- 1937 Okunma
- 12 Yorum
- 0 Beğeni
Yüreklere Düşen Kor Ateş
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Eğitim - Adalet - Güvenlik - Sağlık sistemleri ulusların can damarlarıdır bu sistemlerden birinin dahi bozulması o ulusun çöküşü dünyanın mutsuzluğu için yeterli sebeptir... sabiha *)*küçüktüfekçi
Bilinmelidir ki cezaevindeki her vatandaş o ülke yönetiminin yöneticilerinin o ülke eğitiminin eğitimcilerinin her ailenin her insanın kısacası insanlığın kara lekesidir ayıbıdır…
Bir evi aileyi dahi yönetmek zorken;
elbette koskoca ülkeyi milyonları milyonlarca sorunu yönetmek çözmek her yüreğe hitap etmek herkesi sevindirip mutlu etmek kolay değil hiç kolay değildir amma velâkin olabilecek en huzurlu en mutlu hale getirmek mümkündür nasıl mı?
İşte çözüm yolları:
1) İlk önce insan doğasına aykırı mutsuzluk yaratan "sizin istediğiniz kalıba göre adam yetiştirme - birbirine benzeştirme" -sürü eğitimi mantığı- anlayışından vazgeçeceksiniz.
2) Her insanın özel bir değer özel bir dünya olduğunu bilecek her bireyin özelliğine uygun doktor reçetesi uygular gibi kişiye özel toplumsal bağlantılı becerilerinin sorumluluk duygusunun geliştirildiği usta-çırak eğitiminin de içinde yer aldığı bireysel- toplumsal- uygulamalı yani "reçete eğitim modeli"
“tekli - çoklu - uygulamalı eğitim modeli projesi“ (reçete eğitim modeli: üzerinde çalışmakta olduğum projemdir) gibi doğal yapıyı insan ruhunu bozmayan yepyeni bir eğitim sistemi uygulayacaksınız.
3) Uygulanan her eğitim sistemini belirli aralıklarla mutlaka gözden geçirip olumlu-olumsuz yönleriyle dürüstçe değerlendirip gerekli önlemleri alacaksınız.
4) Gerçeklerden asla kaçmayıp her konuda kendinizle yüzleşeceksiniz.
5) Sorunları açık net tespit edecek asla örtmeye çalışmayacaksınız.
6) Çözüm yollarını sadece masa başındaki uzman kişilere değil; o sorunları yaşayan halka insanlara sorarak araştırarak bulmaya buldurtmaya çalışacaksınız.
7) Toplumsal sıkıntıları patlamaları önlemek için kitlelerin yaşadığı yönetim birimlerinde vatandaşın kolaylıkla ulaşabileceği rahatça sorunlarını anlatıp çözüm bulacağı sistemler oluşturacaksınız;
bu bağlamda hem kamu, hem yerel, eğitim, sağlık vs birimler, kuruluşlar ve topluma yararlı olmak isteyen gönüllülerle el ele verip mutlaka çözüm bulmaya çalışacaksınız.
8) TV medya basın-yayın toplumsal iletişim organlarını insanlığın yararına gelişimine kullanacaksınız.
9) Aile eğitimine özel önem ve destek vereceksiniz.
10) Herkese kendinizmiş gibi adil erdemli davranacak etrafınıza güzel örnek olacaksınız.
11) …vs
Unutmayınız ki
huzur içinde yaşayan bir toplumu yönetmek daha kolay daha keyiflidir.
Bir daha yaşanmaması dileğiyle üzücü olaylarda kaybettiğimiz insanlara Allah’tan rahmet kor ateş düşen tüm yüreklere sabırlar diliyorum.
Sabiha *)* Küçüktüfekçi
19.06.2012
günün yazısı seçerek daha çok okuyucuya ulaşmasına vesile olan seçici kurula yorumlarıyla yazıya anlam ruh katan çok değerli dostlara gönül dolusu teşekkürler iyi ki varsınız
sevgim saygım selamlarımla..
YORUMLAR
Eğitim konusunda Avrupa'da bazı ülkeler değişikliklere gidiyor. Evde kişisel eğitimi okul denkliği ile belgeleyip kabul edenler çoğalmaya başladı. Bir parça Osmanlı sistemine benziyor, birebir eğitim. Herkes yeteneğine göre yetişiyor, ilgi alanında uzmanlaşıyor usta elinde. Okul sistemi başarılı olamadı. Eğer böyle bir projeniz varsa bu örnekleri bir inceleyin. Ben okudum fakat pc ye not almamıştım. Tekrar bakmam gerek. Bence bütün sorunların başı ve eğitim sorunu, insan yetiştirebilme sorunu halledilmiş olsa çok şey çözülecek. İyi yetişmiş biri bir cana kıyamaz örneğin.
Teşekkürler emeğinize, sevgilerle
Uzun zamandır yoktum, Urfaya bir düğüne davetliydim. Dün sayfana geldim Küçüktüfekçi, yazını okudum. Cevapladım, sonra kendi cevaplarıma kendim bile kızıp, silip çıktım. Okumuş oldum sadece. Ama şeytan işte illâki git diyor, karala bir şeyler.
