Öğrencilerin niteliklerine göre eğitim verilmesini savunan ve öğrencilerin birey olarak sahip olduğu özelliklerin öğretimde gözden kaçırılmaması gerektiği gibi öğrenci merkezli bir yaklaşımı savunan Çoklu Zekâ Kuramı eğitim uygulamalarında önemi artan bir alan haline gelmiştir. Eğitimin yeni bir yüz kazanmaya başladığı bu dönemde, Çoklu Zekâ Kuramının ilköğretimde uygulanmasını gösteren bu çalışma..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Uzun yıllardan beri, insanların doğuştan getirdiğine inanılan, belli bir zeka katsayısına sahip olduğu ve yaşamını neredeyse hiç değişmeyen bu zekayla sürdürdüğü görüşü hakimdi. Bu görüşe göre zekanın sözel ve matematiksel olmak üzere iki ana bölüme ayrıldığı ve her insanın zekasının bu bölümlerden birinin daha baskın olacak şekilde yapılanmış olduğu kabul ediliyordu. Ve 1980’lerin sonlarına kadar..»»
Psikolojik Danışma ve Rehberlik bölümlerinde okutulan (psikolojik) danışma kuramları dersi için kaynak kitap olarak hazırlanan çalışma, ders kitabı olması özelliğinin yanında psikolojik danışmanların uygulamadaki gereksinimlerine de değinmektedir. Çalışma, danışmanlara mesleğe ilk başladıkları andan itibaren kendilerine zihinsel anlamda yol gösterecek bir rehber olan kuramları ayrı ayrı ele alıp i..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.