sSerzeniSs
Yüreğimdeki Kabrine (Mektup)
sSerzeniSs

Yüreğimdeki Kabrine (Mektup)


Yüreğimdeki Kabrine (Mektup)



Aklımın ermediği
Bana yabancılaşan, ketum bir yalnızlıktan yaziyorum bu mektubu sana.

Dişi bir karanlıktan doğan sorular, misafirimdi biraz önce.
Neyse ki çok durmadılar...
Ufka doğru yol aldılar emekleyerek.

Kendimle pek anlaşamıyorum şu sıralar...
Ayak uydurmak zorunda kalıyorum ön saflardaki yerini almış dilsizliğime...
Aslında ben kimseye küs değilim...
yani konuşmuyor değilim.
Onlar duymuyor, anlamıyorlar beni.
bu yüzden
tüm cevapsız çağrılarıma son verdim.
meşgule aldım hayatı ...
Hepsi bu.

...

Yanıt vermeyen tedavilerim oldu senden sonra.
İnanmayi
Güvenmeyi
Vazgeçmemeyi denedim, olmadı.
Çünkü bunca yokluğun içinde tamamlayabildiğim tek şey yalnızlığımdı.

Neyse...

Biliyorum...
Yine yarım yamalak kalacak sözlerim.
Kıçı kırık bir yaprağın daracık çizgileri arasında sıkışıp kalacak yine.
Veya sana ulaşamadan, kimsesi kalmayanların ellerinde can verecek bu mektubumda, biliyorum...
Bir gün, gazete manşetleri serilecek satırlarımın naaşına...
Biliyorum ama
yine de yenik düşüyorum nefsimin kalem dokunuşlarına.

Karalıyorum...

Artık
kurşun yükü sözlerim sana dokunmasın diye
altını değil, üstünü çiziyorum harflerin...
Sana dair hiç bir sitemi hanemde barındırmadığımı bilmeni istiyorum artık.
Kaybolduğun o evrendeki dünya evine yazdığımın bilincinde
ve bir o kadar da dikkatindeyim.
Sakın endişe etme, kuşkun olmasın !
Bu sana yazdığım mektubu
Şu anda klişe sözlerle süslemeyişim,garantisidir bunların.
Zaten bu saatten sonra, birbirimize karşı en iyi dileklerimiz ve en yakışır temennimiz ;
Hayırlı ölümler dilemek olurdu sanırım.

...

Şimdi hatırlıyorum da
bir zamanlar
sana karşı duran tüm cephelerimle,
nefretler, öfkelerden oluşan cephaneler biriktirmiştim, itinayla.
Bir gün
Dur! dedim kendime...
İşte o gün anladım ki
yenilmenin yükü ne kadar ağır olsa da
İnsan kaybetmeyi de kabullenmeliymiş.
Ve kişi hayatına ne kadar yenildiği pencereden bakarak devam ederse
ömrünün sonuna kadar
o camın pervazında kalırmış başı...
Gidenleri uğurlarken geçermiş ömrü.
Bu yüzden
boyunca kazdığım bir çukura, bir isim verdim ilk önce ; "Geçmiş/im" dedim.
sana ait her şeyi, titizlikle gömdüm sonra oraya
ve hatta
Besmelesiz attığım her adımda
üzerine her bastığımda çektiğim acıyı hatırlatsınlar diye bana
bi gün yine aklıma düşersin ve buna mani olamam diye
üzerine cam kırıkları serpiştirip, son kez acımı pekiştirdim.


Şimdi senden tek isteğim;
bir gün
güzel bir düş kurarken, maziye dalıp gidersen eğer
beni görmezden gel olur mu ?..
Çünkü ben
kalabalıklara gelemiyorum artık.


Bu mektupla son kez sana veda etmeden önce
şunu da iyi bilmeni isterim.
Şimdiye kadar
amacım seni paramparça etmek olsaydı eğer
yüklemi taşımadan vururdum her cümleyi bağrından.

...

Bu mektup, yüreğimdeki kabrine idi...
Sen
Bilmesen de, okumasan da
Cevap vermesen de
olur.

Hoşça kal...





Remzi KURNAZ

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.