Aslolan bir daðýn eteðinde durarak
Gökyüzünü tanýmlamaktýr daða
Musa böyle yapmýþtý çünkü
Tanrýsýný söylerken firavuna
Sabrýn mesafesini ölçmeden yürekte
Emrolunaný söyleyip durmaktýr
Israrla ve taa yürekten
Taþý delen su damlasý gibi
Ama yunusca maðlubiyette lazýmdýr bazen
Býrakýp giderken sorumluluðunu
Bir balýðýn içinde hatýrlamakta erdemdir çünkü
Ýsasýz gözlerin akýttýðý yaþlara
Kanýp eðilince baþlar
Çarmýha gerili sanmak gerekir peygamberi
Ve bu imanla günahý kerter ancak insan
Tanrýyý üçleyerek zamanda
Yürümesi ve düþünmesi olmadan
Hangi iman safýna eriþir ki
Safa ve Merve arasýndan fýþkýraný
Bulmak gibi
Vahyin eliyle uzanýp
Kalpleri tutaný öpüyorken hayat
Arasýnda merhamet mahyalý gözlerin içinde
Baþka hangi güzellik yer bulabilir ki
Üzerine yaðan taþlarýn piþmanlýðýný hissederek
“Baðýþla onlarý bilmiyorlar ey Rab
Bilmiyorlar senin varlýk ve uluhiyetini
Birlik ve kudretini
Baðýþla ve affet” diye dualanýrken kalbi
Bize miras býraktýðý bu umut nasýl tükenir
En sevgili olanýn