanıma çağırdığım, ne kadar şekerli hatıram varsa bulup çıkardığım halde, ’bu gece sen beni üzersin gelmem’ dediği gecelerin bir sabahında.
Kuyruğunu ovuşturan cırcır böcekleri, yeni şarkılara hazırlanırken
Kolları olsa beni saracak kadar büyükken güneş
ve güzel günler, mutlu günler güneşe muhtaçken
Ey, bedenimi ısırık izleriyle de, öpücük izleriyle de uykusuz bırakan şehir.
Ey, bana kendilik olmanın, yağmur damlası güzelliğini yaşatmayan şehir.
ben kimim...
Ey şehir
bu sabah yaşımı sorma
Kim olduğumu sorma
yaşı olmaz yorgunluğun.
Bu sabah
ırgat yüklü gemiler geçiyor körfezden, imbatın ılık esintisi okşadığı saçların yorgunluğunu avutamıyor.
Huzur, kuş tüyü bir ses,duyamaz için için bağırarak ağlayanlar. Dalgalar arta arta çoğalan yalnızlıklar gibi, köpük köpük. Ey deniz ,zorlama içimizin fay hatlarını, kabarma dalgalanma.
sorgulatma kimliğimizi...
Sıkıntılı bir çıldırışa en ağzı bozuk anımda yakalandım.
Kocamış toprak affet beni...
Bir gün, son gülüşümü yollayacağım
Hey
yukarıya çakılı kalmış gök
sen ki
dünyadaki tüm sürgünleri ömürleri boyunca tütsülersin.
Var olduğumuzu biliriz de seyir eylediğin toprakta, neden başaramayız var olmayı.Kayalaşmış hayallerin ağırlığıyla sertleşen ve sonrada yok olan bedenlerimiz olması gereken oldu yaşamamızı gerekeni yaşadık diyerek mi verir son nefesini.Herkes anlayabildiği kadar yaşar ve anlayamadığı şeyleri umursamadan ölüp gider demişler.Bu kadar basit mi yaşam.
Ben kabul etmiyorum bunu, anlamak istiyorum
niye çocukları zincirliyorlar duvarlara, neden özgürce koşamıyorlar geleceğe
ah çocuklar öpücük kahkahası dünyalar.
sizin minik yumruklarınız bir gün kalkacak havaya
büyüklerin söyleyemediğini söyleyecek sevecen dudaklarınız
başardık, başardık..
hergün bir şehir katlediliyor
parmak ucu sessizliğinde bekleşiyor insanlar
barış olacak, barış olacak, barış olacak..pEh barış olacak!
ah kardeşim senin çığlığın olmadan nasıl olacak .Gel senle gökte asılı kalmış o kağıttan gemimize binip, birer sigara tüttürüp şöle yukardan bakalım geçmişimize.
Tribüne oynan oyunlar
aldatmaca övünmeler
başka kıtalardan yönlendirmeler
alın size silah deniliyor
gönüllü neferisiniz yarın çıkacak savaşın
taraf tutmanın klipleri dönsün
kardeş kardeşe sövsün
onlar okyanus ötesinden kaşısın göbeklerini
Bilmediğim bir oyun
ah Tanrım herşey bir oyun saçmalık, çılgınlık
ve ben katılamıyorum, katlanamıyorum bu oyuna
dilim yok
soyum yok
ırkım yok
tarafım yok
evrenle
sınırsız sevgi için bütünleşenlerdenim
gözlerim çok çekti
yüreğim çok çekti
yaşam
koyu bir kuşku...
Tanrım, kalan günlerim için yardımına ihtiyacım var
Mahşer günüden evvel kollarımdan yanına çekip, neden sormuyorsun
nasılsın kızım?
Göğüs kafesim boşaltılmış
İç im taş dolu
ve bana uyuklamam öğretiliyor.
Hatta belden yukarımızın hiç uyanmamasında diretiliyor.
Mahşer gününden evvel zamana hançeri saplayıp, sana tahammül etmenin tinli kasırgalarını göstermek istiyorum.Ya umuda tüküreceğim, ya umuda tutunacağım.
şefkatli bir tümce lazım bana
etimi ürperten korkularıma
cinnetlerim kilitlenmeli
kabur altlarımda renksizlik var
ve donuk bir ömür, ömür kısa
yollar hızlı
ağır bakışlar
kış günlerini mırıldanıyor dudaklar
Öf beynim, her şey karmakarışık
aklım, akıp gidiyor uzaklara
sürüklediği sözcükler var
ev, aile, toplum, ülke
savaş, barış, aşk, özgürlük
sokaklar, lambalar, yollar, şehirler
tren çığlığı
umut, sis
güz, güneş
yanlış film
inen perde
bilinmezlikler...
...
-Yüreğimin bu öfkesinde
kendini iyi hissedebilir misin Tanrım
- bunca sevmeseydim
seni, öldürmezdim sabahları
çoğalman içindir, yoklukların
üzülme...
.....
hep zindan değil a
dur dedim kendime
seviş yaşamla delice
duvarları aşkla yık!!
ve ben
yine ben
yanlışların buluştuğu yerde
kapıların açılıp kapandığı
diriltip öldüren
sonsuz devirde çarkların içinde
göğün gürlediği
toprağın inlediği yerde
dur dedim kendime
seviş yaşamla delice
duvarları aşkla yık
öz suyunu ateşle
bak aynada kendi güzelliğine
hey okuyucu
sonsuzluk yaşında sevdam
evren dolusu sevgi var gözlerimde
bakışalım mı..
YORUMLAR
Biraz kımıldasak oturduğumuz yerden, sevgi neymiş daha net göreceğiz. Belki karşılıklı bütün
gözler, bakışlar birbirini bulunca. Sevgi de , dünya da sınırsız olmalı ama insanların ve ülkelerin
kendi özgür iradeleri, sınırları çiğnenmemeli. Benim bam telime basmışsın Nilgün, diliyorum o
ülkeleri bir parmak uzatışla karıştıran,savaştıranlar da insanı sevmeyi öğrenir, gencecik insanlar,
kendi ırklarından değil diye, daha fazla kazanç uğruna öldürülmezler.
Şiirsel, güzel ve anlamlı bir yazıydı,
gönülden tebrikler,
sevgiyle kal..
çöldeki kelebek
şu ruhları yürekleri yüzleri çirkinliklerinden kararmışlar yüzünden
sen ben ve bir sürü güzel insan
bu karmaşa çılgılık ve vahşet arasında kendi kendimizi bulamıyoruz...
Sevgimle arkadaşım