Dünyada hiçbir halk, topluluk yok ki, adından bahsedilirken korku, endişe ve çekingenlik olsun. Hiçbir halk yok ki kendi toprakları üzerinde yaşarken yabancılık çeksin. Dağdan gelen bağdakini kovarmış ya...
(Tanıtım Bülteninden)
»»
Ahmet Yaşar Ocak`ın bu incelemesi, onun "kitabî"-"ortodoks" İslâmiyet dışındaki Müslümanlık anlayışları ve pratikleri hakkındaki araştırma zincirinin önemli halkalarından birini oluşturuyor. Türkler, Türkiye ve İslâm ve Türk Sufîliğine Bakışlar`dan bildiğimiz kuramsal bakışı ayrıntıya indiren bu usta zanaatkâr ürünü çalışma, "Anadolu heterodoksisi" tarihine değerli bir katkı sunuyor. Kitapta, e..»»
"Alevi-Bektaşi Kimliği" adlı bu kitap, 1993-1995 yılları arasında Türkiye genelinde 15 il ve bu illere bağlı 45 ocak üzerinde, antropolojinin en yenni yöntemlerine göre gerçekleştirilmiş bir saha araştırmasıdır. Şimdiye kadar, konu ile ilgili yapılan tüm araştırmalar, daha ziyade teorik çerçevede alevi-bektaşi öğretisinin tarihi gelişimi, yapısı ve geleneği hakkındaki masabaşı tahlillere dayanmakt..»»
Dede Ocaklarının, Bunlara Bağlı Talip Topluluklarının
(Türk, Kürt, Zaza, Arap ve Rom) Tarihi
Alevilik hangi coğrafyada ortaya çıktı ve Alevi topluluklar hangi
coğrafyalara yayıldı?
Günümüzdeki Alevi yerleşimler, hangi tarihlerde ve hangi topluluklarca kuruldu?
Dede ocağı kurucuları kimlerdir ve nerelerde yaşamışlardır?
Türkiye, Suriye, Lübnan, Irak, İran, Azerbaycan ve Bulg..»»
Aleviler son 20 yılda yürüttükleri mücadeleler ve hak talepleriyle toplumda görünür hale geldiler. Oluşmuş birçok haksız önyargıya karşı çıkarak, “Biz Aleviyiz ve bir inanç grubu olarak haklarımızı istiyoruz” dediler. Bu yeni ses önce bir şaşkınlığa neden oldu. Sonra yavaş da olsa, onların da bu ülkenin vergi veren, askere giden yurttaşları olduğu fark edilmeye başlandı.
12 Mart 1995 gecesi saat 20.45 sularında Gzaiosmanpaşa'da çevresi köktendincilerin ve faşistlerin egemen olduğu semtlerde kuşatılmış durumda bulunan, Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Gazi Mahallesi'nde, bir içsavaş başlatacak olayların "fitili" ateşleniverdi.
Birey kimlikleri belirsiz olmakla birlikte toplumsal kimlikleri açık olan güdümlü kışkırtıcı hainler, otomatik silahlarla Alevi kahveleri..»»
Üçler, beşler, yediler, kırklar ve üç yüz altmış altı. Ne anlam ifade ediyordu bu sayılar? Alevi dedelerinin yazdıklarını okudum, şiirleri inceledim. Özellikle Başköylü Hasan Efendi`yi, ne anlatmaya çalıştığını, sırrı nasıl saklamaya çalışıyor olabileceğini günlerce, aylarca kendimle tartıştım. Pek çok farklı bilgiyi bir araya getirdim. Bir sabah gözümdeki perde kalktı. Sırrı bulmuştum...»»
Edebiyatdefteri.com, 2024. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Edebiyat -
Şiirler -
Kitap
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.