Hoþ geldin ahde vefam...
Bir nüshasý daha olmayan hayatýma.
Tam zamanýnda yetiþtin,
Kayýp bir zamana giden nefesimin yolculuðuna.
Sen gelmeden önceydi,
Issýzlýðý mý duvarlara çarpa çarpa hýrpalamak.
Avucumdaki bozuk pusulayla,
Çetrefilli yollarda yönümü aramak.
Sana öyle çok anlatacaðým,
Salkýmlarý buz tutmuþ günlerim var ki.
Ne zaman elime alsam üþütüyor,
Cam kýrýklarý gibi çepeçevre sarýyordu
Parmak uçlarýmdan kalbime giden yolu.
Bunlarý bilmeni istiyorum candan ötem...
Keþkeleri öyle çok yanýlgýlarým oldu ki benim.
Ýzaný cüce kalemlerin,
Parmaklar arasýnda oynadýkça sözcüler,
Dilde olmayan sofistike kelamlarýn,
Ýki yüzlü þiirlerine þahit oldum defalarca.
Çýra gölgesinde büyürken siluetleri,
Cüssesini aslan zanneden kediler týrmaladý hep yüreðimi.
Hepsi topu topu bir çizik ti.
Zaman hangi yaraya merhem deðil ki, Deðil mi !...
Gün güneþi devþiriyor,
Ay geceyi,
Akreple yelkovan durmuyor hiç ayný yerde
Sadece inceden izi,
Arada sýzlayan kabuksuz bir yarasý kalýyor geçmiþin.
Anlayacaðýn diðer yarým,
Yüreðimdeki nemli duvara astýðým,
Çürümüþ bir tablonun dökülen renklerine inat,
Her gün tozunu acabalarla silmekle geçti ömrüm.
Ve gördüm ki,
Ümitsiz anlarý beklermiþ hýzýr,
Külden güle dönermiþ yürüdüðün taþ, diken tarlasý yýllar.
Derinliði sýð sular yorduðun da bedenini,
Kalbinin huzur kýyýsýna çekermiþ beklenmedik bir el..
Ýþte o sensin adý yüreðimde mühürlü adam...
Uyku geceye,
Sen düþlerime aitsin.
Onurlu,
Süt kadar ak,
Güneþ kadar sýcak, parlak.
Þimdi kenetlensin aynadaki yüzlerimiz
En sadýk dualarla
Gözlerimizde son bulsun yorgun dünlerimiz.
Dilek USTA.