Çoktan unuttuk artýk o çocukluk günlerimizdeki postacýlarýn Kapýyý çalýp, posta deyiþlerini. Mahalle mahalle dondurma arabasýyla gezen dondurmacýnýn, Kaymak dondurma diye baðýrýþlarýný, Gecenin karanlýðýnda dýþarýdan gelen bozacý seslerini; Hepsini, hepsini unuttuk mu artýk, ne dersiniz ?
Televizyon bozulunca çatýya çýkýp anteni saða sola çevirmeyi, Annelerimizin bahçemizde yetiþtirdiði o rengarenk sardunyalarý, Komþularýmýzla her daim edilen o hoþ sohbetleri, Annemizin þeker bitmiþ komþudan bir bardak alýver deyiþlerini, Sokak kirlendiðinde kapý önlerini el birlik süpürdüðümüz günleri, Hepsini, hepsini unuttuk mu artýk ne dersiniz ?
O günler çok gerilerde kaldý, artýk postacýlar gelmez oldu, Dondurmacýlarda sokaklardan artýk tamamýyla kayboldu. Bozacýlar yok artýk, bozalar þiþe þiþe marketlere kondu, Çiçekler bile yok oldu, her taraf apartmanlarla doldu, En kötüsü o eski komþuluklar, o güzel muhabbetler, Apartman dairelerinde insanlar insanlýklarýndan oldu...
Nevzat KÖKÇAK
Sosyal Medyada Paylaşın:
Nevzat KÖKÇAK Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.