daha lacivert olamazsýn kendine baþka bir giysi ararken
boynuma dolanýr zaman
avuç içimde büyüyen endiþeleri oluyor sayfalarýn
kitap durur. aðaç kaldýðý gibi, oltanýn ucunda üþüyen göðüs
cinayetler iþlenir bu sessiz manzarada
trajediler yer alýr, kovadaki kefalin ürkekliði
bitkisel hayatýnda kendine yer alýrsýn, saðýr bir doktor elleri gibi buz
tam da romantizmi taþlayacak zamandýr kalabalýk otobüsler
kelimelerini çalýp baþ aþaðý edildiði gün bir mýsrayla sönüverir
dün de aklýný kaybetmiþ bir kapitalistin aðzýndan dinlemiþtim
sevmek kýsýk seslidir sarýlýnca
boyuna uzar biraz
yalnýzlýðýn boþ beyaz sayfalar inlemeleri çoðalýr
doðru þekilde verilmiþ tarihlerde roma göbeðidir mimstanbul
kanayan toynaklarýn gidiþi izletir kendini, film daha bir güzel
bir trenin en soðuk koltuðunda sen oturmuþsundur
kuþlar ömürlerini burada verir
günlerden bir ad vermen de gerekmez geçmiþse
çantasýndaki romaný düþürmüþ sevilesi bir kadýnsýndýr
adam günlerden, seni unutacak
tarifsiz çýkarsýn basamaklarýný kendi tebriðinin
yalnýz ve usludur baþkasýna ait öpüþler
kuraldýþýnýn saçlarý yoktur
aynada kendine baktýðýnda saten bir beyaz
göðsünü sarmýþ dantel volanlarýn pejmürdeliði vardýr
ne kadar çok sevsem de, üst kata ilgisizdir, adam, hep bir eksiye basma meraklýsý
deney renginde kurþuni hafiflik kalýr
ellerin insan olma larvasýnda statü belirler
ideallerinin kýrsallýðýnda uzakta bir çam aðacý gölgesi
en güzel düþlerin
bu tiran flütü kýsalýr
ekstra bir ücretsindir sessizce dudaklarýn düþerken
þehir ayrý bir uzaklýk kendine
sen þimdi arkadaþlarýnýn arasýnda sýradan bir çað modernizme ait kahveni yudumlarken
homojen bir yalnýzlýk nesnel ilkelliðiyle temas edecek ayaklarýma
ille de yüksek dozda bir sevgi
reddetmenin kabuðunu kaþýyýp
kendini bilme halisindir
içine sýkýþýp kalma. bu göl, o göl deðil, baþ da onun baþý
içini çarpýp dýþarýda arama, hüzün baþka baharýn çocuklarý