Eriklerin Yanný’nda karþýlanýr, manolyayla gelenler Cýngýdýk Koyaðýnda Hasan Ali’nin Üseyin’in Goca Armýdý Löpelide Kösollarýn Garamýðý garþýsýnda Hacýosmanoðlunun erik aðacý görmezden gelirler geçince Gafar’ýn bulut vuruðu eriði kaðný yolu amaçsýz, kendini bayýra vurmuþ
oysa hemen yukarýsýnda þemsiye!! sýcaklarda bebelere yoðurt kesesine su testisine harmancý birkaç aileye Dað Eriði unutulmuþ
dibindeki çalýya ters geçirilmiþ taslar yan yatýrýlmýþ týkaçlý testilerden diz yaslamadan doldurulmuþ
düðende dönen baþý mendilli adamlar öðendire ile taktaklayýp öküzler durdurulmuþ
hürmet duyulmuþ göbeðe göðse giden ellere “su gibi aziz ol guzum!!” “su verennerin çoð ossun” deyip “afiyet ossun” denilmesi beklenmeden “ho” denilmiþ öküzlere “dah” denilmiþ taylý beygirlere “o(ð)landan gýzdan fayda yok böðün” temenna edilmiþ eþeðe baþka ne gelir elden güneþin gözünde dönülmüþ de dönülmüþ kimseye bir þeyler denilmemiþ kahrolunmuþ
saptan gelen, samandan dönen nispeten daha dinlengin gençler nöbeti devralmýþ, düðende dönenlerden baþýndaki gölgeliði gerip su tasýna suyunu süzerek içer içmez Dað Eriðinin gölgesindeki testiden can duyulmuþ.. ..
Dað Eriðinin gölgesine koþulmuþ..
bekleyeduran komþularla dereden, tepeden gelenden, geçenden ölenden, kalandan ondan, bundan koyundan, kuzudan gelinden, kýzdan ebidikden, gubidikten vardan, yoktan azdan, çoktan datlýdan-duzludan eskiden, yeniden alabildiðine bir muhabbet tutturulmuþ
varsa! dinlenen, dinlendirilen hep Akgedik’e karþý oturulmuþ
ufuk ovanýn ilerisindeki köylere kadar tahminler yürütülmüþ kimin esgerliði ne zaman biter kim kiminle dünür olur kimin ne kadar zehresi çýkar arpa-buyday ne dutar.. gazyaðý.. çay-þeker.. ova yolundan köye gelen bir araba mý var iki kiþi ayný þeyi söylemese de üstünde durulmamýþ kimin dediðinin çýkmadýðýnýn hoþ görülmüþ böyle þeyler “olur”nuþ
mesele anlaþýlana kadar “sar bakalým”a fýrlatýlmýþ statü belirleyen süslü tabakalar.. sol elin baþ ve iþaret parmaðý arasýna yalak kýstýrýlmýþ cýðara kaadýna tez elden mübarek tütün bir karar serilmiþ, gram sektirilmemiþ hudüd dýþýna yuvarlanmýþ iki elin üç parmaðý arasýnda ucu yalanýp, kopartýlmýþ ön diþlerde dilucuyla ýslatýlýp yapýþtýrýlmýþ, þekli þemali bozuk tütün bulaþýðý orta ve iþaret parmaklarla gaz kokusu eþliðinde “mýhtar çakmaðý”ndan tüttürülmüþ, öksürülmüþ.. gene duman savrulmuþ..
felsefik dedikodulara dalýnmýþ evin abýlasý kelek tarlasýndan birkaç hýþýr, kavuniçli kelek býyýðý kurumuþ garpýzla dönmüþ komþu harmancýlardan erik, zerdeli, göksulu armýt, tiltombak yeni desdinin sovuk suyuna dutulmuþ cýrt firenk, gök pýransa çomacý üsdüne duzlu çökelek “gel keyfim geel” gören gözün hakký ayrýlmýþ yumulunulmuþ
Semerci, Deli Yakýp, Koca Durmuþ Cýðara içmese de Kart Mustafa, Ala Kemal Tuzladaki Dað Eriðinin kölgesinde esgerlikten baþlayýp, herkesin ezbere bildiði hikayelerle muhabbetin dibine dibine vurup iki beþlik bozmuþ sövgülü muhabbetten uyanan bebeðe somruk sinek, karýnca ve kaðný sesinde uyumuþ, iki sallamaya susmuþ, altýnýn deðiþdirilmesi, anasýný emmesi unudulmuþ
ne gam selam, bereket dileði bir tas su iki dönüvermek ne kimsenin tarlada yýðýný ne harmanyerinde samaný galmýþ savrulmuþ..
Gucur Emminin adý belli el harmandan kalkmýþ aldýrmazdý illa sabah çay demlenmeli illa piþmiþi piþmeli üç taþ ayaklý saðcakda goca gara gazanda evmezdi keyfelli herkesin “can burnuna gelmiþ” ölmüþ getmiþ onun hiç umrunda olmamýþ vurmuþ kafayý sabah keyfi.. öylen keyfi.. beþ çayý vurmuþ kafayý bi gözel uyumuþ..
