1240 yılına gelindiğinde, Anadolu'da sıkıntı doruğa çıkmıştı. Moğalların önünde kaçan Türkmenler, Anadolu'ya yığılmış; Selçuklu tahtında oturan genç ve tecrübesiz Sultan Gıyasettin, kendi eğlence dünyasına dalmış, devletin aslî unsuru Türkmenler, adeta dışlanmıştı. İşte bu hengâmede herbiri efsaneleşmiş bir eren olan Türkmen Babaları, bir teselli kaynağı, bir umut ışığı olarak görünmüştü insanla..»»
Kızılbaş Aleviliğin yaratılış felsefesi. Varlık`ın Doğuşu esasına dayanır. Buna göre, "yer yok iken gök yok iken, cihan yaratılmadan önce" varolan Varlık, nurun NOKTA`sı olarak nurdu ve vardı. Sonsuzluk bir zifiri karanlıktı. O, nur içinde nur olan varlık, "kendini bilmek " istedi. Kendisinde saklı bulunan, kendisiyle ilgili olan bilgi yani, kendinin bilinci, istenç haline geldi. Uyur halde ola..»»
"Bütün menfi yakıştırmalara rağmen onlar Kızılbaş adıyla anılmaktan gururlanmışlar, `Kızılbaş` sözünü bizzat kendilerini ifade etmek için iftiharla kullanmışlar, devletlerini (devlet-i Kızılbaş), hükümdarlarını (padişah-ı Kızılbaş) ve ülkelerini de (ülke-i Kızılbaş) bu tabir ile vasıfladırmışlardır. Alevi Türkmenler, Kızılbaş adını, Osmanlı devşirme idarecilerinin ahlak dışı anlamlarla kullanıp..»»
"Dâhili işlerimizden en mühim bir safha varsa o da Dersim meselesidir. Dâhilde bulunan iş bu yarayı, bu korkunç çıbanı, ortadan temizleyip koparmak ve kökünden kesmek işi her ne pahasına olursa olsun yapılmalı ve bu hususta en acil kararların alınması için, hükümete tam ve geniş salahiyetler verilmelidir.
-Mustafa Kemal Atatürk-
"Bu köyler ve marabalar, Dersim çapulcu kollarının içeri yayılm..»»
Alevilik ve Alevi sorunu, halen ülkemizin en ciddi tartışma gündemlerinden birini oluşturuyor. Yüzyıllardır sistematik olarak asimile edilmeye çalışılan Aleviliğin, kendi öz kimliğiyle yakalamaya başladığı aydınlanma ve teslimiyet olanağı, hem dıştan hem de içten çürütülmeye ve etkisizleştirilmeye çalışılıyor.
Farklı düzen ve devlet yapılarında da süren bu öğütülmenin nedenlerini araştırdı..»»
Güneş Yeryüzü'nün annesidir: Işığı ile emzirir, besler Yeryüzünü. Kendi gecesine kapanma zamanı geldiğinde rüzgarın uğultusu, dalgaların gürültüsüyle uyutur onu. Demek ki Yeryüzü ışığın içindeki ısıdır; görünüşe taşınanlarından daha fazla şeyi içerdiği için ışığın içindeki ısı, sonsuz ruh-sonsuz candır.
Sonsuz ruh-sonsuz can kendi zahirine kapandığında Yeryüzü, hisseden doğanın annesi olarak be..»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.