Ayak Meselesi

• 17 Haziran 2012 Pazar 06:25:45

Bismillâahi’r-rahmâani’r-rahiym.

Allah’ın dini tam ve eksiksiz. Nasıl baktığımızda gökyüzünde bir çatlaklık, bir uyumsuzluk göremiyorsak ilk insan ve ilk peygamber hazreti Adem aleyhisselamdan kıyamete kadar da Allah’ın dini ile şerefli bir mahlukat olan insan ve insanlık arasında bir uyumsuzluk göremeyeceğiz. Görmek isteyen varsa bütün kutsal kitapları didik didik didiklesin. Bütün inançların özüne doğru, kalbine doğru bir yolculuğa çıksın. Allah’ı ve peygamberlerini sevenlere selam olsun.

Bugün miraç gecesi. 16 Haziran 2012’yi-17 Haziran 2012’ye bağlayan gece.İslam dininin temeli olan namazın peygamberimiz vasıtasıyla ümmetine hediye olarak gönderilişinin (M.2012-M621= 1391.) yıl dönümü.

Rabbimizden ne isteyebiliriz ki: Rabbim bizim ilmimizi artır ve bizi namazı dosdoğru kılanlardan eyle. Amin.

Sabahın bülbülleri “Allah en büyüktür” demeye başladı. Ne çan, ne davul, ne zurna sesi… İnsan sesi bu insan…

Seher soğuğu bir başkadır ya hani. İnsanın tüyleri diken diken olur ya...
Müezzin çağırıyor.

Allahu Ekber, Allahu Ekber
Allahu Ekber, Allahu Ekber
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü en lâ ilâhe illallah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah
Eşhedü enne Muhammeden Resûlüllah
Hayya alessalâh
Hayya alessalâh
Hayya alelfelâh
Hayya alelfelâh
Eessalâtü hayrun minennevm(Sadece sabah ezanında)
Eessalâtü hayrun minennevm
Allahu Ekber, Allahu Ekber
Lâ ilâhe illallah

Ezanın Anlamı:
Allah en büyüktür
Allah’tan başka ilâh olmadığına şehadet ederim
Muhammed’in, Allah’ın elçisi olduğuna şehadet ederim
Haydin namaza
Haydin kurtuluşa
Namaz uykudan daha hayırlıdır:
Allah en büyüktür
Allah’tan başka ilâh yoktur

Rabbenâ âtinâ fid’dünyâ haseneten ve fil’âhirati haseneten ve kınâ azâbennâr. Birahmetike yâ Erhamerrahimîn.
Meali: Allahım! Bize dünyada iyilik ve güzellik, ahirette de iyilik, güzellik ver. Bizi ateş (cehennem) azabından koru

Rabbenâğfirlî ve li-vâlideyye ve lil-Mü’minine yevme yekûmü’l-hisâb.
Meali: Ey bizim Rabbimiz! Beni, anamı ve babamı ve bütün mü’minleri hesap gününde (herkesin sorguya çekileceği günde) bağışla.

„Bismillâahi’r-rahmâani’r-rahiym.

Elem neşrahleke sadrek
Ve veda’nâa anke vizrek
Ellezii enkada zahrek
Ve rafa’nâa leke zikrek
Fe inne meal usri yüsran inne meal usri yüsraa
Fe izâ feragte fensab
Ve ilâa rabbike fergab

Meali: Açıp genişletmedik mi senin saadetin için göğsünü. Ve sırtına ağır basan ,seni üzüp zayıf düşüren ağır yükü senden indirmedik mi? Ve yükseltmedik mi senin zikrini. Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık var. Evet zorlukla beraber kolaylık var. O halde bos kaldın mı, yine kalk yorul. Ve ancak Rabbine rağbet et, hep Ona yönel.

