bugün lodos var İstanbul'da
Kısır döngülerin spiralinde kolları ve bacakları açık bir şekilde dönen biri gibiyim. Şöyle ki; önce bir hayal kuruyorum. Sonra hor görüyorum kendimi. Daha sonra iyi ki hayal kurmak var diyorum. Çünkü hayalden bıkkınlık anı geldiğinde koskocaman bir boşluk…korkunç bir değersizlik duygusu.
İşte beni mikserin ucunda çırpılan yumurta gibi hissettiren şey bu.
Gerçeği görmek ve ona dokunmak nasıl bir şeydir? Acılar bizleri büyütürmüş. Büyümek de bir ömür boyu sürermiş. Böylece acılar da bir ömür sürecek demektir. Ve büyüyünce öleceğiz, bu hiç de adil değil. Büyümemek için acıları öteleyenlerdenim ben. Ölüm günü geç gelsin istiyorum. Ama, çoğu günüm bir eziyet gibi geçerken karşı karşıya kaldığım paradokstan nefret ediyorum.
Ne kadar kaçsam da her daim kapımı çalıyor acı.
Sahip olmanın acısı, kaybetme korkusuyla kendini gösterirken, öbür tarafta özgürlüğün ağırlığı… bütün sevgilerde acı bir şefkat yok mu? Belki de uçları aynı anda yaşamamak için ortadan gitmeli insan. Ama ben bunu başaramıyorum.
Bugün lodos var istanbulda. Her pencere kendi egemenliğini kurmak istiyor. Perdeler uçuşuyor. Ev bu alaboradan nasibini alıyor. Pencereleri kapatarak oturmak ne mümkün. Bir de ben, havanın her halini içerde hissetmek isteyenlerdenim. Güneşi de yağmuru da rüzgarı da nefes aldığım odaya almak istiyorum. Doğanın bir parçası olduğumu anımsamak istiyorum her an.
İnsan da dağanın ürünü. Ancak pek öyle hissetimiyorum ben. Belki de her insan benim de insan olduğumu anımsatmasın diye itiyorum insanları. Örneğin başarılı bir insansa karşımdaki, bana başarısızlığımı hissettiriyor. Güzelse çirkinliğimi… Bir yönümle yetersiz oluşumu hissetmektense rüzgarda savrulmak çok daha iyi değil mi?
Pencerenin perdesi havalanırken, hayallere dalmak, güzel bir ülke düşlemek istiyorum. Bu güzel ülkede, iyi insanlar var. Eşitlik, kardeşlik var. Mutluluk ancak hep birlikte olabilirsek gerçek mutluluğa dönüşebilir. Bireylerin mutluluğu inandırıcı gelmiyor bana. Ben mutluyum, diyenler yaşama, dünyaya bakmasını bilmeyenler. Şu var ki, her insan da kendi mutluluğundan sorumlu. Kimse bir başkasını mutlu etmeye uğraşmasın boşuna. Çok ince dolambaçlar var mutluluğa giden yolda. Bencil olmadan birey olabilmek gerekiyor bence. Diyelim ki her insan kendiyle hesaplaşmalı. Dürüst olmalı kendine karşı. Kendini olduğundan farklı göstermemeli.
Gerçek özgürlük kendi kendinin boyunduruğundan kurtulmaktır bana göre.
…
Mektup-3 / 17. 06. 2012
bugün lodos var İstanbul'da Yazısına Yorum Yap
"bugün lodos var İstanbul'da" başlıklı yazı ile ilgili düşüncelerinizi ve eleştirilerinizi diğer okuyucular ile paylaşın.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.