Kadın ne kadar az hoşa giderse o kadar vefalı olur. TOLSTOY [Paylaş]
E-mail: Şifre: Facebook ile bağlan Üye ol | Şifremi Unuttum
Türkiye Şiir Platformu
ANASAYFA ŞİİRLER Edebiyat Defteri YAZILAR Edebiyat Defteri FORUM Edebiyat Defteri ETKİNLİKLER Edebiyat Defteri NEDİR? Edebiyat Defteri Kitap KİTAP  Edebiyat Defteri Tv TİVİ Edebiyat Defteri Sesli Şiirler MÜZİK Edebiyat Defteri BLOG Edebiyat Defteri Atölyeler ATÖLYE  Edebiyat Defteri BİCÜMLE Edebiyat Defteri ARAMA Edebiyat Defteri İLETİŞİM
Yeni Şiir Ekle Şiirinizi eklemek için tıklayın.
• Anasayfa • Şiirler • Yeni Şiirler Sesli şiirler Sesli Şiirler Resimli şiirler Resimli Şiirler Bugün Eklenenler Bugün Eklenen Şiirler • Etkili yorumlar • Seçki Şiirler • Son Eleştirilen Şiirler • Son Yayınlanan Şiirler • Yazılar • Makaleler • Öyküler • Denemeler • Söyleşiler • Mektuplar • Masallar • Anılar Bugün Eklenen Yazılar Bugün Eklenen Yazılar • Tüm Yazılar • Etkili Yorumlar
• Edebiyat Defteri
• Yazım Türkçeleştirici • Türkçe Sözlük • Site Kuralları
Online Üyeler


İçerideki üyelerimizi görmek için üye olmanız gereklidir.

Üye olmak için tıklayın.

Online Üye:96







Başkalaşım 

Bugün yine hüsran gecelerimden birini yaşıyorum. Ağlıyorum, bakıyorum ama görmüyorum. Kimi? Onu da bilmiyorum. Tek bildiğim bilmediğimi bilmek. Şu anda gökyüzü sukut içinde ve yıldızlı semalara türkü söylemekte. Bense içimde kopan fırtınalara bir anlam vermeye çalışmakta ve içimde bulunan kör bir labirent içerisinde ki savaşa son vermenin yollarını aramaktayım. Herkes gülüyor. Ben ağlıyorum. Artık beni elimden tutup parklara götürecek, öpüp sevecek bir insan yok. O yok bu yok şu yok. Of en önemlisi sen yoksun. Çocukluğuma bağışla sana açamıyorum, derdimi. Anlatamıyorum derdimi. Anla beni. Anlat bana beni. Bizi, ikimizi sevgimizi.

Seni rüzgarın bulutları, bir annenin yavrusunu okşadığı gibi okşamak istiyorum. Sevdam içimdeki bitmeyen sonsuzlukta bir o yana bir bu yana cirit atıyor. Bıktım artık kalbimin sensizlik koktuğu gecelerde ağlamaktan. İçini bana gizle. Yağmur istiyorum buğulu camlara adını yazmak için. Yağmur istiyorum sana sırılsıklam aşık olmak için.

Gökyüzünde kopan fırtınalardan, seni benden uzaklaştıracağını düşündüğüm için korkuyorum. Yaşamaktan korkuyorum. Ama şunu biliyorum ki fırtına, kıvılcımları söndürür fakat yangını körükler.

Sana anne şefkati gibi sevdalıyım. Beynim okyanuslarda gezen bir sandalın alabora olması gibi çalkalanıyor. Hava çok soğuk. Kutuplara sevdalıyım. Sevdana sevdalıyım. Kutuplara, dudaklarını çatlatıp ıslatmana neden olduğu için sevdalıyım.

Arıyorum. Seni arıyorum. Sıcak kollarının arasına soğuk ürkek ve titreyen bedenimi alacağın anı arıyorum. Deniz sahillerinde birkaç saçma kelime yazıp dalgaların onu sileceği anı arıyorum. Bulamıyorum.

Seni denizlerin maviliğinde, kalbimin ıssız köşelerinde aramak artık zor geliyor. Ama ne yapayım maviye, ıssızlığa kısaca sana sevdalıyım. Yaşanmamış, bilinmeyen aşklara aşık olmak, yıldızlara sevdalanmak, seni yaşamak istiyorum.

Gözlerin parıldıyordu. Buğulu camların ötesinde, yıldızlar ülkesinde. Gözlerin lem’ası vuruyordu beni. Sana sevdalanmak ümit veriyordu bana. Sen tıpkı bir elmas parçası ve ayak basılmamış bir gezegen gibiydin. Artık gezegenine girmek istiyorum. Hiçbir yaşam belirtisi olmadığını bile bile...

Peki ben neden senin karşında başkalaşıyorum. Seni düşünmek neden bana acı geliyor. Yoksa sevda dedikleri bumu? Seninle yıldız saymak çok güzel ama sensiz bir pencerenin sonunda yıldız saymak var ya...



Bu Hikayeleri Okudunuz mu?


Nefesim
Amerikalıların Kafatasının İçinde Ne Var
Affet Babacıığım
Böyle Bir Dostunuz Oldumu Hiç?
Bu Can Sensiz Yaşayabilir mi?




Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Kapat Çerez Politikamız