EDEBİYAT DEFTERİ ÜNİVERSİTESİ
Yıl 2009 aylardan nisan, içim içime sığmıyor…
Eski defterlerimi karıştırıyorum, yazılarım şiirlerim, notlarım vs.vs.
Kendim yazıp kendim okumuşum yıllardır. Ve hiçbir ilerleme yok yazı ve şiirlerimde. Dön dolaş aynı noktadasın…
Rahmetli ud hocam Mete Timuçin Bey’in sözleri geliyor aklıma…
-Tek başına ne kadar çabalasan da ilerleyemezsin, müzik aleti bencilliği sevmez, gruplara eşlik edeceksin, başka müzisyenlerle birlikte icra edeceksin şarkıları…
Sanırım edebiyatta sevmiyor bencilliği. Özellikle akademik bir eğitim almayan benim gibileri, mutlaka yazı ve şiirlerini paylaşacak, eleştirilecek başka örnekler okuyacak ki adım adımda olsa, yol alsın…
Bilgisayarımı açıp edebiyat sözcüğünü yazınca, karşıma EDEBİYAT DEFTERİ adında bir sayfa çıkıyor.
O gün yazılmış şiirlere ve yazılara bakıp, bu siteyi beğeniyorum. Üye olmak için müracatımı yaparak ilk şiirimi giriyorum. ‘’SEVMEK GÜZEL’’
SEVMEK GÜZEL
Sevmek çok güzeldir, sevmek güzel
Titreyen bir eli tutup cesaretlendirirsen
Ağlayan gözleri yanağında kurutursan
Sevmek çok güzeldir, sevmek güzel
Gül dalına konan bülbülün feryadını duyarsan
Secdeye kapanan sevgiliyi özlersen
Düşen bir çocuğu kaldırırsan yerden
Sevmek çok güzeldir, sevmek güzel
Öfkeyi kin i dağıtırsa bakışların
Gül bahçesine çevirirsen bulunduğun yeri
Huzura ererse kollarına aldığın insan
Sevmek çok güzeldir, sevmek güzel
15/04/2009-Nilgün KURT
Heyecanla üyeliğimin kabul edilmesini bekliyorum…
Ertesi gün eve gelir gelmez bilgisayarımı açarak, Edebiyat Defteri sitesini açıyorum. Üyeliğim kabul edilmiş, şiirim yayınlanmış, altına yorumlar bile olmuş görünce öyle çok mutlu oluyorum ki…
İşte o günden bu yana yazıyorum… Bazen duraklama dönemlerim olsa da, fazla sürmüyor.
Yazmak, kanatlanıp uçmak gibi. Ve bulutların arasında başkalarıyla karşılaşınca yalnız olmadığını görüyorsun. Birlikte uçarken, yeryüzünü farklı gözlerle seyretmek... Mutlu olmak için daha başka ne olsun ki…
Evet burası farklı bir dünya…
Hiç tanımadığın edebiyata gönül vermiş yürekli insanlarla, söz alıp- söz veriyorsun… Şiirleri okuyup, yazıları okuyup birde profil resimlerine bakarak hayal gücünle şekillendiriyorsun yazın dostlarını. En güzel yanı da ara sıra düzenlenen edebiyat toplantılarında karşılaşmak…
Kimi yanıltıyor insanı, kimisi için ’’evet tahmin ettiğim gibi bir dost’’ diyorsun.
Seviyeli ve saygılı olduğun sürece başın ağrımıyor…
Edebiyat Defterine katıldığım ilk yıllarda bir gün, sürekli görüştüğüm arkadaşım
Serpil
-Sen ne yapıyorsun bilgisayar başında? Diye sorunca
-Şiir yazıyorum paylaşıyorum ve yorumları okuyorum
dediğimde oğlum her zaman ki şakacı tavrıyla
-Menopoz teyzelerle andropoz amcalar bir araya gelmiş, birbirlerini değerli hissettiriyorlar
Demesiyle gülüşüyoruz…
Oğlum, zamanla görüyor ki birbirimizi değerli hissettirmeler, bir okul gibi bizi eğitmiş, öğretmiş…
323 adet şiir ve 70 adet yazımı paylaşmışım.
İlk uğur böceği aldığımda çocuklar gibi seviniyorum.
BENDE KALSIN ÇOCUKLUĞUM
tütün zehri, avuçlarımda ki yılların izi
iki bin değil milyonlarca duygu zehri
kabullen hadi/ biri senin
göreceksin ellerine alınca ellerimi
suç denizine at boğ gözlerimi
vicdanını pazarda yıka
sat satabilirsen sözlerini
geriye kalan umutlarınla
rahatla, dostlar alışverişte görsün seni
tanı bir seni/bir beni
oyuncaklarımı bulabilirsen hani
bir de yıldız koparabilirsen gök yüzünden
çocukluğumu diyorum, çocukluğumu
bedeli gençliğim olsun
ver bana saf yanımı
masum duygularımı
savunmasızlığımdı belki güzel olan
düşünmeden fırlattığım topacımdan çıkan ses
beni hayata bağlayan
korkularım da sığındığım ağaç gövdesi
ne cehennemin ateşi yakar saf yanımı
ne ciddiye alınır öfkeli bakışım
sevilir toprak lekesi olan yüzüm
ve hiç bitmeyecek sanırım ömrüm
çocukluğum, çocukluğum
sabah doğan güneştir
akşama/ nasılsa çok var derim
yaz mevsimi uzun günler
alın benden gençlimi, alın benden gençliğimi
özde kalsın çocukluğum...
