zengin sofralarýna deðil
sofranýn zenginliðine ev sahipliði yapardý da ismi
garibim görmedi saðlýðýnda
cümbür cemaat ne oðul gelin
ne de kýz damat
torunlar da dahil hiç birini
þöyle toplanmýþ hepsi bir arada
yer sofrasýnda gülümserken sini
babamý bilmem derdi
tanýmadým görmedim
bi anam vardý bildiðim
kara memesinden akça süt emdiðim
babasýzlýk zor geldiðinde
tütün kokan kanadýnýn altýna gizlendiðim
ilk kez aðlarken görmüþtüm onu
o dað gibi adam küçülmüþtü de
saklanacak yer arýyordu eni konu
ya dermaný yoktu elini kaldýrmaya
ya da kim bilir
hasretti uzunca zamandýr böyle aðlamaya
silmedi gözyaþlarýný
anam dedi çok uðraþtý çok emek verdi
babam gibi de severdi ya rahmetli
yetmedi demek ki
belki de bundandýr
esirgedim dört çocuðumun dördünden de
tanýmadýðým o sevgiyi
hastaydý ciðerleri bitik
bir öksürürdü akýllara zarar
sanýrsýnýz yutmuþ dikenli bir çalý
çekiyor aðzýndan ne babalýðýný gördük der gibi çocuklarý
gene de býrakmazdý elinden
anam gibi kokuyor bu meret dediði cigarayý
koca bir kazan bahçede
altýnda harlý ateþ
bacadan yükselen buhurlu duman
bir koþuþturmaca bir telaþ
toplanmýþ konu komþu
helva kavrulacak þeker lazým
gül suyu nerde
hani karanfil duymuyon mu kýz hatçe
bi de pamuk soruyor imam kazým
dört ayrý þehirden koþup gelmiþ dört çocuðun
hem de ay ortasýnda
hatta ikisini hiç görmediðin altý torunun
analarýyla
vay be dedim ihtiyar
helal olsun sana
saðlýðýnda baþaramadýðýný
baþardýn ya sonunda
Hicran Aydýn Akçakaya