Yalnız Ağaç
Sýra daðlarý, enginleri geçtim,
Çölleri aþarak yollarý deþtim,
Bozkýrlara, ovalara vararak,
Bir tepenin yamacýnda durdum...
Yüksek bir taþýn üstüne oturdum,
Etrafa þöyle uzun uzun baktým,
Uzakta, uçsuz bucaksýz ovada,
Tek baþýna, bir ulu aðaç gördüm.
Orman sesinden, cývýltýdan uzak,
Kuþdan, börtü ve böceklerden uzak,
Sarý bozkýrda aðaç tek baþýna,
Gökyüzüne küsmüþ, herþeyden uzak.
Yakýnýnda ne orman ne bir köy var,
Kýþýn kar, yazýn sýcak seni yakar,
Direniyorsun, kaç yüz yýl kimbilir,
Köklerin belli derinlerde yatar.
Ey aðaç! kuþlara yuva olursun,
Çiçekleri gölgenle koruyorsun,
Çevrende seni gören olmasada,
Anlayana çok þey anlatýyorsun.
Ey yalnýz aðaç! Bu çöl sana dar’mý,
Rüzgârmý getirdi seni kuþlarmý,
Belki buraya seni bir insan ekti,
Cezamý verdi yoksa mükafat mý.
Bozkýrda yalnýzsýn diye üzülme,
Hayatta kim uðramamýþ ki zulme,
Beraber olmak bir olmak deðildir,
Yan yanayken uzaksýndýr çok kere.
Ne çok benziyor sana insanoðlu,
Beraber yaþýyorlar azlý çoklu,
Sizi birbirinden ayýran tek fark!
Koca þehirler yalnýz insan dolu.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.