okuma-yazma bilenler, baþkalarý adýna da mektup yazýverirlerdi askerden babasýna yavuklusuna ya da babasýndan o(ð)luna
ya da babasýndan asker oðluna; “sevgili oðlum nasýsýn-eyim(is)in eyi olup þen günner geçirmeni bizleri yaratan Ulu Tanrýdan dilerin bizleri soracak olursan hamdolsun vücudumuz sað, sýhhat ve afiyetimiz yerindedir
buralardan havadis soracak olursan ha! “Þükür emrine” deyip yaþayýp gederiz iþde yanýnda bu yakýnnardan kimse var mý sen de oralarda neydip niþleyosanýz yaz Allah hiþ birinize sýkýntý vermesin hepinizi Yüce Mevla’ya emanet ederin hepiciðimiz selem eder gözlerinden öperiz deden, eben, anan da mahsýs selem ederler oðlun seni öðsemiþ “boba ecele gel” deyoru ………………
üþ tene guzumuz oldu bitecik de o(ð)lak var ine(ði)n buzalamasýna taha çok sen de oralarda ne gibi bi havadis varýsa bize bildir gomutannarýna dýgkat et üf bile deme toh dedirtme eller esgercilikten ba(h)sederkene yutgunusun demedi deme bunu yazan halan olu Hasan”
diye devam eder gider sað salim bir haber olmadýðýndan ölenden galandan, düðünden-niþandan katip kendisinden selam eklemeyi de unutmaz muzip bir þeyler yazmýþsa dediklerini sýralarken orasýný okumaz,
arka sayfadaki boþluða askerin, yüzünü bile görmediði bebeðinin ellerinin resimleri ya da köyde koyup gittiði sevdiðinin öpücük izleri; ...
ya da baðrý yýtarcasýna bir isyanla kahredercesine kadere “gel yüzatmýþüþ gün, sekiz saat onyedi dakika” gel teskere
bizim bölüðün yarýsý okuma-yazma bilmeyo epili giþi "Ali Okulu’na" gediyo kimi benim gibi az-buçuk “esgi yazý”yý söküyo ekseriyasý zýr ca(ha)l; ne esgiyi, ne yeniyi biliyo
Allah var ya…. biz bi-haþ giþi yeni yazýyý hemencik sökdük eline bi-ðalem kýyat alan peþime düþüyo “-memlikete bi nekdip yazývi” eh Alla(ha)a þükür, elimden geldiðince dilimin döndüðünce karalayoz biþiyler, kimi bu iþi paraynan file yapýyomuþ emme yokarda Allah var, taha bana kýrtýklý ðuruþ nasip deði(l) olmasýn da, neneyen Allah razý olsun deyvidiði yeter neneyen..
neye dersen, Allah bana bunu nasip etmiþ, ha eyi kötü elimizden geliyoru bi maliyeti-mesarifi, fiyeti yok, akcak deði(l), kokcak deðil.. emme gel gelelim iþde öyle deði(l) emme bana nekdip yollaycaklarýn hiþ birinde ne okuma ne yazma var o yüzden belki benim hiþ nekdibim gelmedi
annacan, onun yerinde ben de olabilidim emme eyi, emme kötü, öðrenmiþiyiz katip olcak deðiliz, emme ýçcýk dýkkat edilivise öðrenilmeycek biþiy dee(ðil) gel gelelim cahýllýk zor iþ, geddiðin yeri bilmen gördüðünü annaman bi nevi goyun! mel-mel bak dur
neyise! yazýyokan eyi kötü dutturuyon açcýk onun dediðinden, ne yalan söyleyen açcýrýk da gafamdan uyduruyon bazýlarýnýn nekdibini okuya-okuya ezberledim valla hep ayný þey, emme yeni ðelen bi nekdibi hadincik sökemeyon Kürt bi arkadaþ var; bizim goðuþcu, sarý mý sarý üsdüne üsdelik adý üsdünde Üseyin Kara, üsdelik gök gözlü, resmen cam göbeði, parýl-parýl
emme gelen nekdip; “-olum üseyin, selem eder, gara gaþ gözlerinden öperin” deye bi baþlayoru, dedesi, nenesi, anasý, gardaþlarý ardýndan emmileri, halalarý, dezeleri onnarýn çocuklarý, hatda torunlarý köyün üs yandan bi baþlayo, a(l)t yandan çýkýyo herkeþ tek tek “selem eder gara gaþ gözlerinden öper” deyelek bitiyo” selem edenner, yani adý geçenner nekdibin yazýldýðýndan habarlarý var mý gerçekden selem ediyollar mý bilemecen aslý yokdur emme neneyen ne üsdüme farz hinci
köyü yadetmesine yetiyo deðil mi výrt výzýrýk gerisi
Þükür.
DÝPNOT Ali Okulu: bilmeyen askerlere okuma-yazma öðretilen kurs, kursa katýlanlar içinde ali isminde daha fazla kiþi bulunduðundan bu ismin verildiði söylenir. ekseri: genellikle, çoðunlukla kiyat / kýyat :kaðýt açcýk :azýcýk, biraz aççýrýk : az, azýcýk, azýn azý hadincik : ha deyince, hemen, az zamanda gök: mavi
Sosyal Medyada Paylaşın:
İbrahim Çelikli. Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.