- 1279 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÇiĞ TANESI.. ( SAYFA 2 ) Not: Bu Hikayade Anlatılan Kişi Ve De Kurumlar Tamamen Hayal Ürünüdür..
Cuma Sabahı 2012.. İzmir..
Gülay telefonu kapattı. Mutfağa geçti, kahvaltı hazırlarken annesini aradı.
" Alo, Günaydın annem "
" Günaydın kızım " dedi annesi..
" Anneciğim ne zaman geliyorsun, öğleden önce burda olur musun ? Gizem uyuyor daha, uyanmadan gelirsen süpriz olur ona..
" Tamam kızım çıkıyorum şimdi en geç yarım saate oradayım, gelirken size gevrek getireyim mi ?
" Olur annem, getir,sabah kahvaltıda iyi gider taze, taze yeriz.. " dedi Gülay.
" Başka bir şey lazım mı eve ? " dedi annesi
" Yok annem sağol, hadi bekliyoruz öptüm seni " dedi Gülay
" Öptüm kızım görüşürüz " dedi annesi..
Usul, usul yatak odasına geçti Gülay, yatağın kenarına oturdu,elini kocasının başına doğru götürüp saçlarında gezdirdi, yanağına bir öpücük kondurup, " Taner! Aşkım günayadın, hadi kalk koca bebeğim benim " diye kulağına doğru fısıldadı..
Taner tek gözünü açtı, muzur bir surat ifadesi ile mızırdanarak "
" Yaaahhhhhmmmm ! Biraz daha uyuyayım sultanım lütfennnn " dedi..
Gülay " Hayır olmaz, hadi kalk miskin şey seni " diyerek, yorganı üstünden çekti Taner`in.
Taner basının altından yastığı çekip, Gülay`a fırlattı..
Gülay "Ya koskoca doktorsun ama hala şımarık bir çocuksun diye kızdı..
" Tamam hayatım kızma kalktım bak, hazır oldayım. Günaydın komutanım diyerek elini alnına götürüp Gülay`a selam çaktı Taner..
Gülay kendini tutamayıp güldü ve.." Aferim asker, haydi şimdi uygun adım ileri marş, istikamet önce banyo sonra da mutfak" dedi..
Taner" Emredersin komutanım", diyerek başladı ayaklarını vurdura, vurdura yürümeye..
" Yavaş ol Taner, Gizem`i uyandıracaksın" dedi Gülay..
" Tamam hayatım pes ediyorum, dedi Taner..
" Mutfakta görüşürüz, koca bebeğim " dedi Gülay..
Tam bu sırada kapı çaldı, gelen Gülay`ın annesi idi..
" Hoşgeldin annem" dedi Gülay..
" Hoşbulduk kızım " dedi annesi..
" Nerde bakayım benim Gizemim, uyanmadımı daha" .. dedi Gülay`ın annesi..
" Uyuyor hala" dedi Gülay..
" İyi bırakalım da biraz daha uyusun, bizde iki laflarız seninle rahat, rahat dedi Gülay`ın annesi..
Mutfağa geçtiler..
" Konuştun mu Şebnem ile, nasılmış ?
" Konuştuk anne, iyi geliyordu sesi " dedi Gülay..
" Sevinmiştir gideceğini duyunca, o kadar dedim ona gitme kal bizimle, oralarda tek başına kaldı, ne vardı sanki kalsaydı İzmir`de gözümüzün önünde olsaydı ".. dedi Gülay`ın annesi.
" Ah annem ah kolay mı, bütün sevdikleri o şehirde, anıları orada bırakamıyor onları.. Biliyorsun Allah`tan işi iyi, ona moral oluyor gelse burda tekrar iş arayacak belki de istediği gibi olmayacak, onu ayakta tutan tek şey işi belli etmesede iyileşti gibi gözüksede biliyorsun durumu, heran depresyonun tekrarlama olasılığı var ".. Dedi Gülay..
