''KAHPE BURJUVA''
Aslýnda o kadar da zor deðildi demir parmaklýklar arkasýndan bakan birine güneþi göstermek. Oturduðum banklarýndan onlara kendimi anlatabilmek.
Fazla geliyordu belki de mercimek tanesi isteklerim. Arzularýmdan soyutlayýp kendimle seviþebilmek. Somutlaþabilmek... Zordu...
Bazýlarýna göre kendime haksýzlýk yaptýðýmý, artýk bir galeyanýn içinden çýkmak zorunda olduðumu, anlatýyorlardý.
Onlarý anlamak benim için zavallýcaydý.
Onlara göre alçakça...
Bu insanlar ne söylüyordu?
Anlamýyordum.
Hepsini yaþadým..
Hatta ateþ böceklerinin geceye nasýl haykýrdýklarýný.. Belli ki onlarda bir þeylerden yakýnýyorlardý ama karanlýklar duymuyordu.
Yanýldým...
Farklý yanýlgýlarla yanýldým hem de... Þaþarak...
Öðrendim..
Perdeleri açýk, tezgahý roj kokan burjuva kahvelerinde, oyunlar oynamayý öðrendim. Aðzý raký kokan, dudaðý rujlu bayanlarla kadehler öpüþtürmeyi, sonra o masalarda kýrýk ýstakalarla hileler yapmayý. Ne zaman tek taþa dönsem biri okey vuruyordu.
Bitemiyordum...
Sonra çarþaf kokan medihalara uslanmayý öðretiyordum.
Anlatýnca gözü yaþlý dinliyorlardý ama
iki dakika sonra yine kývýrýyorlardý.
Sen mollasýn diyorlardý.
Neden arkasýndan bakýyorsun diyen adama da bir gün inandýracaðým bu çirkef düzeni.
Adam gibi yürümeyi öðretemedim onlara.
Yüzüm ekþiyordu...
Anlaþýlan fazlaca geliyordu bu hayat, ya da ben eksik kalýyordum.
Üzülüyorum...
Engel olamadýðým insanlar arasýnda maðrurca ezilmeyi, arzuhalimi anlatamadýðýma üzülüyorum. Çünkü benim farklý sezgilerim vardý. Anlayanlar ise gizli gizli diþ biliyor, benim yüzüm kýzarýyordu. Bakamýyordum...
Onlarýn kendilerine göre kýrmýzý halýlýarý vardý. Benimse sadece un kokan çullarým. Yiyip bitiriyordum kendimi, küstahça olsa yüzlerine söylemeyi, hatta buðuz etmeyi...
Ama kimse duymuyordu.
Selahattin TEKÝN
Sosyal Medyada Paylaşın:
Selahaddin Tekin Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.