Tesadüf bu ya; bazen cehennem ateşine yakın oluyor insan, aynı insanlarla. Tek fark sen lüksün içindesin. Ateşse aynı ateş.
Sen bir düğmeye basınca klimalar çalışıyor, her yer püff püff esiyor, soğuk meşrubatlar, dünyanın bütün tv. kanallarıyla her an emrinde uzat yorulmamış ayaklarını yan gel de yat, al sana kocaman bir yatak.....
Oysa onlara; gölgede 47 derecede, camı bile olmayan mezarı andıran hücrede ve en az dört beş kişinin üst üste kaldığı....
yatak ...
sabun..
su..
kılık..
kıyafet...
?
Biz boşuna yaşıyoruz, inanın boşuna yaşıyoruz. Tatillere boşuna gidiyoruz.O paralarla bu insanlara yardımcı olsak ne olur sanki. Bu kadar marka tutkunu olmasak ne olur. Her yıl yeni cep telefonları almasak ne olur. Birbirimizi daha güzel şeylere özendirsek ne olur. İllaki bir cezaevine ziyaret için içinde tanıdık bir mahkum mu olması gerekir, onlara el uzatmamız için yanmalarını mı beklemeliyiz.
Saygımla Küçüktüfekçi.
Mehtap ALTAN
yıllar yılı bu ülkede bırakın bir hükümeti her bakanın bir eğitim politikası var(bütün konular için geçerli).nice öğretmenin nice eğitim sisteminin kaydırdığı hayatlar gördüm ve yaşadım.
Acaba hangi konuda bir devlet politikamız oldu?olmadı,olamadı ne hikmetse.
insan yetiştirmeyi öğrendiğimiz gün dertler bitecektir.
Analizci yaklaşımınız ve eleştiriye açık yönünüzü bildiğim için rahatça yorum yapmak istedim.
İşte benim yorumum.
"Adını bilmediğiniz bir ülkedeki bir katil adını bilmediğiniz bir kişiyi bıçaklayarak öldürmüşse o bıçakta sizinde bir parmak izinizin olduğunu unutmayın" ( kelebek etkisi)
-Bireylerin önce temel ihtiyaçları tam anlamıyla karşılanmadıkça eğitime başlamak mümkün değildir.Aç ve açıkta olan insanın tek düşündüğü yeme arzusu ve barınma dürtüsü öne çıkacağından eğitimi kişinin özüne ulaşamaz.
1 Sistemler ( ki en modern bildiğimiz medeniyetler dahil) yüzyıllardır kalıba sokulmuş bireyler ister ki yönetenler sürüyü daha rahat kontrol edebilsin diye. Hatta zamanında düşünme potansiyelini düşürmek için arenalar açılmamış mıdır tarihte.Şu an yine var....
2 Çoklu zeka kuramının sosyolojiye uyarlanması ve her bireyin hümanist çerçevede alınıp değerli kılındığı ve topluma bir hücre gibi kaynaşması sağlanmalı.Bunlar güzel tabi aması var bunu düzenleyecek yine sistemin çatısını kuran yönetimlerdir.
3- bürokrasilerin kağıt üzerinde kaldığı yerde değerlendirmelerde kağğıt üzerinde kalır.Kasaptan terzi yapılırsa kumaşı kiloyla ölçer.Değerlendirme yapanların konuya hakimiyetiyle olur gerçek değerlendirme.
4-Kendini gerçekleştirmiş ve kendiyle barışık insanlara ançak kendiyle yüzleşebilir. Ki kariyerin hırsa büründüğü bir yerde bu yüzleşme unutulur. Yüzleşmenin tüm toplumca yapıldığı an hatalar çabuk onarılır. Beşincşi maddeyle ilintili şey yüzleşme objektif olduğunda hatalar berrak ortaya çıkar.
6-7- Buradaki düşünceye az kalıyorum Çünkü birey her zaman çözümün bir parçası olmalı seyircisi yada anlatıcısı olmamalı. Öyleki kendi sorununu sistemin parçası olarak düzelte bilmeli.Uzmanlar sadece bu işin teknik kısımlarıyla ilgilenmeli
8-Faydalı bir şekilde basını kullanmak insanların ufkunu açaçaktır buda sürünün yönetilmesini zorlaştıracağından yapılması zor gibi geliyor.Keşke olabilse.
9-Sosyal şartlar düzene kavuşturulduğu an zaten ailede kendini eğitmiş bir şekilden kendinden doğacaktır.
10-Empatik düşünceler ve çoklu düşünceleri yer aldığı bireyler oluşturulursa gökkuşanğındaki gibi tüm renkler bir arada çok güzel köprüler oluşturur..
Hatırladığım bir söz vardı şöyleydi " Çalışmaktan düşünmeyi unutturdular " diye bir sözdü.
İşte bu anlamda temel ihtiyaç karşılanması-özgür irade-çok yönlü yönetim sistemleri-bireyin değerli kılındığı ve direk çözümü kendi eliyle düzelte bileceği sistemler- .....vs vs.....
