Sağlık iletişimi gelişmiş ülkelerde uzun yıllardan beri tartışılan bir disiplindir. Hasta-hekim iletişiminin ele alındığı kişilerarası iletişim; sağlık kuruluşlarının hedef kitlelerini kendilerine çekmek amacıyla yaptığı uygulamalar veya sağlıkla ilgili kurumların gerçekleştirdikleri bilgilendirme çabaları bu disiplin içerisinde yerini bulmaktadır.
Ülkemiz açısından ise “sağlık iletişimi” ..»»
Sağlık İletişiminde Katılımın İşlevi: Hasta Ve Hasta Yakınları Açısından adlı bu kitap, sağlık iletişimi alanında özellikle bu alan içinde yer alan hasta ve hastane iletişiminde, hasta ve yakınlarının katılımının işlevini ortaya koymaktadır.
Hasta ve hasta yakınlarının tedavi eğitim-bilinçlendirme ve yönetimsel amaçlı katılımlarının sağlanması, hastanede yürütülen iyileştirici ve koruyucu hi..»»
Bu kitap sadece bir taciz hikâyesi anlatmıyor.
Bu kitap 21. Yüzyıl'ın 'en flaş' davasını, kimi akıl almaz komplo teorilerinin hikâyesini de anlatmıyor.
Türkiye'de tuhaflaşan, anlaşılmaz hale gelen medya girdabının hikâyesi de değil burada anlatılan.
Öyleyse ne?
Kanlı bir linç girişimi... Yaralı ve zayıf düşmüş ava yöneltilen organize bir sırtlan saldırısı... Bir kadının özelinde Kadın'..»»
Siyaset ve Medya/Alacakaranlığın İki Atlısı'nda, iletişim ve siyasal iletişim zengin bir birikimle değerlendirilmekte ve "alacakaranlıkta" işleyen ilişkilerden erdemli bir siyasete ulaşmak için sanatın engin ufkuna ihtiyaç duyduğu sezdirilmektedir. Konuyla ilgili akademik çalışmalarının yanı sıra denemeleriyle de sanatın ufkunu gözeterek yorumlarda bulunan M. Naci Bostancı, dilin zenginliğini siya..»»
Hayal meyal hatırlıyorum. Radyoda saat anonsu yapılır, sonra bir gong çalar, ardından "Şimdi haber bültenimizi sunuyoruz," diye bir ses duyulurdu. Sonraları gong kayboldu, yerini kısılmış saat zili gibi öten "piip-piip-piip" diye bir sese bıraktı. Gong ya da piip, hiç farketmiyordu. O an, yani 19:00'da evde çıt çıkmamasına dikkat ediliyordu. Babam ve annem radyoya kulak kesiliyordu. Akşam yemeği..»»
Televizyon ve şiddet konusu çeşitli boyutlarıyla çok uzun zamandır gerek kamuoyunun gerek araştırmacıların ve gerekse hükümetlerin gündeminde önemini korumaktadır. Ancak konuyla ilgili yine çok uzun zamandır kısır döngü içinde sıkışıp kalmışlık durumu bulunmaktadır. Bu kısır döngü, konunun dört tarafı diyebileceğimiz halk, araştırmacılar, hükümetler ve televizyon endüstrisinin çeşitli nedenlerle k..»»
"Televizyon ve İzleyici Türkiye'de Dönüşen Televizyon Kültürü ve İzleyici" adlı bu çalışma televizyonun toplum hayatına girdiği ilk yıllardan bugüne üzerinde en çok tartışılan alanları ve bu alanların ilişkisini, televizyon- izleyici ilişkisini tartışmaktadır. Medya alanında yaşanan dönüşümlere bağlı olarak bugün yeni medya/sosyal medya tartışmaları içinden televizyon-izleyici ilişkisine yeni bi..»»
Başdöndürücü bir gelişme içinde olan "Televizyon" ailemiz için yararlı bir hizmet midir yoksa evlerimizde bulunan bir bomba mıdır? Yoksa filmleriyle bizi hayal dünyasına götüren bir arkadaş ya da reklamlarıyla bizi tüketime yönlendiren bir canavar mıdır?
Gelin, Televizyon'un gerçekte ne olup olmadığına yazarlarımızın söylediklerine kulak verdikten sonra hep birlikte karar verelim.
(Tanıtım B..»»
2005 yılında kaybettiğimiz Erol Mutlu, Türkiye`de iletişim çalışmaları alanında en yetkin isimlerin başında gelir. İlk yayımlandığı zaman Türkiye`de çığır açıcı mahiyet taşımış bu kitabbında prof. Mutlu televizyonun dünyada ve Türkiye`deki yapılanma sürecine eleştirel bir yaklaşımla ışık tutuyor.
Bugün birer medya devine dönüşmüş yapım şirketlerinden artık hemen herkesi tutsak almış dizil..»»
İletişim ve tutum değişimi kuramsal çalışmaları 1940'lı yıllarda ortaya çıkmaya başlamıştır. Önceleri "insan organizmasının dinamik bir dengede olduğu" varsayımından hareket edilmiş ve yanlış sonuçlara varılmıştır. Daha sonraki çalışmalar "organizmanın ve insanın yapısının karmaşıklığı" nedeniyle farklı
değişkenlerin rolü üzerinde yoğunlaşmıştır.
Medya aracılığı ile yayılan ve bireyi belirli..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.