Rabbimize rağbet etmek ve hep Ona yönelmek. Her işte, her seste, her duyuşta. Zor galiba. Zor ki ne zor değil mi? Her zamanın her vaktin kendine göre derdi tasası varken bir de. Rabbimiz ne diyor bir de ona kulak verelim. “ inne meal usri yüsraa -zorlukla beraber kolaylık var.”

Zorluk 1: Bir defa alışkanlığım yok.
Zorluk 2: Bu devirde dinini yaşamak kolay mı sandın?
Zorluk 3: Ben geçimimi sağlayacak parayı kazanmak için zaman harcıyorum. Önce karnım doysun. Aç insan nasıl ibadet etsin? Hiç mantıklı mı bu?
Zorluk 4: Daha zaman var. Ben Rabbimle sözleştim. 60-70 yıl bana ömür verdi. Daha 30-40 yıl var. Zamanı gelince ben de Allah derim inşallah.
Zorluk 5: Bankada param var. Faize bulaşıyorum ister istemez. Böyle olunca da haram lokma giriyor boğazımdan. Haram lokma ile ibadet olur mu?
Zorluk 6: Patron namazı-orucu işten kaytarmak olarak görüyor. Yani işyerimde müsaade yok. Namaza-oruca öyle.
Zorluk 7: Zaten dinciler lüks içinde onlar versin camiye, cemaatlere, tarikatlere vb.. sadakayı zekatını. Baksana biri dünyanın çocuğuna Türkçe öğretmekler yiyor paraları, biri yurtlarda ne halt eder bilmem. Bir diğeri ne o öyle sarık, cübbe, sakal onlara mı veririm ben. Diyanet ne güne duruyor yapsın camisini..Cumaları ben usandım imam usanmadı camiye yardım parası istemekten. Utanma kalmamış mı bunlarda hiç…Benim para zaten bana yetmiyor.
Zorluk 8: Hacca-Umreye gidip Arapları mı zengin edeyim? Ne münasebet… Baksana hem başvursam bile ya çıkar, ya çıkmaz. Hem ailemin 1 yıl geçimini sağlayacak param da yok kıyıda köşede.
Zorluk 9: Bu yıl Ramazan ayı Temmuz-Ağustos ayına geldi … Bu sıcaklarda oruc nasıl tutulur. Kafamı peynir ekmekle mi yedim. Hem bu can da Allah’ın emaneti önce sağlık…
Zorluk 10: Sabahın köründe uykudan kalkılır mı? Öğlen işin gücün yoksa bir de abdest al. Hele çorap çıkarıp ayak yıkaması varken.İkindi vakti zaten işlerin en yoğun olduğu zaman, fırsat bulamam. Akşam, trafik, yorgunluk… Yatsı yemeği fazla kaçırdım. Sevdiğim diziden sonra hemen yatağa atıyorum kendimi. Yoksa sabah uyanamıyorum…
Ve benzeri…

Kolaylık 1: Alışkanlık bir halata benzer ve önce ince ince iplerle başlarsın, sonra onu koparılamayacak kadar sağlam yaparsın. Başla incecik bir ipten. Bilmiyorsan önce öğrenmeye başla.. Kem küm ede ede sonradan öğrenir gidersin süreydi, duaydı, Kurandı. Ne diyor bak bir Çin atasözü: ”Gideceğin yere 1000 adım var,yol uzak ama atacağın bir adım, 1000 adımın başlangıcıdır.”

Kolaylık 2: Ellerden ne eksiğin var ki senin. Yaşayanlar nasıl yaşıyor? Sen yap da bırak gerisini. Ne de olsa Allah din-hesap gününde zerre kadar hayrını da şerrini de nefsini şahit tutarak gösterecek sana.

Kolaylık 3: Zaman her şeye yeter. Lakaluka edeceğin yerde zamanı gelince ayırman gereken zamanı ibadetlerine ayır. Namaz için günde bir saat, oruc zati sene de bir ay, zekat dersen zekat miktarı paran malın varsa verirsin yoksa ne tasa çekersin. Hac desen ömürde bir defa.
Bunlar da zor diyorsan: hiç olmazsa bol bol Kelime-i şehadet getir bu kelime sana zaman da verir bol kepçeden, para da gönül genişliği de. Her şeyden önce de iman verir. Zati iman oldu mu gerisi çorap söküğü gibi..

