Cesâretin Fehâmeti
Her kim, bilmedi fehâmetini cesâretin;
Zillet içinde tadýný çýkartsýn esâretin…
Fazîlet halkasýnda en baþta gelir yeri,
Olmazsa olmazýdýr o, þanlý emâretin…
Korkak olan nâmusunu dahi rehin verir,
Temel sulanýnca, bekâ tutmaz imâretin…
Hiçbir korkaða zafer anýtý dikilmedi,
Kaynaðýdýr þüphesiz, her türlü þerâretin…
Sevginin kýt olduðu kalpte kök salar korku,
Çile dolu ömründe, kaybetme þetâretin…
Her þey zýddýyla kâim olur dehr-i fânîde,
Eksik olmaz yoksa, hayâtýnda merâretin…
Âl-i Ýmrân, yüz-otuz-dokuz muþtuyu verir,
Leþ deðilsin, kalk ayaða! Göster mahâretin’…
Eþref-i mahluk pâyesiyle halk edilen sen,
Hakkýný vermek için bekleme, sefâretin…
Korkunun kendisidir, insanýn baþ düþmaný,
Isýrgan otuyla alma zinhâr, tahâretin’…
- - - - - - - - - - - - - - - - - - -
Fehâmet - Yücelik, büyüklük. Saygýnlýk, deðer, onur.
Zillet - Düþkünlük, aþaðýlýk, alçaklýk.
Emâret - Beylik, emirlik.
Bekâ - Kalýcýlýk, ölmezlik
Ýmâret - Bayýndýrlýk.
Þerâret - Þerlilik, kötülük, fenalýk.
Þetâret - Þenlik. Þatýr ve þuh olmak.
Kâim - Baþka bir þeyin yerine geçen. Ayakta duran, var olan. Bir iþte sebat eden, direnen.
Dehr-i Fâni - Fâni dünyâ, geçici dünyâ.
Merâret - Acýlýk, tatsýzlýk.
Muþtu - Müjde, sevindirici haber.
Mahâret - Ustalýk, beceriklilik, üstadlýk.
Eþref-i mahluk - Mahlukâtýn en eþrefi, yaradýlmýþlarýn en þereflisi. Ýnsan.
Pâye - Rütbe, derece.
Halk Edilmek - (Hâlýk’dan - Yoktan yaratan. Yaratýcý. Allah C.C.) Yaratýlmak.
Sefâret - Sefirlik, elçilik.
Zinhâr - Sakýn. Kesinlikle.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.