21 şubat 2010/nilkurt
EDEBİYAT DEFTERİ ÜNİVERSİTESİ bizlere neler kazandırmadı ki…
Türkiye’nin her yerinden, hatta yurt dışından bile şiire gönül vermiş yüzlerce dostla tanışıyorsun.
Bu tanışmalar sanalda kalmayıp zaman zaman ziyaretlere dönüşüyor. Ailelerini, çocuklarını tanıyorsun. Kimisiyle kardeş gibi oluyorsun, dertlerini, mutluluklarını paylaşıyorsun…
İlk yazdığın şiir ve yazılara bakıp, birde son yazdıklarına bakınca sınıf atladığını görüyorsun.
GÜMÜLDÜR GÜNEŞİ
dağların kuytusunda üşürken sevdalar
çiçekler açmıyor
gelmiyor ilkbahar
karları toplayan eteklerini
savursun şimdi
doğ Gümüldür güneşi
toprağın rengine karıştı gece
sevdalar yıldız olup uzanmış yere
benzemiyor hiç bir renk senin rengine
sevdanın alnına koyda bir buse
dağın en güzel yerinden doğ
doğ Gümüldür güneşi
aşıklar bekler günbatımını
gözlerine bir sürme çek
dağından doğduğun gibi
denizinde kaybol
doğ Gümüldür güneşi
senden önce yâre can diyen olmuş
sızladı parmaklarım
yırtıldı yüreğim
kimsesiz garip sanma kimliğin
doğ artık
doğ Gümüldür Güneşi
Tüm bu güzellikler için teşekkür ederim EDEBİYAT DEFTERİ ÜNİVERSİTESİ.
Mezuniyetimiz ne zaman?
Nilgün KURT
YORUMLAR
bayıldım bayıldım bu heyecanı bizimle paylaştığınız için teşekkür ederim sevgilerimle iyiki sizlerle tanışmışım önce edebiyat defteri camiasının yöneticisine sonra sizlere bnlerce teşekkürlerrrrrrrrrrrrr
nilkurt
sevgiler...
nilkurt
Merhaba Nilgün hanım.Şiir okumayı çok seviyorum ve Edebiyat Defterini ziyaret etmediğim gün hemen hemen yok sayılır. Paylaşımınızın sonunda; mezuniyetimiz ne zaman diye sormuşsunuz. Emine hanım gibi ben de mezun olmayı düşünmüyorum ama daha önce olduğu gibi hiç bir uyarı yapılmadan tasdiknameyle uzaklaştırılabilirim belki:))
Bu sitenin şair üretkenliğine katkıları tartışılmaz ve teknik olarak kullanımı gerçekten çok güzel. Emeği geçenleri tebrik ediyorum...
Bizim okul zümre başkanımız bir Edebiyat öğretmenidir ve O hep der ki; ''İnsanlar konuşa konuşa güzel konuşmasını, yaza yaza güzel yazmasını öğrenirler...'' Ne kadar doğru bir ifade, öyle değil mi! Paylaşımınızda öz olarak bu yargıyı gördüm. Yıllar önce yazdıklarıma baktığımda ben de aynı kanıda olduğumu belirtmeliyim...
Dikkat çektiğiniz konu itibariyle sizi kutluyor, gönül dolusu selam ve saygılarımı sunuyorum...
nilkurt
Canım benim, seni bilmem ama "EDEBİYATDEFTERİ" üniversitesinden mezun olmayı hiç istemiyorum ben. Çünkü burada dostlarım, ustalarım, kardeşlerim var. Bütün bunları çok seviyorum. Tıpkı sen gibi...
2009 mayıs ayında, senin anlattığın şekilde üye oldum ben de. Etrafıma bakınınca, DOSTUM diyebileceğim insanlara mesaj atıp mail adreslerini istedim. Ve bunların arasında sen de vardır canım. Seni kendime dost seçmekle yanılmadım. Zaten kendi seçtiklerimin hiçbiri beni yanıltmadı.
İyi ki seni tanımışım! İyi ki EDEBİYATDEFTERİ gibi bir okulumuz var ve bize çok şey öğretti. İLk yılımı hatırlıyorum da... Nereden nereye geldiğimizi sen açıkladın zaten.
Sayfan aracılığı ile bizlere emek veren bütün ustalarımıza teşekkür ederim.
Dostluğumuz baki kalsın can! Çok güzel ve içten bir yazıydı. Bizi ve duygularımızı çok güzel anlatmışsın.
Tebrikler, sevgimle...
nilkurt
Çok haklısınız burası okul gibi oldu bana bende bir yıl oldu bu dostların içine gireli benimde şiir ve yazılarım var ve ilk paylaştığım şiirlerle sonrakilere bakıyorum çok ilerleme kaydedilmiş ama şiir yazmak zaman zaman oluyor. Bazen çok güzel şiirler yazıyorum bazen ise Allahım bunu ben mi yazmışım diyorum. Yazılarımda çok ilerleme sağladım ben ilk başlarda yazılarım kısaydı uzun yazamıyordum ve imla diye bir şey yoktu ama artık neredeyse hatasız yazıyorum bazen gözümden kaçan küçük hatalar oluyor tabii ki ama burada hayal gücüm arttı ve hayal gücüme şekil vermeyi öğrendim. Bende burada olmaktan çok mutluyum
sevgiler
nilkurt
sevgiler.