evrim 3
//düş ile gerçek arasında
var ile yok olmanın anlamı dillenirken// uzak şehirlerin ıssız sahillerinden gerçeğe yaklaşıyordu görüntüdeki ses kıyıları yalayan dalgaların ihtişamını içip inatla yaklaşan fırtınayı müjdeliyordu aşk ı yüreğe dokuyan tüm renkler serilirken gözlerin mesafelerine duaya açılan ellerin gölgesinde güne geç kalmış yarınlar bekliyordu birinci perdede iki kişilik oyundu aşk üzerimize yamanan her bir replik otantik bir devinime süzülüyor gözlerden hayaller, tenden ateş damlıyordu bir parça delikti masumiyetin hevesi hayal/et çığlıklarıyla dökülürken sesimize duyulara çarpan serenatlarda s/özün ağırlığı gözlerde g/izleniyordu kendi gölgesine ağır gelen kirpikler uykuya haram gecelere tütsüleniyor saçlarından tutunduğumuz hıçkırıklar gözyaşlarımıza desen desen işleniyordu seviştiğimiz utangaç günahlarımıza belirsizliğin kasveti sindiğinde gözün d/okunamayacağı mesafelerde zamandan süzdüğümüz hayaller d/üşüyordu Susmak konuşmak gibi geliyordu bize ilkin umutlara tutundu hayallerimiz ne susacak kadar sözümüz kaldı ne de haykıracak kadar nefesimiz. mohikan |
konuşmuş olanlara
kokuşmuş düzen
durur hayretin eşiğinde
susmaktı üzen
cehalet medeniyet beşiğinde...
yazdığınız tarz da şiirleri seviyorum
okunası yorum yazılası... saygı ile şair...