Su Kitabı - Su Kitapları

Aşkın Suçları, eserleri yayımlanmaya başladığı andan itibaren her zaman keskin tartışmalara konu olan ve sadizm kavramına ismini veren Marquis de Sade’ın on bir öyküyü kapsayan eserinin üç öyküsünden oluşuyor. Sade’ın ahlakın belirleyicisi olarak etik değerler yerine içgüdüler konulduğunda neler olabileceğini anlattığı Aşkın Suçları derlemesi, Lamartine’in, Baudelaire’in, Swinburne’ün, Lautréamont..»»

Yazarımız, Yesevi hakkında ne kadar bilgi ve belge varsa; hepsini toplayarak ve çapraz okumalar, araştırmalar yaparak gerçekçi bir Yesevi romanı ortaya koymaya çalışmış, bunun için çok uzun mesailer harcamış, başarılı da olmuştur. Yesevi hakkındaki en gerçekçi  bilgiler, aslında kendi yazdığı Hikmetlerinin içinde saklıdır. Yazarımız, Hikmetlerini iyice inceleyerek ortaya çıkarabilmiş, öyle ki dört..»»

Evet, gönülden gönüle uzanan efsanenin, geçmişten geleceğe kimliğini verebilmiş şehir Amasya’da yaşanmışlığı veya özdeşleştirilmesi rastlantı olmasa gerek. Tarihinin sekiz bin beş yüz yıla dayanan, çok kültürlü bir yapıyı bünyesinde barındırması, bu zenginliği ile Anadolu’da medarı iftihar saygınlığı, efsaneye kucak açmasının nişanesidir diyebiliriz. İşte bu aşkın peşin..»»

Her mısra öyle içten yaşandı ki okumaya başladığınız da sihirli bir dünyaya gireceksiniz, kendinizden parçalar bulacaksınız. Roman tadında şiirler okuyacaksınız, bazen gülecek, bazen ağlayacak, bazen düşüneceksiniz. Manevi, milli, aşk ve tüm duygularınıza hitap eden şiirler mısralarına bir bir dizildi ve şimdi size takdim ediliyor...   İçimde bir ateş yakıyor beni Se..»»

Aşkın Suskun Hali Her mısra öyle içten yaşandı ki okumaya başladığınız da sihirli bir dünyaya gireceksiniz, kendinizden parçalar bulacaksınız. Roman tadında şiirler okuyacaksınız, bazen gülecek, bazen ağlayacak, bazen düşüneceksiniz. Manevi, milli, aşk ve tüm duygularınıza hitap eden şiirler mısralarına bir bir dizildi ve şimdi size takdim ediliyor... İçimde bir ateş yakıyor beni Sen..»»

Yazmak... Yürekteki sesleri harflere nakşetmek... Yazmak, dilin söyleyemediği sessizliğe sürgün edilmiş cümleleri, kurak gözlerimize medet olsun diye kalemin ucundan akıtmak... Yazmak, yıkılan düş sokağı duvarlarımızı kelime kelime yeniden örmek... Yazmak, devrilmiş sevdaların enkazından “belki bir yaşam vardır” umuduyla toprağı tırnak tırnak kazımak... Yazmak, dile gelip de söylene..»»

Sonunda aşk ile seviliye talip oldumSonunda güzelliğinin mumuna pervane oldumDeliler gibi saçlarının zincirine tutundumSonunda akla ve sabra yabancı oldumBir Şirin dudağı beni Ferhad'a eş eylediOnları içip sonunda sarhoş oldumAşkın belâsını sen istedin sen buldunSonunda ben de bu dünyada efsane oldum.»»

Şems… Koyu kırmızı bir sürgün kaldı, karadaki çiçekler yarılıp döküldü senden sonra. Demir kıskaçlar içinde acıdan ölüp ölüp yeniden dirildim. İnsanlar âleminde insanlara yabancıyım. Yalnızlık duygusu dengemin tabiatını bozdu. Renksiz ve parıltısız kaldı gökyüzündeki güneş, kara dumanlarla örüldü her taraf baştanbaşa. Ağaçlar arasında akan sular kurudu. Kat kat dağlar, d..»»

Evvel aşk denildi ahiri aşk edildi. Ben aşk. Ne yaşandı ise Rüya görücünün rüyasında başında da ben sonunda da ben. Söylenecek son söz yine ben. Yusuf renkli bir rüyayı sunak eyledim de sunuldum nasibi olanların gönlüne. Son dem şimdi. Kalemin son damla mürekkebi. Son nazar satırlara. Sevgiliden de kendinden de vazgeçiştir bu dem. Dumanı bile olmayan özlem ateşinde yanm..»»

“Unutmak, insana zamanın bir lütfu olabilirdi. Gel gör ki; unutmak için o araf vadisinde yürümek, kalbin şüphesini kanırtmak, çamurdan bir alev gibi konuşmak inşirahı getirmiyordu. İnsanlığın ve elemin tarihi bunu hep böyle yazmıştı. Allah, insanlara anımsamanın kederli suyundan içirmişse de yanında acıyı hafifleten alışma fikrini de bahşetmişti. Züleyha, Yusuf’u unutmak için çıktığı b..»»