- 680 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Bağış Dilencisi
.
"Bağışlamayı öğrendim" mi?
Kendimi bağışlamaksa “evet”....
Ruhumun huzura ermesi için önce kendimle barışık olmam gerektiğini biliyordum çünkü. Ancak ötekileri, onları bağışlamak?
Üzgünüm, çok istememe rağmen "maalesef "....
.
Hiç konuşmadığım, küs kaldığım olmadı.
Ne olursa olsun, mutlaka bir “merhaba, nasılsın” vardı herkese…
Sözcüklerin öylesine dökülmesine rağmen parçalanıp, kırıldıysam bir kez;
ne yapsalar , etseler onamadım. Hele bir de yanlışlar ardı sıra tekrarlandıysa, çıkarlar her şeyden üstün tutulduysa, birileri kullanılmaya çalışıldıysa, dostça yaklaşıp, bencilce savaşıldıysa bağışlamak kolay mı?
.
"Önemli değil, hatalar kul içindir, bağışlamam doğrusu, affetmeliyim" diyerek kendimi avutmaya çalıştım çoğu kereler. İnanmak istedim bu düşüncelere. Üzgünüm olmadı, olmuyor. Bir yerlerde eksilmişti bir şeyler. İlk gün gibi, eskisi gibi değildi hiç bir şey. Yürekten bağışlamayı öğrenemedim, öğrenemeyeceğim de.
.
Şu an kendimle bir hesaplaşma içindeyim, yine kendi rahatım için.
Bencillik değil de, ne bu? Çelişkilerle sürüklenip, boğulmak, bağışlayamadıklarıma, hoş göremediklerime kendimi haklı gösterme çabası değil mi?
Neden aklımdan kovuyorum, kendimin de hoşa gitmeyebileceğini?
Silinemez izlerimin kaldığını bilseydim, üzülmez miydim ?
Kim bilir? Bunun yanıtı şu an çok zor. Değer verdiğim kişilere, yaptığım hatanın ayrımına vardığımda, kahrolduğumu söyleyebilirim sadece. Bağış dilencisi olamıyorum, bağışı sunmayı bilmediğimden.
.
En kötüsü yapmam gerekeni bilip, yapamayanlardanım.
Bilmeden yapılan yanlışlar, kusurlar, günahlar, suçlardır hata.
Hatanın tekrarına, bilerek yapılanına da “hata” denmesi,
"hata" ya haksızlık olmaz mı sizce?
.
Nesrin Göçmen
YORUMLAR
Bağışlamayı öğrendim" mi?
Kendimi bağışlamaksa “evet”....
Ruhumun huzura ermesi için önce kendimle barışık olmam gerektiğini biliyordum çünkü. Ancak ötekileri, onları bağışlamak?
Üzgünüm, çok istememe rağmen "maalesef "....
İçsel bir hesaplaşma...sanırım hep aynıyız..
Sevgiyle..