Þayet bize sorsalar, dokuz ay beklemeden
Plazentayý yýrtýp, rahmi aþmak isterdik…
Deðil kundakta yatmak, henüz emeklemeden
„Aþk“ deyip yâr peþinde, hergün koþmak isterdik.
Ýnsan bu pek sabýrsýz; sanýrsýn ki "Padiþah,
Rabbin, her arzusuna, “peki” deme akti var“
Gerçek olan þudur ki, takdîr eden bir Allah
Ve her þeyin zamaný, belirli bir vakti var.
Âlem içinde âlem; tefekküre dalmadan
Âciz kalýr iz’anlar; idrâk sýrrýna ermez.
Akledenler bilir ki, toprak tohum almadan
Kýyâmeti koparsa, çare yok, tek gül vermez.
Her devirde ezen var, bir de mahzûn; ezilen
Zâhirden hüküm verip, sormam “haksýzlýk” neden?
Herþeyi bir gören var; yalnýz deðil üzülen
Aðlatan gülüyorsa, bilirim, muvakkaten.
Zâlimin zulmü varsa, mazlumun da Rabbi var
Ecel gelir cihâne, ten topraða uzanýr…
Yollar mahþere çýkar, þaþmaz o hassas ayar
Zerre kadar kuþkum yok; hep iyiler kazanýr!
Mecit AKTÜRK