Uzun zamandır sabahları tv haberlerini izlemiyorum...krizler cinnet geçirenler yıkılan aileler ve intaharlar ve daha nicesi.....
Umut uzak ufuklardada olsa, IŞIK bir yanımız için ümit merhemidir....
SABAH GÜZEL BİR YAZI OKUTTUNUZ...TEŞEKKÜRLER...YÜREĞİNİZE SAĞLIK.....KUTLARIM.......SAYGILARIMLA.....
Volkan70
Fareler ülkesindeki canavar kedi öyküsünü anımsattınız bana..
Fareler ülkesine saldıran canavar kedi ile nasıl başedileceğini görüşmek ğzere tüm ülke halkı toplantı yapar; genç ve ateşli söylevleriyle alkış toplayan fare, Kedinin boynuna büyükçe bir çan asmakla bu işin hallolacağını, kedi saldırmak için ülkeye giriş yaptığında çan sesini duyan tüm farelerin kaçarak canlarını kurtaracaklarını söyleyerek nutkunu sonlar..Köşedeki ihtiyar fare kısık sesiyle "O çanı kedinin boynuna hangi yğit asacak" dıye sorar..
Sorunların üstesinden gelmek üzere sıralanan önerilere katılmamak elde değil..Ama, parççası olduğumuz, vergilerle beslediğimiz o ceberrut devleti kim ortadan kaldıracak, nasıl..İnsanlık tarihi nice devrimlere şahitlik etti..kendisini değiştirmekten, dönüştirmekten aciz olanların halkları, ulusları değiştirmeğe kalkkmasının milyolarca insana ve doğa kaynaklarına malolduğu ortda..
Kimsenin elinde sihirli bir değnek yok, ama önce kendimizi değiştirebileceğimiz gerçeği acil çözüm için soframızda..
dostlukla hep
Dinler ve filozoflar ağırlıklı olarak iki şey vazederler; Ahlak ve adalet...Buradan şunu anlıyoruz ki, insanı serbest bıraktığınızda çok adil bir varlık değil. İyi de, kim kimi bağlayacak ve ya serbest bırakacak? Ahlak insanların genelde iç dizaynıyla ilgili bir şey, yani ruhen sindirilebilir bir şey ve tespiti de çok kolay değildir.Kendini açığa çıkarmakta zorlanır, çünkü güç kullanmaz.Adalet daha çok maddi ve görünen dünyamıza çeki-düzen vermekle ilgilidir.En kritik şey;adalet talebi güçlüden gelmedikçe, asla bir işe yaramaz...Bu her iki önemli ayağın sonuç verebilmesi için eğitilmiş insan şart.Eğitimin mutlaka insanın kendisine ait bir yönü bulunmalıdır.Bugünki eğitimimizin en büyük açmazı,hayata dair bir şey vermemesidir.İlim;mevhumları ezberleme sakatlığından kurtularak mutlaka içine nüfuz edilmelidir...Teşekkürler hocam...
hyazici58 tarafından 6/19/2012 7:28:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Sabiha KÜÇÜKTÜFEKÇİ
dinler bilgiler vs. insanın her yönüyle en güzel hâle gelmesini sağlayan eğitim araçları unsurları..
ahlak adalet ise hedefe kısa sürede ulaştıran en güzel en güvenli en huzurlu yol..
eğitim sistemleri yönetimlerin keyfiyetinde daha ziyade kendi düşüncelerine uygun insanlığı düşünmekten ziyade kendi yönetimlerine uygun insan yetiştirme eğilimi..:)
yeryüzündeki hiçbir eğitim sistemi insan doğasına insan ruhuna uygun değil henüz insana en uygun eğitim modeline ulaşılamadı.. uygulanan başkalarının isteklerine uygun kalıplar benzeştirme çabaları yani ben buna -sürü eğitimi mantığı- diyorum..
bu sorunu çözecek üzerinde çalıştığım bir projem var
------------------------
" Her insanın özel bir değer özel bir dünya olduğunu bilecek her bireyin özelliğine uygun doktor reçetesi uygular gibi kişiye özel toplumsal bağlantılı becerilerinin sorumluluk duygusunun geliştirildiği usta-çırak eğitiminin de içinde yer aldığı bireysel- toplumsal- uygulamalı yani;
“tekli-çoklu-uygulamalı eğitim projesi “ (ki üzerinde çalışmakta olduğum projemdir) gibi doğal yapıyı insan ruhunu bozmayan yeni bir eğitim sistemi uygulayacaksınız"
-------------------------
doğal halde bıraksalar inanın dünya daha mutlu olur..:)
boşuna dememiş atalar "yarım doktor candan yarım hoca dinder eder" diye...
sağolasınız Hayrettin hocam değerli düşünce paylaşımınıza hayata kattığınız erdemli sevgi yürekli eşsiz cümle güzelliklere gönül dolusu teşekkürler iyi ki varsınız..:)
sevgim saygım selamlarımla..