Kolaylık 4: Ölüp gidenler hep ihtiyar mı. Haberleri izlersin veya gazetelerden okursun günde kaç kişi gidiyor bu dünyadan. 100 yıl sonra 7 milyar küsür insan devri daim etmiş olacak ne haber. Mezarlıklar devamlı dolup dolup boşalıyor düşünsene bir. Aklına yatmıyor mu topu topu zaten 60-70 yıl çekeceksin bu dünyanın kahrını. Sonsuzluğun saadetin yanında 60-70 yıllık bir çile. Eğer yoksa ötede hesap kitap kaybettiğin ne ki sonsuzluğun yanında 60-70 bilemedin 100 yıl. Yoksa hep beraber sonszuluğumuzu sonsuzluk ederiz. Çal oyna bur oyna..Ama bir de varsa o hesap. Olduğunu düşünmek bile yeter çileye meşakkate talip olmaya değil mi?

Kolaylık 5: Bu faiz illetinin ilk reçetesi tövbe. Sonra da faiz miktarı kadar hayır hasanat yapmak helal paradan. Ne kadar çabuk kurtulursan faizden o kadar iyi valla. Helal lokma olmadan zaten kulluğun tadı tuzu da olmaz diyor mealen alimler. Bu konuda epey insan muzdarip. Ya altına yatır paranıi ya da dolara eoruya ne bileyim ben. Dünya malına fazla da meyletmeye gerek yok zati. Vadesiz hesapları kullan. Hayırlısından iş ve eş, yeteninden ev ve araba. Yazlıktı-kışlıktı, sırt bırt araba sıfırlamaktı, eş boşamak, iş değiştirmekti aman ha…Tatil matil seni yoldan imandan çıkaracaksa aman ha…imandan yoldan çıkarmayanını bul valla.

Kolaylık 6: Eh be canım sen de, patronuna namazın orucun işten kaytarmak olmadığı göster. Ne o öyle öğle namazında öğle istirahati dışında 30 dakika harcamak. en fazla 15 dakika, çok mu yoğun 4 rekat farz 6 dakika. Oruc mu, sahurunu güzel yap sık dişini. Eh patron yine de kem küm ediyorsa, ulan başka iş mi yok de vur kapıyı çık. Zaten sen işini adamakıllı yapıyorsan patron seni bırakmaz. Sana seccadede alır iftarını da hazırlatır.

Kolaylık 7: Dinciler dedin mi zaten baştan kaybettin. Sen de inanıyorsan sen de dincisin. Dinin aşırısı gevşeği olmaz. Kabenin yoları bölük bölüktür. Tavsiyem hangisinde yapabilirim diyorsan git o tarikatti cemaatti mollaydı sufiydi birilerinin yanına. Doğru dersin Kitap bir, peygamber bir. Bunlar da neyin nesi.. valla zamanında ben de sakal bıyık demeden konuşurdum ama onlar olmasaydı yediydim zıkkımın kökünü. Aman ha şunu da yapma birisinin yanına vardın, biraz geçti biraz da diğerlerinin yanında takılayım belki daha kolaydır onlarınki deme. Zıvanadan çıkartır bu geliş gidiş insanı ha. Kendini sen bile tanıyamazsın Aklına yatmıyorsa Kabenin yolları bölük bölüktür deyişi de ki: “Leküm diniküm veliyedin. Sizin dininiz size benim dinim bana” der yaşabilirsen tek başına yaşarsın dinini.

