Tırtar / Ovayolu
(Bir Yaz Günü Köyde.. olmak hülyadýr çok zaman)
elimi uzattým,
sabahlarý Yeni Camideki kanada kavaðýnda
cývýl-cývýl ötüþen
serçeler parmaklarýmda,
yemler-sularým
hayýrlý sabaha
dualarýmlayým…
kuþluk vakti,
ot ayýklamasýnda,
afyon çapasýnda
bayýr tarlalarda eynel çýkarým tarla komþularýmla
köpeklerinden gocunduðum
toz bulutuyla eve dönen koyun sürülerinin
çan sesleri kulaklarýmda
dinlemeye baþlarým
bir huþu bir huzurla
gözlerimi kaparým
ovada; nasýrlý elleri çapalý
karýk açýp, fide dikenler
kökenleri seyreltenler, yatýranlar,
mekkeyi üþ boðum hüðenler
kovayla su çekip; cansuyu verenler,
ipli kovayý kuyuya sarkýtýrým
sizlerle çabalarým
harýmlarda;
karýk açýp göðeriyle topraðý yeþertenler
domates fidesi kokunuz üzerimde
su göllenir domates karýðýna
çeviririm bibere, bosdana
toprak kanasýya sularým,
cýrt firengi tuza banarým
ekelerim yeþil soðan, taze marul, tere
temizlik, pýransa, gerdeme
çökelekli çomacým
baðlarda;
çelenlere çalý taþýr,
omcayý budar, bele yeklenirim
tarlalarda çarþaklara taþ yýðarým
harýmlarda kazma-kürek sallarým,
aðaçlara kireçli göktaþý,
meyvelere þire için ilaç atarým,
burnumu tutarým
tomurcuklar patladýðýnda,
taze yapraklar, dallarý sardýðýnda,
ýpýl ýpýl esen yelde hýþýrdayýnca
su, arýklarý doldurduðunda,
çamura batarým,
“teh ulen” diye el sallarým
çaresizliðime gülüþünüzü duyarým
bayramlýðýma yanarým
aðaçlar meyveye oturduðunda,
al düþüp ;
ala çakýr olduðunda,
günden yanný kýzardýðýnda
sulu meyvelerin
sizler adýna,
sizlerden fazla sevincim
sizin iþtihanýzla yerim
sizin adýnýza koklarým
tadarým, doyarým...
kývanç dolarým..
üzerimde býtýraðý taþlý tarlalarýn
ellerimde sarýbaþ dikenin yarasý
benim gözüm seçmez der, çýkarýr verir,
yaðlýðýnýn ucunda anamýn
“çatal iðne” ile uðraþýrým
elimde tadý acýmýðýn
çiçeði götünde bostanýn,
ermemiþ kayýsýnýn mayhoþ,
kekremsi tiltombaðýn, çaðlanýn
diþlerim kamaþmakta, yalanýrým,
susarým,
öðle sýcaðýnda; harýmlarda, elmalýklarda çalýþmaktan
dönen yorgun bedenlerin
ter kokularý burnumda
köprüyü göze alamam,
Çýkrýklý Kuyudaki söðüdün gölgesinde
yol boyunca
iki beþlik bozmaya;
yoldaþ umarým
köye dönen herkes yoldaþým,
kim kime havasmýþ duyarým..
yol yokuþunda yanar ayak altlarým
yol kýranýndaki çalý gölgelerine sýðýnýrým
soluklanýrým,
karþýdan gelenin selamýný alýr
heybedeki ýlýk suyuna bin razý gelir,
içmeye deðil ikrama, dostluk.. hikmeti suyun
“Allah bin gatýndan ýrazý olsun”
suya kanarým,
esenler, uðurlarým,
köye týrmanan yolun kývrýmlarýný
dar dönerim
yaz sýcaðýndan gün yanýðý
tenim..
adýmlarýmý açarým
sadece nakaratýný bildiðim türküler mýrýldanýrým
umutlu, sevinçli, heyecanlý
“yarim senden ayrýlalý”lý
ýslýk çalarým.
hasret dolarým
çalýlardaki cýrcýr böceðinin naðmelerine
Dereyurttan ýpýl-ýpýl esen yelde
üþüyen terimle, Zýrtlantepede serinlerim
o sýcakta serin taþa oturduðumda
ciðerlerime derin bir nefes çeker, soluklanýrým
yaþadýðýmý anlarým, üzerimi silkeler
yaþama sevinçli adýmlarým
canlanýrým..
önce Kolandaþta,
sonra Payamdaþta yankýlanýr ýslýðým
çobanaldatanlar oynaþýr çalýlýklarda
uzakta Güpyerinde birileri görünür susarým,
hülyalara dalarým
olmadýk horatalar yapar
güldürür, uðurlar
ardý sýra bakarým
týrmanýrým..
ayaklarý sürçülen eþeðin nal sesleri..
arada kesik kesik bir “uzun hava”
yencile-yencile..