“ikindi üzeri eser de!”, deniz yeli bakarsýn ardýndan endiriviri ne yapýp edip týnaz etmeli “yaðmýra yakanmayalým” hemen gözerlemeli! Allah vere de geceleri çec baþýnda, bir kepenek, bir yastýk, eserse sivrisinek ne gezer olurda bi þirnirse nusibet zati zabbaha gadar dirlik vermez ikrah ötüyon heryannarýmý þiþirmiþ gomuþ!
“-dola” ýsrarý, “erkeð adam”, deliðanný yüklenmesi ve köse ve aðanýn karýsý, hatta bizzat patiþahýn kýzý üstüne aslý mý var “aslý olmasa kerem yanar mýydý” “belden aþþa” muhabetlerde gençler horsasýný alma gayretiyle gecenin leylisi ne farkeder bir hayýflanma ve “ah”lý “yaþ tahtaya yan bastýk”lý kadere okkalý bir sövüþ, birbir çeþit konulmuþ..
istikamet yakýnlardaki nohut tarlasý kurumuþ nohut destesinden ütme Gozir Memede tapulu tuzlanýn kuru ve samana batmýþ çýtýraklý çalýlarý üzerinde, askerden en son dönenlerden herkesin malumu tafsilatlar gedikliye hýþýmlý varsa yeni yeni gündeme giren kýzlar, kýz istetmeler, havaslýklar gonþu gayretinde kendine gelmeler, ývgalar, dengini aramalar, bulmalar “köyde gelinlik gýz galmayýp batý(r)” analardan eviþ gayret.. “herkeþin geþdiði” yollar yokuþ
köyün üst yandan gelen katýnçlar alt yandan gelen sürüler sýra azýðý gelen çobanlarýn ilk hedefi belki küçük bir hediye belki de defter ortasýndan koparýlmýþ mektup ulaþtýrýlamamýþ çobana tuz taþýnda yardým edenler Kedi Omar depesinin þemþiye aðacýný Dað Eriðini bilirler Dað Eriði de onlarý ne günler görmüþ geçirmiþ yorulmuþ..
bu sözde erik aðacýna asýlýr tuz çýkýlarý çobanlarýn azýklý, mataralý sýrt çantalarý, çobana yardýma gelen katýnçlarýn gocuklarý çoban köpeklerinden korkanlarýn týrmanma menzilleri Tuzla Harmanyerinin, Dað Eriði ne büyük nimetmiþ neler neler olmuþ..
ne iki serçe yuva yapmýþ ne saksaðan ikiden fazla kuyruk sallamýþ hasbelkader bebe sallangacý o da hoyratça sallanmamýþ Günsüz Çeþmeden dolan harmancýlarýn testi gölgesi Gart Mustafalarýn, Goca Durmuþlarýn Yakýplarýn, Feyzullahlarýn Aladellerin gölgeliði, sallangaç dalý Kedi Omar Depesinin tek aðacý Dað Eriði onca ailenin, birliðiymiþ birlik orda saðlanýyormuþ..
ne tanýr bilir baþkalarý bu bodur, kendi halinde yabani erik aðacýný ne umrundadýr çiçek açmadýðý, saksaðandan baþka kuþ konmadýðý harmandan harmana birbirine girmiþ sap yýðýnlarý komþu harmancýlarýn bebek salýncaklarý Günsüz Çeþmeden dolmuþ kýrmýzý testiler uzun belikli eltiler hamarat görümceler.. iþ bitmiþ.. vakt-olmuþ..
Koca Durmuþun; zira(a)t siyah gözlüklü Dal Memedin; Aydýn Yakýbýn; askerlik Semercinin; Senget yarenliði, Gafarýn ne dediði anlaþýlmazdý Hidayetin; foteri Gart Mustafanýn; namazlýðý, kaçý bir araya gelirse gelsin kim koðlaþýlýrsa koðlaþýlsýn hepsinin tek þahidi Kedi Omar Tepesinin tek aðacý Dað Eriði ne güzelmiþ ne hoþmuþ..
ne konan kuþlara sapan taþý ne gölgesinden Günsüz suyu ne beni çoban köpeklerinden korudu ne harmancýlar bilirdi beni ne de ben harmancýlarý tuzlada tuzlanan sürülerin de katýncý olmadýk salýncak kurulan dallarý kýrýk cýlýz gövdesi yatýk.. Kedi Omar Depesinden yol geçmiþ kimseler fark etmemiþ.. .. Tuzladaki þemþiye Dað Eriði köklenmiþ yok olmuþ..
Þükür mü diyelim. ? Þükür..
DÝPNOTLAR
keyfelli : keyif ehli, keyfine göre hareket eden þirnimek / þýrnamak : birini rahatsýz etme konusunda hoþuna gitmeyecek þeylerde ýsrar, sallangaç : salýncak, Hoyrat: diðer etkenler göz önüne alýnmadan, akla geldiði gibi, estiði gibi
Fotoðraf için Sn Hasan Karakaya’ya Teþekkürler Çalý Sh: 1101
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.