Kolaylık 8: Farz olan harc ömürde bir defa, umre ise takva vera boyutlusu. O da her insana nasip olmaz. Turizm niyetiyle ne hac kabul olur ne de umren. Takma kafana fazla, dediğin gibi mali yükümlülüklerin yetiyorsa zati bunlarda. Ancak tembel ve miskin insan kazanamaz hac parasını da ha unutma. Haccın tarihini az çok bilirim de umrenin tarihi ben de bilmem ha.

Kolaylık 9: Her tutanlar hasta mı oluyor akıllım. Millet düşünüyor yıllık izninden 5 gün bilemedin 10-15 gün ayıran ayırıyor. Sen de bir yılını planla önceden yarına çıkacağın garanti olmasa da sen de bu bir ay iş-güçte tutacağına evinde tut. Zati yaz aylarında orucu sakatlamadan çarşı pazarda tutmak zor. Evim cennetim de, cennet gibi evinde tut. Zati müslümanın evi cennetidir bu dünyada.

Kolaylık 10: İşte burada dur. Namazın kolaylığı yok. En fazla derim ki: sadece farzları kıl. 2-4-4-3-4… ha unutma sünnetten geri kalan farzı da aksatmaya başlıyor genelde. Ama namazın lezzetini duymaya başlayıp farza; vacibi, sünneti ekleyen de çoktur.
Boşuna mı dedi sanırsın yoksa Peygamber efendimiz “Namaz dinin direğidir” diye. Namaz yoksa dinin de deprem görmüş bina gibi olur. Allah’tan tarih denen kültür denen şey temelleri epey sağlam atmış da güçlendirmelerle de olsa binalarımız içinde barınılacak kadar güzel.

Vb…
Vallah kardeşim. Yazımı beğendiysen; Şöyle dua et: Rabbim Ekrem Akbunar kardeşimin ilmini artır ve onu namazlarını tastamam ve dosdoğru kılanlardan eyle.

Beğenmediysen özelden mesaj at da yanlışlarımızı düzeltelim.

Sıra geldi fıkraya: ayak meselesi
İmamım biri bakmış ahali kahveden caminin yolunu bulamıyor. O da takılıyor bir iki çay içme bahanesiyle kahveye. Yok düşündüğü gibi değil imam da caminin yolunu unutmuyor ha ;) Zaman içinde neden namaza gelmediklerini soruyor tanıdıkça insanlara. Meğer adamlar abdestte ayak yıkamak camiye girerken ayakkabıları çıkarmak zor geliyormuş.
Demiş ki var bunun bir kolayı;) ayakkabılarınızı yıkayın, namazı da ayakkabıyla kılın. Kabul olur. Olmazsa zaten sorumluluk ben de…..Ahali alışmış ayak yıkamadan, ayakkabı çıkarmadan caminin yolunu bulmaya.. git zaman gel zaman…imam başka bir camiye tayin oluyor… yeni gelen imam bakıyor cemaat yüklüce. Kimseye ses de edemiyor adamlar çoğu namazlarını cemaatle kılıyor. Ama abdestte ayakkabı çıkmıyor, camiye ayakkabıyla giriliyor. Çok geçmiyor, dayanamıyor ey cemaat nerde görülmüş ayakkabı çıkarmadan abdest almak, ayakkabıyla namaz kılmak.. siz kimden öğrendiniz böyle namaz kılmayı. Cemaatte senden önceki imam bize böyle öğretti sorumluluk da ben de dedi diyorlar.
Sonra gelen imam önce gelen imamı arayı arayı buluyor. Bakıyor cemaatine normal. Ne ayakkabıyla camiye giren var, ne de ayakkabı üstünden abdest tamamlayan.
Tanıtıyor kendini ben filan caminin imamı sizden sonra gelen imam. Bizim cemaate şöyle şöyle demişin. Bu ayak meselesi ne ayak.
Ya hu mübarek diyor ilk imam. Benim zamanımda camide cemaat yoktu. Ben ayakkabıyla alıştırabildim insanları camiye sen de var ayakkabıları çıkartmayı öğret.
Mirac kandiliniz mübarek olsun...