" Ah be kızım, öyle diyiyorsun da, yaşıda geldi geçiyor, tekbaşına nereye kadar yaşayacak böyle, burdan bulmuştum ben ona ne güzel kısmetler, hiçbirini istemedi, kabul etseydi şimdiye çocukları bile olurdu, böyle yapayalnız kalmazdı depresyona, mepresyona da zaman kalmazdı çocukla koca ile uğraşırken.. Dedi Gülay`ın annesi..
Gülay tebesümle " Tamam Nadide Sultan anlaşıldı, sen yine birini buldun sanırım bizim kıza.. dedi..
" Bulucam tabi, ne yani ölenle ölünmez, kaç yıl geçti, Mert yaşasaydı Gülay rahmetli olsaydı Allah korusun, sanki Mert evlenmeyecek miydi.. Doğanın kanunu bu, yalnızlık Allah`a mahsus, hem o bana Gülten`imin yadigarı, oda benim bir kızım mutluluğunu istemek mürüvetini görmek benimde hakkım, anneciği de bunu isterdi.. Ah Gülten`im ah benim ahiretliğim toprağın bol olsun. Dedi Gülay`ın annesi..
" Tamam annem, haklısın sende, ama bizim kız aşık olup evlenmek istiyor ne yapalım, vardır onunda bir yerlerde kısmeti, ben terapilerde de onunla bu konuları konuşuyorum, sen merak etme. Ama henüz bir ilişkiye hazır değil, yavaş, yavaş eskisi gibi oluyor, eğer onun hayatında biri olursa, o kişinin onun bu hasas durumunu anlayabilecek ve de saygı gösterecek çok özel bir insan olması lazım.. Dedi Gülay..
" Olsun ! dedi Gülay`ın annesi..
" Sen yine de bir çıtlat bakalım, bizim Şaziye hanımın oğlu var ya, hani şu subay olan, annesi geçen altın gününde bizdeydi, oğlunun artık evlenmek istediğinden bağsetti, ben çocuğu bir kere gördüydüm. Boylu, poslu, dalyan gibi maşallah, yakışır Şebnem`in yanına, okumuş tahsilli iyi aile çocuğu, daha ne istiyor? Bir görüşsünler.. Dedi Gülay`ın annesi..
" Gülay tamam annem, tamam konusunu ederim, laf arasında. Önce bir bakayım durumu nasıl ona göre haber veririm sana..
Taner mutfağa geldi..
" Oooo günaydın anne sultan, hoş gelmişsin" dedi.
" Günaydın oğlum hoşbulduk " dedi Gülay`ın annesi..
" Ne çekiştiriyorsunuz bakalım ana kız sabah sabah,vaziyete bakılırsa derin mevzulara girmişsiniz yine.. Gizemi bile unuttuğunuza göre.. dedi Taner
" Gülay söylemeyeceğiz işte çatla merakından " dedi espiri ile..
Nadide hanım " Şebnem`i konuşuyorduk oğlum" dedi..
Taner Gülay`a döndü," hayatım ben sensiz ne yapacağım iki gün, gitmeden özledim bile seni" dedi
Gülay " Yağcılarda inecek var görüyorsun değil mi anne "dedi ve güldü..
" Uğraşma damadımla bakayım, o birtane "..dedi Nadide hanım..
Aralarında gülüştüler ve Taner, " Aşkım ben çıkıyorum pazartesi sabahı görüşürüz Şebnem`e çok selam söyle iyi zaman geçirin oldu mu ? " dedi vedalaştılar ve gitti..
Gülay " Anne bende hazırlanayım gitmeden Şebnem`e hediye bakmaya gideceğim, henüz bir şey bulamadım inşallah onun hoşuna gidecek bir şey bulurum, sen keyfine bak Gizem kalkınca rahat vermez zaten sana çok şımartıyorsun onu ".. dedi
" Olsun o benim balım, tek torunum tabiki de şımartacağım.. dedi Nadide Hanım..
Gülay İstanbul için hazırlanmaya başladı..
DEVAMI İÇİN DİĞER FOTOYA GEÇİN..
Yazan: Gönül Çeşli
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.