arkadan tutunarak destek bulan,
palanýnýn önüne, eþeðin ön ayaklarýna kadar gelmiþ adam
yularý da tutan deynekli eliyle selam verir
gölgesi kah saðýnda-solunda
kah eþeðin ayaklarý altýnda
geçer gider eþekli
uður ola, uður ola
hayýr dualar alýrým
hayýr diler dualarým
kýrmýzý topraklý tepenin
tek aðacý andýzda ötücü bir kuþ,
durup dinlemeye bayýlýrým,
utanýr, susar, oynaþýr, baþka dalda öterek
kese’den týrmanýp çalýlýk, sýðýr yolunu,
severim mor-küpeli yaký otunu
boz topraktan köküyle gelir mübarek
koparmaya kýyamam
koklarým…
huzur dolarým
nedense derin bir soluk alýnýr Akgediði dönünce
eþekler bile rahatlardý,
uzaktan da olsa köy görüldüðünde
Topraklýktan gelen Yenisuya uðramýþ ya
her çeþmeden ikram bin derde deva
ezan duyulur olur
Beyler Mezarlýðýnýn karþýsýnda baþka bir dünyadayým
bütün gelmiþ-geçmiþlere Fatihalardayým,
ne kaldý þurda ekinlerin yolunmasýna
yeni komþuluklar yaþanacak her bir tarlada
harman yerlerinde
ordan burdan horozlar öter,
tek-tük sokakta oynaþan çocuklarýn cývýltýlarý
aðlamayan çocuðunu ünnemekte analarý
Arpalýkta çakýlý eþekler
Topsahasýnda eski anýlar,
sövüþenler, dövüþenler
çelme takanlara çalým atarým
gülümseten kavgalar yaþarým..
çoktan barýþtým..
hala kulaklarýmda
taþlý tarlalardaki
oraðýn sesi
ýslak heybenin serinlettiði
testiye destek yapar dizimi
kana-kana içsinler diye
kalaylý tasla
kölgedeki bastýrýktan
eynelde soluklanan rençpere
su taþýrým
çalkalar, yerleri de sularým..
tasý taþýrýrým
sabahlarý yolma tarlasýna gidiþlerdeyim
elimden tutup seðirden babamýn ellerinde hapis ellerim
adýmlarým her zamankinden geniþ
Karakuz’da ayaklarýmýn altý acýr
Kuþluk vakti “gün iki minare boyu” olunca
sað elim göbeðimin üstünde,
el-pençe divan durup beklerim
eynelde soluklananlarca
"-ömürlü ol" denilmekte
ömrüme ömürler katýlmakta
yaþarým, dualarýnýzla yaþarým..
yaþadýkça.. sizi anarým
güzel atalarým..
öðle sýcaðýnda iki öküzün peþinde
Çataldepeden, Söðütlüye
belimde taze peynirli azýðým
aðabeyler belden aþaðý muhabbetlerde
akranlarýmla oyunlardayým,
haksýzlýða gelemem
aðlarým
Keçiyataðýnda gölgelenen keçiyi,
saðýlýrken,
helkeyi devirmesin diye
sakalýndan tutup,
tuz yalatarak
kandýrýrým
baskýn bir siyek kokusu ortalýkta
burnumu tutarým
sabýrsýzlanýrým..
birkaç kiþi derme-çatma bir masa etrafýnda
kim nerede nasýl.. kim hasta
herkesten, herkesten bahsedilir
her gelen selam verir..
ilk gelen çay ýsmarlar herkese
param nasip olur kahveciye
“ziyade olsun” derler
para üstü masada bekler
ilk gelenle tekrar çay ýsmarlarým
yudumlarým..
köyiçinde herkes, birbirini selamlar
hal-hatýr sorar diðerlerine
herkes birbirinden haberdar
öðrenir,
hastalara koþarým
ellerini tutarým
bayramlaþýrým
helaldir hakkým..
ilgi-ikram izzet
kolonyalý ellerimi
yüzüme çalarým
derin bir nefes alýrým
efsaneleþmiþ dertlerini dinler
acil þifalar diler
hayýr dualarýný alýrým
gurbettekilerini sorarým
ne güzeldir insanlarý köyümün
her biri gözümde tüter köylümün
köyde olmak vardý þimdi
köyde ve çocuk
hani taa.. bir ömür öncesi..
varsýn beni gene oyuna almasýnlar
köyden kurtulmak adýna okuduk
bizi þehre de almadýlar
heba olan ömrüme yanarým..
yanarým..
yanarým!
DÝPNOTLAR
gocunmak: çekinmek, telaþa düþmek
karýk: emen, sebze sýrasý, sulamanýn kolaylýðý için çizgi halinde devam eden çukurluk
köken: bostan (kavun-karpuz-salatalýk) fidaný, bitkinin toprak üstündeki kalan kýsmý, ya da kök den maada kýsýmý.
göveri: sebzelik, zerzevat
göllenmek: su birikmek
karýk: emen, sebze fidanlarýnýn çizisi
bosdan / bostan: hýyar, salatalýk, badem
yeklenmek: ayakla hamle etmek
ark, karýk, sebze çukuru
al düþmek: meyvelerin ermeye meyillenmesi
ala çakýr: tam olgunlaþmamýþ
acýmýk : katýrdüðmesine benzer boz yapraklý, pembe çiçekli bu ota dokunduktan sonra elinle nereye dokunsan acý bulaþýr, ne kadar yýkasan da bu acý ha deyince elinden geçmez, ama yediðin her þey acýlaþýr.
ýpýl-ýpýl: ýlgýt-ýlgýt, efil-efil, serin serin esmek, hafif yel, seher yeli.
yaký: vücuda sarýlarak, yapýþtýrýlarak, sürülerek uygulanan deva umulan doðal bitkiler
gelmiþ-geçmiþ : dünyaya gelip ahrete gitmiþ olanlar, ölmüþler
kölge : gölge, sundurma, kaydýrma
eynel (eðner): ekin yolunurken tarlada bir karar yolunacak yer, birkaç kiþi bir araya gelerek ayný yönde yolmaya devam ederler
rençber: ýrgat, çiftçi, topraktan geçinen
siyek: hayvan idrarý, döllenme döneminde koç ya da tekelerin salgýladýklarý, aðýr idrar kokusu
horata (þaka) vs kelimeler daha önce verildiði için dipnota boðmak istenilmemiþtir.
saygýlar sunarým
Çalý Sh: 975
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.