Dünya sahnesinde önemli bir rol üstlenen Çin'in son yıllardaki sarsıcı etkisine rağmen, birçoğumuz bu geniş ve karmaşık ülkenin olağanüstü tarihinden habersiziz.
Oysa bugünkü Çin'i ağır kayıplar, insanüstü çaba ve akla gelmemiş icatlarla dolu zengin geçmişine bakmadan anlamak neredeyse imkânsız.
John Keay, Konfüçyüs'ten Mao'ya, efsanelerden doğmuş hanedanlar zincirinden ihtilalin ve bugünü..»»
"Bu kitabı yazma fikri, bir Çin gezisi esnasında oluştu. Aslında bir kültür gezisiydi bu; fakat bir yerde yaşlı Törüngey ile tanıştım ve onun büyüsüne kapıldım... Başta kendimize, sonra bütün dünyaya Batı'nın gözüyle bakmaya alıştığımız için, zamanla Asya'nın zenginliği ve derinliği karşısında mahçup oldum. Aklımın Batı'da, gönlümün Doğu'da olduğunu anladım.
Sırtımızı döndüğümüz Doğu topraklar..»»
Akdeniz'in mavisi ile Toroslar'ın yeşili arasında 16 ovadan oluşan Çukurova ülkemizin en bereketli topraklarındandır. Hatay'dan Mersin'e uzanan Çukurova'nın en kıymetli arazileri Seyhan ve Ceyhan nehirlerinin aktığı bölgededir. Asırlar öncesinden kıymeti bilinen bölge Osmanlı'dan günümüze tarım ve ziraatin ana merkezlerinden biri olmuş, coğrafi yapısı ve konumu dolayısıyla çeşitli sulama projele..»»
Dağın Efendileri... Hasan Sabbah ve fedaîlerinin gerçeği neydi? Alamût Kalesi neden fethedilemedi? Kaledeki muazzam yiyecek ve su ambarlarının özelliği neydi? Cennet Bahçeleri gerçekten var mıydı? Bir vezir, bir şair ve bir dinî liderin yolları gerçekten kesişti mi? Hasan Sabbah'ın fedaîlerine niçin Haşhaşi denilmekteydi... Onlar gerçekten birer ölüm makinesi miydiler? Bir Alamût fedaisi gerçekt..»»
On dörtler olayı cumhuriyet tarihinin bir dönemine damgasını vuran, beklide gidişatını değiştiren bir evre! Bir devrin, darbe ile gelen krallarının bir iç hesaplaşması bu! Kısacası darbe içinde darbe; ihtilalin değişmez kuralı olarak bir noktada "ihtilalcilerin; ayaklarına bağ olacağına inandıkları arkadaşlarını yeme" olayıdır ki, önce omuzlarına basarak yükseldikleri kader arkadaşlarını yemişl..»»
Abdülazîz Han, İmparatorluğumuzun yükselmeyi hedefleyen son pâdişahıdır; ondan sonrakiler, hep çökerken bir şeyler kurtarmak gayretinde olmuşlardır.
Sultan Azîz zamanı, yeniliklerde kökümüze bağlı bir kurumlaşma yolu izlenen dönemdir: Mecelle onun zamanında hazırlanmağa başlamıştır. Modern müesseseler, bakanlıklar, ticaret ve sanayi alanındaki birçok teşkilatlanmalar onun zamanında yapılmışt..»»
Hasan Âli Yücel'in 17 Şubat 1947'de Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Kenan Öner aleyhine açtığı hakaret davası 2 yıl 10 ay 5 gün sürdü. Mahkemeye sunduğu iddiaları Davam adlı kitapta toplayan Hasan Âli Yücel, dava haklılığının tespitiyle sonuçlandıktan sonra dosyadaki dikkati çekici evrakları Davalar ve Neticeleri adlı kitabında bir araya getirdi. Bu kitap davanın iddianamesi, kararları ve tem..»»
İçişleri Bakanı Şükrü Sökmensüer'in 20 Ocak 1947'de TBMM'de yaptığı konuşmaya Mareşal Fevzi Çakmak bir hafta sonra gazetelerde yayımlanan bir demeçle cevap verdi. Bu demeçte adı anılmaksızın söz edilen bir milli eğitim bakanına yönelik suçlayıcı ifadeler üzerine Hasan Âli Yücel bir açık mektup yayımladı ve bu bakanın kim olduğunu sordu. Cevap Demokrat Parti İstanbul İl Başkanı Kenan Öner'in Yeni..»»
Tarihten...
Sezar, İmparator Augustus, Fatih Sultan Mehmed, Yavuz Sultan Selim, V. Şarl, Kanuni ve Hürrem, Mimar Sinan, Evliya Çelebi, Beethoven, Kösem Sultan, III. Selim, Çariçe II. Katerina, Kavalalı Mehmet Ali Paşa, Tolstoy, Puşkin, II. Abdülhamid...
Günümüzden...
Latife Hanım, Kazım Karabekir, Osman Ertuğrul Efendi, Neslişah Sultan, Mehmed Akif Ersoy, Bülent Ecevit, Cemil Meriç, Halil İn..»»
Türkiye`nin İkinci Dünya Savaşı yıllarındaki dış politikası, en kritik zamanlarda bile, görece küçük bir ülkenin diplomatik başarısı sayesinde dünyanın büyük güçlerine sözünü geçirebildiğinin canlı kanıtıdır. Türkiye o yıllarda çevresini saran yıkım ağının dışında kalmayı başardı; çünkü dış politikayı yönetenler savaşın dışında kalmak düşüncesinin rehberliğinde hareket ettiler. İsmet İnönü, Numan ..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.